GÜRBÜZ BATTAL

Tarih: 19.12.2023 00:05

BATI MEDENİYETİ (!) VE İSLÂM COĞRAFYASI

Facebook Twitter Linked-in


 

ABD’deki başkanlık seçimleri genelde ‘şahinler’ ve ‘güvercinler’ olarak nitelendirilen iki grup arasında geçer. 

Vietnam savaşından günümüze kadar bir dönem şahinler grubundan birisi başkan olur dünyayı kana ve ateşe boğar. Arkasından güvercinler grubundan biri başkan olur bozulan dengeleri düzeltmeye çalışır, ABD’ye güvenilir ülke imajı kazandırırken yeni işgallerin ve sorunların altyapısı hazırlanır.    
 

Tekrar iş başına gelen şahin başkan dünyayı, özellikle İslâm coğrafyasını tekrar kan ve barut kokusuna gömer.  
 


 

İslâm ülkeleri genellikle diktatörlükle yönetilir. Devleti yönetenler halkı tebaa olarak görür. Halkını cahil bırakmak için elinden geleni yapar. Cahil halkı koyun gibi gütmek daha kolaydır anlayışından mıdır bilemiyorum.
 

Ülkenin kaynaklarını babalarının tapulu malı gibi kullanırlar. Karun kadar servete sahiptirler. Vatandaşlarından çaldıkları para ve altınlarını ABD ve Avrupa’daki bankalarda saklarlar.
 

Büyük bir kısmının yer altı zenginliği olan petrol küresel sermayenin başını döndürür. Bu kaynakları ele geçirmek için yüz yıllık planlar hazırlarlar.
 

Küresel güç kanla beslenir. İslam coğrafyası bunlar için biçilmiş kaftandır. Çünkü halkları fakir ve cahil bırakılmıştır. Bir de iç karışıklık çıkardılar mı keyiflerine diyecek yoktur.
 

Bu ülkelerin nasıl yönetildiği umurlarında bile değildir. İster Krallık olsun isterse demokratik yönetimle yönetilsinler. Onlar için çıkarları önemlidir. Çıkarları için o ülkenin halkı Müslüman olduğu için insanları da önemli değildir. Yer altı zenginlik kaynaklarını ele geçirmek için “ Haçlı Savaşı “ diye nitelendirdikleri savaşlara girişmekten çekinmezler. Bunu da daha çok demokrasi adına yaptıklarını söyler girdikleri ülkeyi kan ve barut kokusuna gömer, insanlık tarihinin en büyük vahşetini sergilemekten geri durmazlar.
 

Girdikleri ülkeleri yakar yıkar sonra da hiçbir şey olmamış gibi imar etmeye soyunurlar. Bir taşla iki değil onlarca kuş vururlar. Silah sanayileri, inşaat sanayileri, ilaç sanayileri ihaleden ihaleye koşar, servetlerine servet katarken olan zavallı Müslümanlara olur.
 

İşte Afganistan, işte Irak, işte Libya, işte Suriye ve de GAZZE!
 

Hepsinin vatandaşlarını güya zulümden kurtardıklarını, ülkelere demokrasi getirdiklerini söylerler ama ülkelerini vatandaşların başına yıkar, insanları perişan ederler.
 

Bu işi yaparken, siyasi ikbal uğruna milletine ihanet eden hainler ve iş birlikçiler onlar için bulunmaz nimettir. Bunlar, içeride isyanlar çıkarır, işgali kolaylaştırır. Daha sonra vatanına milletine ihanet edenlere büyük payeler verir, kendilerine itaatte kusur etmeyecek kul haline getirirler.
 

Topraklarının altında zengin petrol yatakları olan İslam coğrafyasındaki yöneticiler halklarını cahil ve fakir bırakıp sopayla yönetmeye devam ettikçe İslam coğrafyasında kan ve göz yaşı hiç eksik olmaz.  
 

İslâm coğrafyasında vatandaşını kul olarak gören yöneticiler oldukça bu tür olayların biteceğini sanmak hayalden öteye gitmez.
 

Kalın sağlıcakla.
 


 


 


 


 


 


 


 


 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —