Bugün, 22 Kasım 2024 Cuma

Manisa İl Müftülüğü 2023 Ramazan Sayfası-5

Manisa İl Müftülüğü 2023 Ramazan Sayfası-5

MANİSA-GENEL 27.03.2023 00:30:00 1582 0
Manisa İl Müftülüğü 2023 Ramazan Sayfası-5

 

 

 

 

 

27.03.2023 Pazartesi (5 Ramazan 1444) 

 Hazırlayan: Sebahattin GÖKSU / İl Vaizi

Günün Ayeti: 

 

"Yeryüzünde gezin de (hakkı) yalanlayanların sonunun ne olduğuna bir bakın." (Âl-i İmrân, 3/137)

 

 

Günün Hadisi:

 

“Sizden biriniz, beni anne-babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe (tam anlamıyla) iman etmiş olmaz.” (Buhârî, Îmân, 8)

 

Günün Duası:   

 

" Sabahın aydınlığını var eden, geceyi dinlenme vakti yapan, güneşi ve ayı hesap vasıtası yapan Allah’ım! Bana borçlarımı ödemeyi ihsan eyle, benden fakirliği gider, kulağımı, gözümü ve kuvvetimi Senin yolunda kullanmayı nasip eyle." (Malik, "Dua", No: 495)

 

 

Günün Makalesi: 

 

Kuran ayı Ramazan / Ali ALTINDAĞ ( Salihli İlçe Vaizi )

 

“Ramazan ayı, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği aydır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin.”(1) 

Bu aya kıymet verdiren, on bir ayın sultanı yapan Kur’an-ı Kerim’in bu gecede indirilmiş olmasıdır. İndiği Kadir gecesi bin aydan daha hayırlı kabul edilmektedir. 

 

Kuran insanlığın kurtuluşu için gönderilmiş son ilahi kitaptır. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığın kendisine ihtiyaç duyduğu ve duyacağı hidayet rehberidir. Doğrular ve yanlışlar, dostlar ve düşmanlar Kuran-ı Kerim ile ayrılır. 

Bütün insanlığa bir uyarı olsun diye, kuluna hakkı batıldan ayırt edici ve fark ettirici bir ölçü olarak Kur'ân'ı indiren Allah yücelerin yücesidir.

Kerim’in muhatabı bütün insanlar, gayesi de, insanların dünya ve ahiret saadetini sağlamaktır. Bu gayeye ulaşabilmemiz için, Kur’an-ı Kerimi okumamız, anlamamız, emir ve yasaklarına uymamız gerekir.

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

Sad: 29: (Bu Kur’an) Ayetlerini düşünüp anlasınlar ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye, Sana indirdiğimiz mübarek bir Kitaptır.

 

K.Kerimi okumaktan maksat, onu anlamak, anlamaktan maksat da, onun hükümleriyle amel etmek ve onun gösterdiği yoldan yürümektir. Nitekim milli şairimiz Mehmet Akif şiirinde şöyle diyor:

 

“Ya açar Nazm-ı Celîl'in bakarız, yaprağına; Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına. İnmemiştir hele Kur'an bunu hakkıyla bilin; Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.”

 

Allah bize değer vermiş ve bize seslenmiştir. Kuran’a kulak verenler Allah’ın samimi kullarıdır. Onu okumak, dinlemek, onunla amel etmek başlı başına bir ibadettir. Namazımız geçerli olacak kadar Kur’an ezberlemek, Kur’an’ı doğru okumak her müslümana farz-ı ayındır. Kur’anı’ı ezberlemek ve öğretmek ise farzı kifayedir.

 

Kur’an, yaratan ile yaratılan, Allah ile insan arasında bir köprüdür. Bir tanışma ve anlaşma aracıdır. Kur’an insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarır, tutunanların birlik ve beraberliğini sağlar ve doğruya götüren kopmaz bir iptir. 

Kur’an bir öğüttür, artık dileyen Rabbine giden yolu tutar dileyen de delaleti ve sapıklığı… Çünkü Allah insana iki yolu göstermiştir.

