Ramazan-16

Ramazan-16

MANİSA-GENEL 26.03.2024 17:38:00 2013 0
Ramazan-16

                                    

 

KUR’AN-I KERİM’E GÖRE İNSAN 
  Fazilet HARMANKAYA / Sarıgöl İlçe Vaizi
         İnsan Allah’ın kendi elleriyle yarattığı(Sad,38/75) ve kendi ruhundan üflediği (Hicr,15/29)bir varlıktır. Vahyin biricik muhatabıdır. Temel görevi; Allah’ı tanımak, O’na kulluk etmek, insani ve ahlaki değerlere bağlı olarak yaşayıp sonsuz hayata hazırlanmaktır. İnsan yapıp ettiklerinden sorumludur. Görülen alemde sorumluluk bilincine sahip tek varlık insandır. Ayette “Şüphesiz biz emaneti göklere,yere ve dağlara teklif ettik ama onlar bunu yüklenmek istemediler ve onun sorumluluğunu yerine getirememekten korktular.Ne var ki onu insan yüklendi.Bunca kabiliyet ve nimetlerle donatıldığı halde yüklendiği emanetin hakkını veremeyen insan ne kadar zalim ne kadar cahildir”(Ahzab,33/72) buyrulmaktadır.Sorumluluklarımızın en önemli boyutu da Allah’adır.O’na kulluk etmektir.Yüce Allah “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”(Zariyat 51/56) buyurarak diğer varlıklara yüklemediği sorumluluklarının olduğunu ifade etmektedir.Allah’a karşı olduğu gibi kendimize ve diğer insanlara karşı da sorumluluklarımız bulunmaktadır.
İnsan yeryüzünün halifesidir.Allah,insanı diğer varlıklara nazaran daha mükemmel  fakat zaaflarıyla birlikte yaratmıştır.”Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık.”(Tin,95/4).İnsanın üstün ve değerli varlık oluşuna vurgu yapılırken bir kısım ayetlerde de onun eli sıkı(İsra,17/100),pek aceleci(İsra,17/11),çok zalim ve bilgisiz (Ahzab,33/72),mal sevgisine aşırı derecede kapılmış (Adiyat,100/8),şımarık,azgın (Alak,96/ 6-7),nankör(Adiyat,100/6)olduğu ifade edilmektedir.Bencil,mızmız,sabırsız ve zayıf bir varlıktır.İnsan gerçekten zarardadır(Asr103/1)Bu zaaflar telafi edilemeyecek şeyler olmayıp onlardan arınma ve kurtulma yol ve yöntemleri de kendisine bildirilmiştir.Allah’ın kendisine verdiği yaratılış kabiliyeti gereği,Allah’a inanç ve diğer iman esaslarını kabul edip, Kur’an ve Hz. Peygamber’in sünnetine göre hareket ederek ,nefsinin heva ve heveslerini kontrol altına alabilirse Allah’ın dilediği bir insan tipi ortaya çıkar.Vahiy;insanın olumlu özelliklerini geliştirmesinde, olumsuz özelliklerini de kontrol altına alıp bir dengede tutabilmesinde en büyük yardımcıdır.İnsan ibadet vasfıyla yaratılmış bir varlıktır.Allah’a ibadet etmiyorsa ya şeytana ya da nefsine ibadet etmektedir.İnsan iyiliğe ve kötülüğe meyillidir.En iyi ve en kötü insan potansiyeli içimizde vardır.İnsan orta bir varlıktır.Ne şeytandır ne de melek.Hem kötülük duygusu hem de takva duyarlılığı vardır.
İnsan nankör bir varlıktır.Allah’ın kulluk etsin diye yarattığı varlık;şeytanın, nankörleş,inkar et (Haşr,59/16), emrine  kulak asmaktadır.İnsan sürekli şükür halinde olması gerekirken  beklentilerinin  en küçük  bir zedelenişi durumunda kendisini sayısız nimetlerle lütuflandıran Yaratıcıya kafa tutmaktadır.İnsan işte budur;Rabbi kendisini deneyip de ona cömert davranır,nimet yağdırırsa ‘Rabbim bana ikramda bulundu’ der.Ama Rabbi onu sıkıntıya uğratıp rızkını daraltırsa ‘Rabbim beni önemsemedi’ der(Fecr,89/15-16).İnsan pek acelecidir(İsra,17/11).İnsan sadece iyilik ve hayrı istemede değil bela ve sıkıntı istemede de acelecidir.(En’am6/57,Neml,27/72,Kıyame,75/20,İnsan,76/27) İnsan ümidini hemen yitiren bir varlıktır.Ümitsizlik;küfrün,sapıklığın,karanlığın,şerre yenik düşmenin ve nihayet Allah’a güvensizliğin ürünüdür.Kur’an insanı,uğursuzluğunu kendi boynunda taşıyan varlık olarak da tanıtmaktadır.(İsra,17/13,Yasin,36/19).İnsan çok zalimdir.(İbrahim,14/34,Ahzap,33/72)kendisine de zulmeder başkalarına da.İnsan zayıf yaratılışlı ve dayanıksızdır.(Nisa,4/28).Sadece gücünün yetersizliği değil kolayı ve rahatı tercih etmesi de bir zayıflıktır.Bedenine,rahatına uyanı tercih eder ve tercihinin sonuçlarını önemsemeden özgürlüğünü nefsinin dürtülerini tatmin için kullanır ve kendisine yakıştırılamayacak rezillikleri yapar.İnsana özgürlük alanı verildi diye insan başıboş bırakılacağını mı sanıyor? İnsan çok cimridir.(Al-i İmran,3/180,Tevbe,9/76,İsra,17/100). Cimrilik; Allah’a güvensizliğin,nimetleri saklamanın bir sonucudur. Her şeyi Rabbinin kendisine verdiğini unutur da elini sıktıkça sıkar.Aşırı hayalci ve tatminsizdir.İnsan sahip olduklarıyla bildiklerinin daima çok üstünde şeyler ister.(Fussilet,41/49.)Bıkıp usanmadan ister.Peki bu isteklerinin, tümü kendisine verilecek midir?Hayır.(Necm,53/24).O hep isteyecektir sınırsızca usanmadan isteyecektir ama ancak çalıştığı kadarına sahip olabilecektir.(Necm,53/39).İnsan aldanmaya çok müsait bir varlıktır.Dünya hayatı,cahilliği,hayalciliği ve doymazlığı buna sebep olmaktadır.İnsan Allah ile de aldatılmaktadır.Şeytan Allah’ın rahmeti ve affına güvendirerek kandırmaktadır.(Fatır,35/5). Azabilen bir varlıktır.Azma sebeplerinin başında kendisini başkalarından müstağni (kendi kendini yeterli görmesi(Alak,96/6) vardır.İnsan zalimdir.Yaratıcısı ile ezelde gerçekleştirmiş olduğu sözleşmeyi unutur da Rabbini tanımaz bir varlığa dönüşür.İnsanlara Allah’ın yapmadığı zalimliği kendisi yapmaya çalışır. Ahsen-i takvimden esfel-i safiline doğru iner.En güzel surette yaratılmıştır fakat kendi eliyle kendi sonunu hazırlamıştır. 
GÜNÜN DUASI;
Allah’ım! Yaratılışımı güzelleştirdiğin gibi ahlakımı da güzelleştir. (Ahned b.Hanbel, Müsned 1,403)
GÜNÜN AYETİ;
De ki:”Çabucak gelmesini istediğiniz azabın bir kısmı belki de tepenize inmek üzeredir.” (Neml,27/72)
GÜNÜN HADİSİ;
“Zulüm yapmaktan sakının. Çünkü zulüm kıyamet gününde zalime zifiri karanlık olacaktır.Cimrilikten de sakının.Zira cimrilik sizden önce yaşayan insanları,birbirini boğazlamaya ve dokunulmaz haklarını çiğnemeye götürmek suretiyle perişan etmiştir.”(Müslim,Birr 56)
GÜNÜN FETVASI;
Sahurda ezan okunurken yeme içmeye devam edilir mi?
İmsak vakti girer girmez oruç başlamış olur ve akşam vakti girdiği zaman da iftar vakti girmiş olur. Bu bakımdan sahurda ezanın sonuna kadar yiyip içmek doğru değildir.Eğer ezan tam vaktinde okunursa,okunur okunmaz yeme ve içmeyi bitirmek gerekir.Vakit girdiği anda ezan okunmuşsa ve kişi yeme ve içmeye devam ederse,kasti bir durum olmadığı zaman kaza etmesi gerekir.Eğer orucunun bozulacağını bildiği halde devam ederse kefaret de gerekir.
 


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.