Yer altı suları kuraklıktan dolayı azaldı, barajlarda da bu yıl tehlike çanları çaldı. Çiftçi ise yetiştireceği ürünü sulamanın derdine düştü. Gediz Ovası’nda belirli alanlarda yeni sondajların kurulması da yasaklandı. Barajlarda yeterli su olmaması halinde büyük sıkıntı yaşayacaklarını ifade eden çiftçiler yer altı sularındaki sulama ücretlerine tepki gösterdi. 2017 yılında ruhsatlı sondajlar için dekar başına 2 lira olan ücret 2021’de 17 liraya yükseldi. Ruhsatsız sondajlar içinse dekar başına 30 liralık bir tarife belirlendi
. Manisa Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ, yer altı sulama ücretlerinin çiftçiyi zor duruma soktuğunu belirterek meclis üyeleriyle birlikte açıklama yaptı. Hüseyin Altındağ, “Yer altı sularında büyük sıkıntı var. Haksız yere alınan yer altı sulama ücretleri var. Ruhsatlı sondajlar için dekar başına 17 lira normal sulama ücreti, 30 lira da ruhsatı olmayanlar için koyulan tarife ile karşı karşıyayız. Biz çiftçiler olarak elektrik masrafını, sondajını kendimiz karşılıyoruz.
Yer altı suları koruma kanunu kapsamında biz çiftçilerden 2017 yılında dekar başına 2 lira, 2018 yılında 5 lira, 2019’da 10 lira, 2020 yılında 15, 2021 yılında 17 ve 30 lira ile karşı karşıyayız. Bu çiftçiden haksız yere alınan bir ücrettir. Tarım Bakanından bu konuda çalışma bekliyoruz. Çiftçilerin bu mağduriyeti giderilsin, alınan ücret makul seviyelere insin. Her sene yüzde 100 artış var ama biz hiçbir üründe yüzde 100 zam almıyoruz.30 lira aldıktan sonra bu yer altı suları korunacak mı, korunmayacak. Bunun tek bir yolu var. Yer altı kapalı sulama sisteme geçmek gerekiyor. Pandemi süresinde gıdanın ne kadar önemli olduğunu öğrendik. Biz her karış toprağı ekip dikmek için uğraşıyoruz. Bizim önümüzün açılması gerekiyor” dedi.
Sondaj maliyetlerinin çok yüksek olduğunu ve sulama anlamında çiftçinin içinden çıkılmaz bir yola girdiğini dile getiren Hüseyin Altındağ, “Yer altı sularını koruma amaçlı yeni sondaj açmak Manisa bölgesinde yasaklandı. Aynı zamanda sulama birlikleri gün gün açıklama yapıyor. Yeterli su barajlarda yok. Aynı zamanda sondaj kuyu ruhsatlarının iptal edilmesi, sondaj çakılmasının yasaklanmasına hiçbir anlam veremiyoruz. Yeterince su olsa biz zaten sondajla uğraşmayız. Bir sondajın maliyeti 100 bin lira. Bizim amacımız üretim yapmak. Üretimde sürekli önümüzü engeller koyuluyor. Vatandaş biran önce kuyu ruhsatlarına kavuşmayı talep ediyor” diye konuştu.
Tarım alanında çiftçilere devlet desteklerinin yatmaya başladığını ancak sulama birliklerinin bu destekleri hesaplarına geçirdiğini ifade eden Altındağ, “ Devlet bize burada destek amaçlı bir para veriyor. Fakat bu para vatandaşın cebine girmiyor, bir de yetmiyor daha sulama birliklerine borçlu kalıyoruz. Bakanlık o zaman desin ki biz size destekleme de vermiyoruz, bu sulardan para da almıyoruz. Bir yandan destek verip diğer yandan paraların kesilmesi nedeniyle çiftçi mağduriyet yaşıyor” dedi.
Sulama aşamasında bu yaz sıkıntı yaşanabileceğini dile getiren Altındağ, “Eski düzen kanaletlerle sulama yapmak zorundayız. Bu sulama da Manisa ovasının yüzde 20’sine yetiyor. Geri kalan yüzde 80’i yer altı sularından karşılanıyor. Sular yeterli seviyede değil, barajlar şu anda dolu değil. Barajlardan gelen su zaten yüzde 20 araziyi suluyor. Biz vatandaşın sofrasına ürün yetiştirmenin, çoluk çocuğumuza bakmanın derdindeyiz. Fakat bunlar bizim önümüze sürekli engel olduğu sürece üretim yapmakta zorlanıyoruz” diye konuştu.