Öğretmen okulunda okurken meslek dersleri öğretmenlerimizden Gıyasettin Altınışık’ın verdiği ödevi yaparken halen aklımda olan şu İran atasözü ile ödevime giriş yapmıştım.
XXX
Hiçbir şey bilmiyor, bilmediğini de bilmiyor.
Sakın ondan; ‘aptaldır’
XXX
Hiçbir şey bilmiyor, bilmediğini de biliyor
Öğret ona; ‘çocuktur’
XXX
Pek çok şey biliyor, bildiğini de bilmiyor
Uyandır onu; ‘uykudadır’
XXX
Pek çok şey biliyor, bildiğini de biliyor
Takip et onu; ‘akıllıdır’”
XXX
Şöyle çevreye bakıldığında okumamış, okumayı sevmeyen, araştırmayan, deyim yerindeyse ot gibi yaşayanların çok mutlu bir tablo çizdikleri görülür.
Bunlar bir söyler bin kahkaha atar. Şen şakrak, hayatlarından çok memnundurlar.
Eskilerin deyimiyle “ Dünya yansa bir kucak otları yanmaz”.
Bunları ne siyasi gelişmeler, ne de teknolojik gelişmeler etkiler.
Genellikle dar bir çevrede yaşarlar.
TV’lerdeki kadın programları, maçlar, diziler ve evlilik programları bunların hayatında önemli yer tutar.
Hiçbir şeye kafa yormaz, çok mutlu görünürler.
Bunlar mutlu insanlar mıdır, hayatlarından memnun kişiler midir anlamak mümkün olamıyor.
Bir toplantıya katıldığınızda ya da bir ortama gittiğinizde, bunlardan bazılarının durmadan yüksek perdeden konuştuğuna şahit olursunuz.
Biraz can kulağıyla dinlerseniz yalan yanlış, kulaktan dolma laflarla insanları etkilemeye kalktıklarını, kimseye söz vermek istemediklerini görürsünüz.
Arada nabız yoklayan birkaç soru yönelttiğinizde kekelemeye başlarlar. Biraz daha üstlerine varırsanız, tüm cahillikleri su yüzüne çıkar. Çoğu zaman cahilliklerinin ezikliğini hissettikleri görülür.
Öte taraftan çok okuyan, çok araştıran ve öğrenme azminde olanların büyük bir kısmı devamlı huzursuzdur. Her yaşanan olayı, her haberi, her gelişmeyi kendilerine dert edinirler. İçlerinde ‘ dünyayı kurtaran adamlığa soyunanlar’ çıkar. İnandıkları doğruları sonuna kadar savunurlar. Bu işi yaparken aynı hassasiyeti gösteren kişileri de huzursuz ederler.
Mutluluğun o kadar çok tarifi yapılır ki saymakla bitmez. Kısaca mutluluk tarif edilecek olunursa, mutluluk, bir duygudur ve etrafa pozitif enerji vermektir.
Mutluluk yüreğimizle beraber gülümsediğimiz andır.
Yaptığımız bir iş sonunda hissettiğimiz ve ödülümüz olan duygudur. Mutluluk, doğuştan gelen özellikle de alakalıdır. Akıl ile mutluluk arasında fazla bir ilgi de yoktur.
Durum böyle olunca mutlu olmak için cahil olmaya da gerek yoktur.
Hayatımızdaki küçük şeylerden zevk alabilmek, küçük şeylerin hayatımızdaki önemini fark etmek ve negatif şeyleri azaltmaya çalışmak mutluluk için daha önemlidir.
Dışa dönük olmak, kendine güvenmek mutlu olmanın anahtarlarından birisidir.
Kalın sağlıcakla.
