Tarih: 18.10.2022 00:26

MEME KANSERİ ETKİNLİĞİ

Facebook Twitter Linked-in

 

MOSB- MED Sağlık Merkezi Genel Müdürü Dr. Hülya Yurtdaş Pirinççi,

Konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Meme kanseri hakkında farkındalık oluşturmanın önemli olduğunu kaydeden Pirinççi, ülkemizde geç tanıdan dolayı her 4 kadın kanserlerinden birinin meme kanseri olduğunu vurguladı.

Pirinççi, “Her yıl 1-31 Ekim Meme Kanseri farkındalık ayı olarak bilinir. Buradaki amaç, Meme Kanseri hakkında farkındalık oluşturarak, erken tanı ile önlemeye çalışmaktır aslında. Çünkü her geçen yıl ne yazık ki, ülkemizde geç tanı ile her 4 kadın kanserlerinden biri Meme Kanseri. Öyleyse Meme Kanseri Nedir? Meme kanseri, meme dokusunu oluşturan hücre gruplarından birinin değişime uğraması ve kontrolsüz olarak çoğalması nedeniyle oluşan tümör sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Kanserli doku, önce yakın çevresine sonra, memeye yakın lenf bezlerine yayılıyor. Zamanında tanı konulup tedavi edilmeyen hastalarda kanser diğer organlara yayılarak tedavisi olanaksız evreye geçiyor” dedi.

Meme Kanseri risk faktörlerinden bahseden Pirinççi, “Riskli faktörleri kadın olmak, 50-70 yaş arasında ve menopoz sonrası dönemde olmak, ailesinde (anne veya baba tarafında) meme kanserine yakalanmış akrabaları olmak, (Akrabalık derecesi ne kadar yakın ve meme kanserli akraba sayısı ne kadar fazlaysa risk o kadar yükselir). Daha önce meme kanserine yakalanmış olmak, adet başlama yaşının erken, menopoz yaşının geç olması. Hiç doğum yapmamış olmak, İlk doğumunu 30 yaşından sonra yapmak, Doğum yapmış fakat bebeğini emzirmemiş olmak. Uzun süreli hormon tedavisi almak, Modern şehir yaşamı ortamında yaşamak. Sigara ve tütün ürünleri kullanmak” diye konuştu.

Meme Kanserinin belirtilerini anlatan Pirinççi, “Memede elle hissedilen bir sertlik veya kitle, İki meme arasında son dönemde ortaya çıkan asimetri, meme başında veya meme cildinde içe doğru çekinti. Memede kızarıklık, yara, egzama, kabuklanma, çatlama. Meme cildinde portakal kabuğuna benzer görünüm. Meme başında şekil veya yön değişikliği. Memede olağan dışı şişlik veya boyut artışı. Adet dönemlerinde memede rastlanabilenden farklı karakterde ağrı. Meme başından akıntı; özellikle pembe, kırmızı renkte. Koltuk altında sertlik, şişlik veya kitle” dedi.

Tanı yöntemlerin açıklayan Pirinççi, “Kadınların meme muayenesi için doktora gitmesi gerektiğini ifade ederek, “Memeleriyle ilgili hiçbir şikayeti olmasa da her kadının 20-40 yaş arası 3 yılda bir, 40 yaşından sonra ise yılda bir kez klinik meme muayenesi için bir genel cerraha muayene olması gerekiyor. Bir diğer tanı yöntemi kendi kendini muayene etmedir. Bu da dört adımda oluyor. Birinci Adım muayeneye önce ayna karşısında başlanır. Eller bele konularak önce memelerin simetrik olup olmadığı kontrol edilir. Memelerde görünür bir kitle araştırılır, meme derisinde herhangi bir çöküntü veya renk değişikliği olup olmadığına bakılır. İkinci Adım eller yukarı kaldırılarak aynı incelemeler tekrarlanır. Üçüncü Adım daha sonra yatarak muayeneye geçilir. Muayeneye önce sağ memeden başlanır. Daha rahat muayene edebilmek için sağ omuz-sırt altına küçük bir yastık konulur. Sağ el başın arkasına yerleştirilir. Dördüncü Adım muayene sol elin 2-3 parmak ucu ile gerçekleştirilir. Memebaşı çevresinden başlayarak ve meme dokusuna hafifçe bastırarak saat yönünde halkasal hareketler ile herhangi bir duyarlılık veya kitle olup olmadığı kontrol edilir. Tüm meme muayene edildikten sonra koltukaltına bakılır. Sol meme ve koltukaltı da benzer şekilde değerlendirilir” diye konuştu.

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —