Tarih: 04.12.2016 10:55

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu Saruhanlı’da

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde düzenlenen 'Türkiye Nereye Gidiyor?' konulu konferansa katıldı. Saruhanlı Belediye Kültür Sitesi Salonu'nda Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Saruhanlı Şubesi tarafından düzenlenen konferansa Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Zeki Bilgin, Saruhanlı ADD Saruhanlı Şube  Başkanı Mustafa Civan, CHP İlçe Başkanı Ayşe Sunar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

NE OHAL NE DE TEK ADAM DİKTATÖRLÜĞÜ HEPSİNE HAYIR

Açılış konuşmasını yapan ADD Saruhanlı Şube Başkanı Mustafa Civan; 'Derneğimizi sosyal sorumluluk projeleri kapsamında düzenlemiş olduğumuz 'Türkiye Nereye Gidiyor' konulu konferansımıza hoş geldiniz. 3 Aralık Dünya Engelliler günü  nedeniyle engelli engelsiz bir yaşamda birlikte olmak umuduyla tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler gününü kutluyorum. Türkiye hiç iyi bir yere gitmiyor. bu olağanüstü günler, olaylar bizlere büyük sorumluluklar yüklemekte. Hepimiz birey olarak Atatürkçü olarak bunun önemini kavramak durumundayız. Özellikle 15 temmuz sürecinden sonra OHAL safsatasıyla çıkarılan kanun Hükmündeki Kararnamelerle, İnsan Haklarının askıya alındığı, özgürlüklerin yok edildiği, yargının tarafsızlığını kaybettiği bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte biz vatansever Atatürkçüler olarak üzerimize düşeni layıkıyla yapmak zorundayız. 15 Temmuz Askeri Darbe girişiminin bastırıldıktan sonra Cumhurbaşkanımız ve hükümetin tutumunda demokratikleşme yönünde en küçük bir ibare görülmedi. Aksine bütün işaretler tersini gösterdi. Bildikleri yolda yürüyerek darbe girişiminin ortaya çıkardığı politik konjonktürü siyasi hedeflerini gerçekleştirmeyi bir dayanak olarak kullandılar. Biz Atatürkçüler olarak ne darbe ne OHAL ne de tek adam diktatörlüğü hepsine hayır. Bizim gibi insanlara meydanlara neden çıkmadığımız soruldu? Biz zaten 1923'ten beri meydanlardayız. Bu ülkeyi laik bir Türkiye için savunuyoruz. Çözüm demokratik haklara, siyasal özgürlüklere sahip çıkmaktır. Halkın demokrasisi bizim demokrasimizdir. İdam cezasıyla ilgili bu konuya bir de süsü verirler, kılıf uydururlar. İdam geri dönüşü olmayan en temel insan hakkını hedef alan ceza diye adlandırılan planlı bir cinayettir. Bunsa hayır. Bunu gibi Deniz Geçmiş'leri verdik. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz bu konferansa geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Başta ulu önderimiz M. Kemal Atatürk olmak üzere onun silah arkadaşlarının, kahraman şehit ve gazilerimizin saygıyla anarken, 1923'ten bu yana içimizden gelerek tutuğumuz demokrasi ve laik cumhuriyet nöbetine devam edeceğiz' dedi.. 

BU SİSTEMLE APARTMAN YÖNETEMEZSİNİZ

Çiftçilerin yoğun katılımıyla gerçekleşen konferansta yaptığı konuşmada Feyzioğlu, kuvvetler ayrılığı ilkesinin korunmasına dikkat çekerek, 'Hangi hükümet sistemini getirirsek getirelim, kuvvetler ayrılığının çok güçlü bir şekilde olması lazım. Yargının nasıl bağımsız, tarafsız ve hesap verebilir olduğunu anayasa taslağında görmeden konuştuğumuz her şey boş. Yasamanın, Cumhurbaşkanı'nı, hükümeti nasıl denetleyebileceğini görmeden konuştuğumuz her şey boş. Bu Siyasi Partiler Kanunu'yla partili cumhurbaşkanlığı derseniz, meclisin başkanı denetleme ihtimali olmaz. Hatta bu sistemle apartman yönetemezsiniz. Siz apartman yöneticisiyle deneticiyi aynı kişi yapıyor musunuz? Ya da apartman yöneticisi seçip, yöneticiye de 'Ya deneticiyi de sen seç' denildiğini hiç duydunuz mu?' Apartman genel kurulu kat malikleri genel kurulu yöneticiyi seçiyor. Bir de üstüne denetçiyi seçiyor. Bugün Siyasi Partiler Kanunu neye izin veriyor? Milletvekili adaylarının tamamını parti genel başkanının da içinde bulunduğu MYK'nın seçmesine izin veriyor. Ön seçimi yüzde 100 ve her yerde zorunlu kılan bir siyasi partiler kanunumuz var mı? Yok. Demek ki partili cumhurbaşkanı, parti genel başkanı da olursa eğer, yasama organını kendisi belirleyecek' diye konuştu.

İDAM ÇÖZÜM DEĞİL
OHAL'le birlikte sık sık idam cümlelerinin geçtiğine dikkat çeken Feyzioğlu, 'İdam çözüm değil, bu insan haklarına aykırı, benim de idamını istediğim kişiler elbet olabilir fakat bu çözüm değil, eğer bu yasa gelirse AB komisyonundan atılırız. O her seferinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuralım diye kurduğumuz cümleyi bir daha kuramayız' diye konuştu.

'FETÖ'NÜN SİYASET AYAĞINI GÖRMEK İSTİYORUZ'
FETÖ ile ilgili olarak da Feyzioğlu şunları kaydetti: 'FETÖ denilen yapı her yere tırnak içinde diyorum 'sızmış' maşallah. Üniversiteyi ele geçirmiş, Yargıtay'ı, Danıştay'ı ele geçirmiş. Fakat siyasete geldiğinde şunu mu demiş: 'Yok o bizim işimiz değil. Biz siyasi particiliğe karışmayalım' mı demiş? Kimse bizim aklımızla alay etmesin. Biz tepemize bombalar yağdırıp, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bombalayan, insanları helikopterlerle biçen bu canilerin siyaset ayağını görmek istiyoruz. Saat kaçta haber aldınız? Aldıktan sonra ne yaptınız? Ne yapmanız gerekirken, ne yaptınız? Bunu kime soracaksınız? Bunu MİT Müsteşarı'na soracaksınız. Bunu Genelkurmay Başkanı'na soracaksınız.'
AKAR VE FİDAN'DA DİNLENMELİ

Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı'nın da 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'na çağırılması gerektiğini sözlerine ekleyen Feyzioğlu, '30 sene önceki darbeleri araştırdılar. 30 sene önceki İçişleri Bakanı'nı çağırdılar. Geldi adamcağız komünizmden bahsetti. Çünkü devir oydu. 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin Genelkurmay Başkanı'nı, MİT Müsteşarı'nı, yani en kilit bilgilere sahip olan iki ismi Meclis Araştırma Komisyonu davet etmedi. Alay etmektir bu. Aklımızla dalga geçmektir bu. Derhal bu iki ismin komisyonun tüm üyelerinin oy birliği ile meclise davet edilmesi lazımdır. Eminim böyle bir davet geldiğinde bu iki isim tereddütsüz, Türk milletine saygıdan dolayı gelip bildiklerini anlatacaktır' diye konuştu.

ELİF HOY MUTLU




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —