“Allah, dermansız dert vermesin” demiş atalarımız.
Demesine demiş ama dertler insanların yakasını bırakmaz ki.
Derde düçar olanlar derdine derman ararken soyguncuların veya vurguncuların tuzağına rahatlıkla düşebilmiş ve soyulmuşlardır.
İyi bir insan sarrafı olan bu soyguncular dert ehlini, yolunacak kaz gibi görüp son tüyüne kadar yolmayı başarmıştır çoğu kez.
Nitekim psikologa giden bir dertli, 'Geceleri uyuyamıyorum efendim' demiş, 'sürekli yatağın altında biri var gibi geliyor. Yatağın altına girip orada uyumayı deniyorum. Bu defa da yatağın üstünde biri var gibi geliyor...'
Adamı dikkatle dinleyen psikolog ' hallederiz bu saplantıyı' demiş. 'Bana haftada iki kere geleceksiniz. 6 aylık bir tedavi sonunda sizi iyileştireceğimi umuyorum.'
'Her viziteye ne kadar ödeyeceğim?'
'Her vizite 100 TL, buna göre 6 ayda 4 bin 800 TL ödeyeceksiniz'
Adam gitmiş, gidiş o gidiş... Psikolog, birkaç ay sonra adama sokakta rastlamış:
'Ne oldu, hastalığınız?'
'2.5 YTL'ye hallettim... '
'Nasıl oldu?'
'Sizden çıktıktan sonra, ilerdeki bara uğradım. Biramı içerken barmene hastalığımı anlattım. 'Karyolanın bacaklarını kes' dedi... Kestim; mesele halloldu...
Kalın sağlıcakla.