Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

GÜRBÜZ BATTAL


BİR DEVLET NE ZAMAN ÇÖKER?

Dost ve komşu olarak bildiğimiz ülkelerin askerlerinin daha sınıra varmadan bizi kurşun yağmuruna tutup öldüreceklerinden zerre kadar kuşku duymuyorum.


 

Rivayet olunur ki Kanuni Sultan Süleyman, üç kıtaya hâkim olan muazzam devletin akıbetini merak eder. Günün birinde Osmanoğulları da inişe geçer çökmeye yüz tutar mı diye derin derin düşünmeye başlar…

Bu gibi soruları çoğu zaman sütkardeşi meşhur âlim Yahya Efendi ‘ye sorduğundan bunu da sormaya niyet eder.

Güzel bir hatla yazdığı mektubu keşfine inandığı Yahya Efendiye gönderir…

 “Sen ilahi sırlara vakıfsın. Kerem eyle de bizi aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğulları’nın akıbeti nasıl olur? Bir gün olurda izmihlale (çökme, yıkılma) uğrar mı?”  şeklinde mektubunu gönderir. 

Mektubu okuyan Yahya Efendinin cevabı bir bakıma çok kısa bir bakıma içinden çıkılmaz bir hal alır:

“Neme lazım be Sultanım!”  

Topkapı Sarayında bu cevabı hayretle okuyan Sultan, bir mana veremez. Yahya Efendi gibi bir zatın böylesine basit bir cevapla işi geçiştireceğini pek düşünmez. Söylenmeye başlar:

 “Acaba bilmediğimiz bir mana mı vardır bu cevapta?”

 Nihayet kalkar, Yahya Efendinin Beşiktaş’taki dergâhına gelir.

Sitem dolu sorusunu tekrar sorar:

 “Ağabey ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştirme, soruyu ciddiye al!”

Yahya Efendi duraklar:

 “Sultanım sizin sorunuzu ciddiye almamak kabil mi? Ben sorunuzun üzerine iyice düşündüm ve kanaatimi de açıkça arz etmiştim.”

 “İyi ama bu cevaptan bir şey anlamadım. Sadece ‘nemelazım be sultanım’ demişsiniz. Sanki beni böyle işlere karıştırma der gibi bir anlam çıkarıyorum.”

Yahya Efendi bu cevaptan sonra şu akıl almaz açıklamasını yapar:

 “Sultanım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şayi olsa, işitenler de nemelazım, deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa, gizleseler, fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin, feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlal (yok oluş)  de böylece mukadder hale gelir…” 

Bunları dinlerken ağlamaya başlayan koca Sultan, söyleneni başını sallayarak tasdik eder. Sonra da kendisini böyle ikaz eden bir âlime memleketinin sahip olduğu için Allah’a şükreder, bu türlü ikazlardan geri kalmaması için tembihte bulunarak oradan ayrılır…

Bu zihniyet Osmanoğulları’nı 600 yıl dünyaya hâkim kılmıştır.

Ülkemizin kaderini ilgilendiren çok önemli olaylar yaşıyoruz.

Ülkemiz dört bir taraftan ekonomik ve askeri anlamda kuşatılmış durumda.

Durum böyle olunca “ neme lazım” bu sorunları hükümet çözsün dememeli, öncelikle iktidarıyla, muhalefetiyle bu kuşatmadan aklımızın akıyla çıkmak için el ele verelim.

En azından bu kuşatmayı kırabilmek için kısır siyasi çekişmelerden uzak duralım.

Suriyelisi, Afganistanlısı, Iraklısı bize sığınırken ülkemiz bir felakete uğrarsa bizim sığınacak bir yer bulacağımızı zannetmiyorum.

Dost ve komşu olarak bildiğimiz ülkelerin askerlerinin daha sınıra varmadan bizi kurşun yağmuruna tutup öldüreceklerinden zerre kadar kuşku duymuyorum.

Aklımızı başımıza alıp önce bu badireyi en az hasarla atlatalım.

Daha sonra siyasi mücadelemize kaldığı yerden devam edelim.

Kalın sağlıcakla.

 

Gürbüz Battal

 

  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,57% 0,32
  • EURO

    34,77% 0,17
  • GRAM ALTIN

    2508,54% 0,99
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cuma 23.3 ° / 11.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 16.7 ° / 11 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 22.2 ° / 8.4 ° Güneşli

Manisa

19.04.2024

  • İMSAK 04:53
  • GÜNEŞ 06:21
  • ÖĞLE 13:14
  • İKİNDİ 16:58
  • AKŞAM 19:58
  • YATSI 21:20

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.