 

Peygamber (sav) Efendimiz sav; “Sizin en hayırlınız, Kur’an-ı Kerimi öğrenen ve öğretendir” ,

Kim Kur’an-ı Kerimi okuyup ezberler, onun helal kıldığını helal kabul eder ve haramını da haram sayarsa, bu sebeple Allah onu cennete koyar ve hepsi de cehennemlik olan yakınlarından on kişiye şefaat yetkisi verir” 

 

 “ Kur’an’ı Kerim’i okuyunuz. Çünkü o kıyamet gününde okuyucularına şefaatçi olarak gelecektir”.  (Terğib ve Terhib.3/267

“Kur’an okuyan mü’min, kokusu hoş ve tadı güzel portakal gibidir. Kur’an okumayan mü’min de tadı güzel olup kokusu olmayan kuru hurma gibidir.” (Terğib ve Terhib.3/273) buyurur.

Hayatımız Kur’an ile bir anlam kazanır. Dünya ve ahiret saadetine ancak kur’an ile ulaşılır. Peygamberimiz veda hutbesinde:   

‘’Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sıkı sıkıya sarılırsanız hiçbir zaman yolunuzu şaşırmayacaksınız. Bunlar; Kur’an ve sünnetimdir” buyurmaktadır.

 

‘’Her hangi bir topluluk Allah‘ın evlerinden birinde toplanır, K.Kerimi okurlar ve aralarında müzakere ederlerse mutlaka üzerlerine kalp huzuru iner, Allah’ın rahmeti kendilerini kaplar, melekler kendilerini kuşatır ve Allah da onları kendi katındakiler içerisinde anar”.

Kainata yön verecek Peygamber ve Kelamullah (Kuran-ı Kerim) göklerden yer yüzüne ramazanda teşrif ediyor. Kainat coşuyor . Nura gark oluyor semavat-ü zemin, gönüller aydınlanıyor ve kainatın gizemli sayfaları adem oğluna ve Muhammed ümmetine açılıyor. Allah cc, Cebraili (as.) kainata son kitap ve son peygamberi müjdelemek için gönderiyor.  insanlık yeniden yeşersin diye. Bizde Kuran’a koşalım.  Evlerimizde ve camilerimizde  okunan mukabelelere katılalım.  Allah’ın oku emrini ve peygamberinin sünnetini yaşatalım. Kuran ile coşalım.  Kur’an ile dirilelim ve Kur’an ile diriltelim hayatımızı.

 

Duamız: Allah'ım! Sen Kur'an-ı hak üzere indirdin.  Kur'an'a karşı ilgimi artır. Onu gözümün nuru, gönlümün şifası, keder ve üzüntümün ilacı kıl. Allah'ım! Dilimi Kur'an ile süsle, yüzümü Kur'an ile güzelleştir. Bedenimi onunla kuvvetlendir. Ruhumu onunla diri tut. Mizanımı onunla ağırlaştır. Gece-gündüz sana itaat için Kur'an okumaya beni muvaffak kıl. Beni, Hz. Muhammed (S.A.S) ve O'nun hayırlı ehli beytiyle birlikte haşret. Amin... (Hayırlı Ramazanlar!)

 

                                                                                        

 

Günün Fetvası: 

 

Depremzedelere zekat verilebilir mi?

 

Zekât, toplumsal dayanışma ve insanların temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için farz kılınmış bir ibadettir. Deprem gibi büyük afet zamanlarında toplumun acil ihtiyaçlarının karşılanması son derece önemli hale gelmektedir. Böyle durumlarda diğer bağışların yanında zekât yoluyla da yaraların sarılmasına destek olmak gerekir. Buna göre şartlarına riayet etmek kaydıyla zekât farizası doğrudan ya da her bakımdan güvenilir kişi ve kuruluşlar aracılığı ile yerine getirilebilir. Normal şartlar altında zengin sayılacak mal varlığına sahip olan kimselere de içinde bulunduğu olağanüstü şartlar sebebiyle malına ulaşamadığı sürece zekât verilebilir.

Zekâtı bir aracı kuruluş vasıtasıyla yerine getirirken şu hususlara dikkat edilmelidir:

a) Bu kuruluşun her bakımdan güvenilir olması,

b) Bu kuruluşun, zekâta aracılık ettiğini açıkça taahhüt ediyor olması ve topladıkları zekâtların tamamını aynî veya nakdî olarak hak sahiplerine teslim etmesi,

c) Zekâtın, söz konusu kuruluşun özel "zekât hesabı"na yatırılması.

