Sürdürebilir Tarım için genç çiftçilerin önemini vurgulayan Pınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, “Süt üretimi iklim krizinden olumsuz olarak etkileniyor. İnek başına süt veriminin artması sera gazı emisyonlarını azaltmak için en önemli araç. Türkiye’de süt üretimi 1970’lerden bu yana hayvan başına yıllık 500 kilogram seviyesinden 3,158 kg’a ulaşırken; Türkiye’de süt üretiminin halen Avrupa’nın gerisinde olduğu görülüyor. Sütte verimliliğin artması için süt çiftçilerinin farkındalığının artırılması ve bilinçlendirilmesi; eğitim çalışmalarının çeşitlendirilmesi ve teknolojinin kullanımıyla teknik ekipmanların güçlendirilmesi önemli.” dedi.
Ülkemizde üretilen sütün % 66.4’ü 1-9 ineğe sahip, % 29.8’i ise 10-49 ineğe sahip süt üreticilerinden geliyor. Bizler için en önemlisi genç çiftçileri süt üreticiliği için ikna edip tarımı sürdürülebilir kılmak olduğunu söyleyen Pınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı; “Özellikle son yıllarda tarım sektöründe yaş ortalaması yükseliyor. Yapılan araştırmalar, üreticilerin yarıdan fazlasının 50 yaşın üzerinde olduğunu gösteriyor. Sektörün yenilenmesi, teknolojinin süreçlere daha fazla dahil edilmesi, farklı görüş açılarıyla zenginleşmesi için süt sektörünün genç üreticilere ihtiyacı var. Tarımın geleceği için sürdürebilirlik çok önemli.” diye konuştu.
“Sütümüzün Geleceği Bilinçli Ellerde Projesi ile Eğitimler Devam Ediyor” Pınar Süt’ün kurulduğu günden bu yana üreticilere yönelik eğitim faaliyetlerini ara vermeden sürdürdüklerini belirten İdil Yiğitbaşı, şunları dile getirdi: “Sütün verimliliğinin ve kalitesinin artması için Pınar Süt olarak 1973 yılında başladığımız çiftçi eğitimlerimizi 8 yıldır Pınar Enstitüsü çatısı altında, “Sütümüzün Geleceği Bilinçli Ellerde” projesi ile devam ettiriyoruz. Süt sektöründe Türkiye’nin öncü markası olarak, ülkemizdeki süt üretimini bölgesel kalkınmayı da destekleyerek geliştirdiğimiz için gururluyuz. Sera gazı emisyonlarının azaltılması açısından değerlendirdiğimizde, süt üretim çiftliklerinde süt miktarı ve çiğ süt kalitesinin artırılması için doğru sağım uygulamaları, hayvan refahı gibi çok önemli alanlar var ve gelişmekte olan ülkelerin bu alanlara yatırım yapması gerektiğine inanıyoruz. Bunların yanı sıra, sütün işlenmesi ve paketlenmesi de önemli bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. Bu süreçte enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı, atık yönetimi, biyogaz yatırımı, ambalaj azaltımı ve verimli paketleme gibi alanlar, odaklanılması gereken alanların başında geliyor. Süt alım ve ürün lojistiğinde optimizasyon sera gazı emisyonlarının azaltılması açısından oldukça önemli. Bunun yanı sıra tüm değer zincirinde daha iyi ölçme ve data yönetimi önemli. Üreticiden tüketiciye kadar tüm değer zincirimizde sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda projeler geliştiriyor, sürdürülebilirlik yolumuza paydaşlarımızı da dahil ederek gelişimimizi sürdürüyoruz.