Türk milletinin daha önce yaşadığı katliamlardan birine de 20 Ocak 1990'da uğradığı belirten Taşdemir, “Azadlık Meydanı'nda Ebulfez Elçibey'in liderliğinde toplanan binlerce Azerbaycan Türkü, sadece bağımsızlık ve kendi ülkesini kendisi yönetmek istiyordu. Meydandakilerin üzerine Sovyet tankı acımasızca sürüldü ve aziz milletimiz 147 şehit verdi. Yüreğimiz, 29 yıldır bu acıyla kanamaktadır' dedi.
Azerbaycan'ın bağımsızlığı için şehit olanların dışında 744 kişinin yaralandığını 841 kişinin ise 'Türk milliyetçiliği' veya 'aşırı Türk milliyetçiliği' suçlarından hapse atıldığı hatırlatılan Taşdemir, '20 Ocak 1990'daki olaylar, sadece Azerbaycan Türklüğüne karşı yapılan bir katliam değil, aynı zamanda bir insanlık suçudur. Azerbaycan Türklüğü, bu tür katliamlara rağmen kısa bir süre bağımsızlığını kazandı ve Azerbaycan Cumhuriyeti'ni kurdu. Azerbaycan'ın yanında Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan da birer Türk devleti olarak bağımsızlıklarına kavuştular. Katliamı yapan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği ise tarihin karanlığına kara bir leke olarak gömüldü. Aziz şehitlerimizin ruhu şad olsun! Türk dünyasında ve bütün insanlık üzerinde geçmişte uygulanan ve şu anda uygulanmaya devam edilen bütün soykırım, katliam ve zulmü lanetliyor; insanlığı duyarlı olmaya çağırıyoruz!” diye konuştu.
“20 Ocak (Yanvar) Azerbaycan'ın hem matem hem de gurur günüdür” diyen Manisa Azerbaycan Kültür Ve Dayanışma Derneği Başkanı Yalçın Taşdemir, “Matem günüdür çünkü Azerbaycan halkını ulusal kurtuluş mücadelesinden vazgeçirmek ve onurunu kırmak için doğrudan Gorbaçov tarafından planlanan ve yönetilen gözdağı saldırısıydı. 19 Ocak gecesi 'Udar' (Darbe) adı verilen 35.000 kişilik askerin bunların çoğusu Ermeni'lerden oluşmuştu. Her türlü savaş araç ve gereçleri mevcut ordu o gece 134 sivil vatandaşı şehit etmiş, 600 yüzden fazla vatandaşı yaralamıştır. Şehit olanlar arasında beş milletin mensupları var idi. Şehitler arasında 20 den fazla bayan ve çocuklar vardı. Bakü halkı gafil avlanmıştı. Gece kulakları sağır eden tankların paletlerinden çıkan ses ve tank mermilerinin her tarafı delik eden sesleri bir birilerine karışmış. Neler oluyor merak ve korkusu ile balkona ve dışarıya çıkan insanlar mermilerin hedefi olmuştur. Şehit edilen insanların cesetleri o gece hemen toplanarak caddeler arazözlerle yıkanıyor. Bu sinsi ve planlı hareket yok etme hareketiydi. Bakü'de sıkıyönetim olmasına rağmen yüz binlerce Azerbaycan halkı şehitlerinin 'şehitlik' de toprağa emanet etti. Saldırılar Azerbaycan halkının mücadele azmini kırmadı. Aksine daha da alevlendirdi. Gücüne güç kattı. Bunun için Gurur Günü diyoruz. Azerbaycan'ın özgürlüğü ve geleceği için, tarihe ve atalarına karşı görevlerini yaparak şehit düşmüş olanları rahmet ve minnetle anıyoruz. Geçmişin acılarının bedelini ödeterek, işgal edilen toprakları geri alan Şanlı Azerbaycan Ordusunu selamlıyorum. Başarımız birlikteliğimizdedir. Yaşasın Bir Millet İki Devletimiz” diye konuştu.