0
Prostat kanserine dair kısa bir bilgilendirme yapan Yunusemre Toplum Sağlığı Merkezi (TSM) Başkanı Dr. ümit Atman, “Prostat erkek üreme sisteminin bir parçası olan bir salgı bezidir. Kalın bağırsağın son kısmının önünde ve mesanenin altında yerleşmiştir. İdrar yolunu çepeçevre saran prostat sağlıklı gençlerde bir ceviz büyüklüğünde olmakla beraber, ilerleyen yaşlarda büyüme eğiliminde olduğundan, hücrelerin kontrolsüz büyümesi kansere neden olmaktadır. Bu kanser hücreleri zamanla prostatı terk edip başta kemikler olmak üzere diğer organlara yayılabilir. Erkeklerde ileri ki yaşlarda görülen en sık kanser türüdür.” şeklinde tanımladı.
Bu kanserin tam olarak nedenlerinin bilinmediğini söyleyen Atman, yaş ilerledikçe görülme riskinin arttığını, birinci derece akrabalarında bu kansere yakalananların riskli grupta yer aldığını ve düzensiz ve dengesiz beslenme alışkanlıklarının kanser riskini arttırdığını kaydetti.
Prostat kanserinin hiçbir belirti vermeden sinsice geliştiğini anlatan Atman, kanser ilerledikçe; sık idrara çıkma, gece idrara kalkma, kesik kesik idrar yapma, zor idrar yapma, ağrılı idrar yapma, kanlı idrar, kanlı meni gibi belirtilerle karşılaşabilineceği belirtti.
Atman, bu şikayetleri yaşayan vatandaşlara kesin olarak kanser teşhisi konmayacağını, vatandaşların telaşa kapılmadan en yakın hekime başvuru yapmaları gerektiğini vurguladı.
Diğer kanser türlerinde olduğu gibi prostat kanserinde de erken tanının önem arz ettiğinin altını çizen Atman, “Hastalığın evresine ve özelliklerine göre farklı tedavi yöntemleri mevcuttur. Aktif izlem, prostatın tamamının ameliyatla çıkarılması veya ışın tedavisi erken evrelerde uygulanabilmektedir. Hormon tedavisi veya kemoterapi diğer evrelerde gerekli görülebilmektedir. Yüksek riskli hastalıklarda erken tedavi hayat kurtarıcıdır.” dedi.
Sağlıklı beslenmenin tüm kanser türlerinde kansere yakalanma riskini azalttığını vurgulayan Atman, aynı zamanda birinci derece akrabalarında prostat kanseri olan erkeklerin dikkatli olması gerektiğini ve 40 yaşından itibaren düzenli olarak üroloji hekimlerine başvuru yapmalarını istedi.
Prostat kanserine dair kısa bir bilgilendirme yapan Yunusemre Toplum Sağlığı Merkezi (TSM) Başkanı Dr. ümit Atman, “Prostat erkek üreme sisteminin bir parçası olan bir salgı bezidir. Kalın bağırsağın son kısmının önünde ve mesanenin altında yerleşmiştir. İdrar yolunu çepeçevre saran prostat sağlıklı gençlerde bir ceviz büyüklüğünde olmakla beraber, ilerleyen yaşlarda büyüme eğiliminde olduğundan, hücrelerin kontrolsüz büyümesi kansere neden olmaktadır. Bu kanser hücreleri zamanla prostatı terk edip başta kemikler olmak üzere diğer organlara yayılabilir. Erkeklerde ileri ki yaşlarda görülen en sık kanser türüdür.” şeklinde tanımladı.
Bu kanserin tam olarak nedenlerinin bilinmediğini söyleyen Atman, yaş ilerledikçe görülme riskinin arttığını, birinci derece akrabalarında bu kansere yakalananların riskli grupta yer aldığını ve düzensiz ve dengesiz beslenme alışkanlıklarının kanser riskini arttırdığını kaydetti.
Prostat kanserinin hiçbir belirti vermeden sinsice geliştiğini anlatan Atman, kanser ilerledikçe; sık idrara çıkma, gece idrara kalkma, kesik kesik idrar yapma, zor idrar yapma, ağrılı idrar yapma, kanlı idrar, kanlı meni gibi belirtilerle karşılaşabilineceği belirtti.
Atman, bu şikayetleri yaşayan vatandaşlara kesin olarak kanser teşhisi konmayacağını, vatandaşların telaşa kapılmadan en yakın hekime başvuru yapmaları gerektiğini vurguladı.
Diğer kanser türlerinde olduğu gibi prostat kanserinde de erken tanının önem arz ettiğinin altını çizen Atman, “Hastalığın evresine ve özelliklerine göre farklı tedavi yöntemleri mevcuttur. Aktif izlem, prostatın tamamının ameliyatla çıkarılması veya ışın tedavisi erken evrelerde uygulanabilmektedir. Hormon tedavisi veya kemoterapi diğer evrelerde gerekli görülebilmektedir. Yüksek riskli hastalıklarda erken tedavi hayat kurtarıcıdır.” dedi.
Sağlıklı beslenmenin tüm kanser türlerinde kansere yakalanma riskini azalttığını vurgulayan Atman, aynı zamanda birinci derece akrabalarında prostat kanseri olan erkeklerin dikkatli olması gerektiğini ve 40 yaşından itibaren düzenli olarak üroloji hekimlerine başvuru yapmalarını istedi. (İHA)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.