Öte yandan dinimize göre dayanışma ve yardımlaşma sorumluluğu sadece zekâttan ibaret değildir. Dolayısıyla zekât dışındaki infak ve bağışlar ile de yardıma muhtaç olanlara ulaşmak ve yaralarını sarmak inancımızın bir gereğidir.

 

 

 

 

SÖZLÜK:   

 

Seyyah: 

 

Seyyah, gezgin demektir. Tarih boyunca birçok bölgeyi, kıta veya ülkeyi gezen, gören, ciltler dolusu kitaplar ve seyahatnameler telif eden gezgin veya seyyahlar çıkmıştır. Eskiden olduğu gibi günümüzde de çok sayıda seyyah, başta kendi memleketleri olmak üzere yerli yabancı birçok kenti, ülkeyi ve tarihî yeri gezmekte; folklorik, kültürel ve ilmî bilgiler devşirmektedir. İslam tarihi boyunca, Müslüman coğrafyayı, kıta veya ülkeleri gezen, gören, merak eden; dahası oralar hakkında dünden bugüne çok kıymetli bilgiler aktaran ünlü seyyahlar olmuştur. El-İdrisî, Yâkut el-Hamevî, İbni Battuta ve Evliya Çelebi bu seyyahlardan bazılarıdır. Önemli eserlere imza atan bu seyyahların merak veya keşfetme duygularının oluşmasında, Kur’an-ı Kerim’de geçen; “Yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin sonu ne olmuş görmezler mi? ...” (Rûm, 30/9) şeklinde doğrudan veya dolaylı biçimde gezmeyi, görmeyi ve ibret almayı teşvik eden onlarca ayetin kuşkusuz ki rolü büyüktür.

 

Her cüzden 3 mesaj: 5. Cüz

 

 

Beşinci cüzde öne çıkan üç mesaj hangileridir?

 Nisa suresinin baş tarafındaki aile hukuku konuları burada da devam etmektedir. Bu kısımdaki 3 konu (mesaj):

 

1. EVLİLİKTE HAK BİLİNCİ

 

Evlenilmesi yasak olan kadınlar (mahremlik, süt akrabalığı veya başkasıyla evli olanlar), helal kazanç, aile içi sorumluluk ve kocanın görevleri, ibadet bilinci, içki gibi zararlı alışkanlıkları terk ve tevhid bilincinin oluşması...

 

2. SAVAŞTA HAK-ADALET BİLİNCİ

 

Zalimlere karşı savaş, mazlumları korumak, savaşta vakit namazlarını kılma şekli (kasr-ı salat ve salat-ı havf (Nisa, 4/101-102), ayrıca Allah’ı sürekli zikretmek (Nisa, 4/103) ve sabırlı (dayanıklı/dirençli olmak)

 

3. STRATEJİ BİLİNCİ

 

Amaçları İslam’ı yok etmek olduğu halde Müslüman görünen münafıkların nifak hareketleri bilinmeli, onlarla meşru bir şekilde mücadele edilmelidir. Müslüman Allah yolunda samimi olarak çevresine güzel bir örnek olmalı, selamı yaymalı, iyilik ve güzellikte sağduyulu insanlarla birlikte hareket etmeli, toplumsal sorunlara duyarlı olmalı, dünyevi arzulara kapılmadan ihsan sahibi olarak hayatında doğru stratejiler geliştirilmelidir.

 

 

 


Manisa Birinci Amatör Liglerde Gruplar Belli Oldu

KARAKÖYSPOR FK'NIN HAVUZ KEYFİ

MÜTEVELLİ 1965'TE MUSTAFA ARI DÖNEMİ SONA ERDİ

YUNUSEMRELİ KADINLAR SPORLA ZİNDE KALIYOR

Şehzadeler Hem Komisyon Toplantısı Yapıldı

LÖSEV MUTLU ET PAKETLERİ İLE MUTLULUK PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIYOR

Üzümde ilk hasat yapıldı

Potanın Tarzanları, Çekya Ligi MVP’sini kadrosuna kattı

Anahtar Kelimeler: Manisa Müftülüğü Ramazan Sayfası-
  • Cuma 21 ° / 13.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 18.6 ° / 5 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazar 8.9 ° / 3.2 ° Güneşli

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.