Türkiyemizde en alttan en üste. Olanlar oluyor. Yazmak ,çizmekle değişir mi değişmez mi???
Ancak insanı bu kadar mı da dedirten şeyler olunca…Benim güzel ülkemde futbol antrenörlüğü…..
Aktif antrenör arkadaşlar sahada bir şekilde yer alıyorlar. Yaz, kış demeden sahanın içinde yer alıyor ve evlerine 3-5 kuruş ta götürüyorlar.
Paranın da ötesinde emek vererek, futbola hizmette bulunuyorlar. Bu arkadaşlarımızı tebrik ederim.
Bunlar işin normal ve olması gereken tarafı.
Madalyonun diğer tarafında ise…
Sahayı hiç uğramadan diplomayı kirala ,parayı cebe koy….Sahaya uğrama… Yöneticiye antrenörlük yaptır… Bunun gibi onlarcası var…
Bu konuda ülkemiz ve Manisa’da yapılması gerekli işler var. Manisa’da ise yarım kalan bir iş var… Pandemi öncesinde hakemlerimiz raporlarına antrenör var, yok yazıyor, bu da A.S.K.F tarafından Tüfad’a bildiriliyordu. Ancak ,pandemi gölgesinde başlayan ligde bu iş ve işlem bu sezon pas geçildi.
Kim kazandı? Tabiki aslında hepimiz kaybettik …Şimdi tüm ilgililer sana ne, bana ne, bu iş değişmez, üstten alta böyle diyecekler.
Maalesef böyle olmuyor ve olmayacak.
Bu şekilde gitmemeli..
Artık, doğru ile yanlışı ayırma zamanı. Futbolda en üstten en alta doğru olanı yapmalıyız ve yapmak zorundayız…..
Zaten bu konuda yanlışlar çok fazla olduğu için sıkıntı da büyüyor.
Manisamızda 600 ‘ü bulan futbol antrenörü. Kulüp sayısı 130 civarı. Burada doğru işleri yaparak, para harcayarak, emek vererek diplomaya ulaşan ve bunu da sahada kullanan ile, paravan olanları acil ayırt etmek lazım.
Diploma kiralayan, sahaya hiç inmeyen antrenörler için de muhakkak bir denetim mekanizması oluşturulmalı.
10 bin, yüzbinlerce lira para harcayan hiçbir antrenör bu işi kağıda sahip olmak için almaz.
Diploma kiralayan, sahaya hiç inmeyen arkadaşlarımıza da tavsiyem, lütfen bu işi ya yapsınlar, ya da piyasayı öldürmesinler. En büyük iyiliği de diplomasız rakip yaratmadan yapsınlar. Böylece kişi hakkına da girmemiş olur. Diplomalı biri daha evine bir parça ekmek götürmüş olur. Bir de kulüpçülerin hatrını, gönlünü yapmayı da bir an önce bıraksınlar…
Çözüm yolları muhakkak var.Tabiki önce istenmeli….Artık, ülkemizde yıllar önce yapılan kulüplerin sadece sözleşme yapması, her kulübe 1 antrenör kuralı da işlemiyor. Daha kesin ve kati şeyler yapılmalı. Bu iş bazen sadece sözleşmeyi yapmaktan öteye gitmiyor.
Değişik kurallar getirilmeli. Mesela antrenör olmadan maç başlamaz, ya da bir antrenör en fazla 3 hafta üst üste sahada yer alamaz. Sonraki hafta da sahada olmalı.
İşin özü artık doğru olan ne varsa onu yapmalı ve bu koşullarda rekabet etmeli..?
Hepinize İyi günler.
