Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Manisa Şubesinin gerçekleştirdiği 2. Olağan Genel Kurul’da bir kez daha başkanlığa seçilen AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ Siyaseti ve ekonomiyi besleyen en önemli unsurlardan birinin de dil, edebiyat ve kültür olduğunu belirtti. Kültürün bir milletin tarih sahnesine çıktığı ilk günden bugüne kadar biriktirdiği her şey olduğunu kaydeden Özdağ, “Kültür aynı zamanda bir milletin kriz çözebilme yeteneğidir. Bir millet başına gelen belalarda, krizlerde çözüm önerilerini çok kısa sürede söyleyebiliyorsa o millet kadim, büyük ve kültürlü bir millettir” dedi.
CUMHURİYET’İN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKIYORUZ
Türk milletinin 5 Bin yıldan bu yana tarih sahnesinde olduğunu belirten AK Parti Manisa Milletvekili, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Manisa Şube Başkanı ve FETÖ Darbe Girişimi Meclis Araştırma Komisyonu Başkanvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Bin yıldır da Anadolu coğrafyasındayız. O yıllardan bu yana ne biriktirmişsek, hangi değerimiz varsa hepsine sahip çıkmalıyız. Tarihimize, kültürümüze, edebiyatımıza, sanatımıza, gelenek göreneklerimize, mutfağımıza, türkü, şarkı ve nağmelerimize de sahip çıkmalıyız. Batının tüm değerlerini alacağız ama bu değerler teknolojik, insani ve hukuki değerler olacak. Bizim onlardan alacak başka bir şeyimiz yok. Anadolu’da devletler kurduktan sonra ve 93 yıl önce Cumhuriyeti ilan ettiğimiz ki bir kez daha Cumhuriyetimizin 93. Kuruluş yıldönümünü bu vesileyle kutluyorum. Cumhuriyet’in de tüm değerlerine sahip çıkıyoruz. Sağcı - solcu, Kürt – Türk – Çerkez - Laz ayrımına girmeden Cumhuriyet’in tüm değerlerine sahip çıktığımız gibi insanlarımıza da sahip çıkmalıyız. Bu coğrafyada ne üretilmişse iyilik ve kötülükleriyle bize aittir. İyilikleri daha iyi yapmak, kötülükleri ise ortadan kaldırmak ve bunlar eksikti, yanlıştı demek tüm bu yanlışlıkları da bir daha işlememek adına değerlerimize hep birlikte sahip çıkacağız” diye konuştu.
FARKLILIKLARIMIZI DEĞİL ORTAKLIKLARIMIZI KONUŞMALIYIZ
“Nazım Hikmet’te bizim, Necip Fazıl’da bizim” diyen Özdağ, “Ahmet Hamdi Tanpınar’da bizim, Kemal Tahir’de bizim. İlhan Selçuk’ta bizim diğer tarafta Osman Yüksel Serdengeçti’de bizim. Tek devlet, tek bayrak, tek millet, tek vatan diyen, demokrasiye inanan, üniter yapıya inanan çokluk içinde birliğe inanan, hepimiz aynı kilimin desenleriyiz diyebilen ve farklılığı zenginlik kabul eden herkesle birlikte biz hep birlikte Türkiye’yiz. Farklılıkları da zenginlik kabul ediyoruz. Farklılıkları gündeme getirip tartışmak yerine ortak paydalarımızı gündeme getirmenin daha doğru olduğuna inanıyorum. Farklılıkları gündeme getirdikçe farklılıklarımız ortaya çıkar ama ortak paydalarımızı, ortaklıklarımızı gündeme getirdikçe tek millet olduğumuz, tek devlet olduğumuz ortaya çıkar. Birileri farklı etnisiteden gelebilirler ama bilinsin ki hepimiz Türk milletiyiz. Millet ortak ve yüksek bir kültürün teşkilatlanmış bir devlet eliyle, teşkilatlanmış bir eğitim sistemiyle gelecek kuşaklara nesilden nesile, zamandan zamana, mekandan mekana aktarılması demektir. Bunu aktarabilenler güçlü millet olur. Bunu Dünya’da en iyi Amerikalılar yapıyorlar. Şimdi bunu bizim yapmamız lazım. Dünya’da hemen hemen tek etnisiteli devlet yoktur. Tek etnisiteli iki devlet kalmıştır. Bunlardan biri Japonlar diğeri Korelilerdir. Geri kalan tüm gelişmiş devletler bunlara Türklerde dahil farklı etnik yapılardan gelirler ama ortak bir millet adıyla tanınırlar, anılırlar. Türkiye’de de Türk milleti olarak adlandırılır. Bunu herhangi bir etnisiteye atıfta bulunmak için değil bir kültüre atıfta bulunmak için bunu dile getiriyorum. Mutfağı, kültürü, gelenek görenekleri, dini, resmi dili bir olan daha nice birlerin buluştuğu Türk milleti olarak birlik ve beraberliğimizi inşallah ebediyete kadar muhafaza edecek, Türkiye’nin daha güçlü, daha zengin, daha muasır bir devlet olması için var gücümüzle çalışacağız. Bu topraklar üzerinde ezanlar hiç dinmeyecek, bayraklar inmeyecek ve gök kubbede hoş bir seda bırakmak için hep birlikte çalışacağız” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