Tarih: 25.03.2023 12:47

Manisa İl Müftülüğü 2023 Ramazan Sayfası-3

Facebook Twitter Linked-in

 


Hazırlayan: Sebahattin GÖKSU / İl Vaizi

25.03.2023 Cumartesi (3 Ramazan 1444) 

Günün Ayeti: 

“Müminlerin erkekleri de kadınları da birbirlerinin velîleridir; iyiliği teşvik eder, kötülükten alıkoyarlar, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve resulüne itaat ederler. İşte onları Allah merhametiyle kuşatacaktır. Kuşkusuz Allah mutlak güç ve hikmet sahibidir.” (Tevbe, 9/71)

Günün Hadisi:

“Müminin mümine karşı durumu, bir parçası diğer parçasını sımsıkı kenetleyip tutan binalar gibidir.”

Hz. Peygamber bunu açıklamak için iki elinin parmaklarını birbiri arasına geçirerek kenetledi. (Buharî, Salat 88, Mezâlim, 5; Müslim, Birr, 65.)

Günün Duası:   

“Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma!

Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.” (Haşr, 59/10)

Günün Makalesi: 

İrşat İNAN / Turgutlu Vaizi

ORUÇLA İLGİLİ FIKHİ HÜKÜMLER

İslam dininin beş ana esasından bir tanesi de oruç tutmaktır. Oruç; sadece Allah rızasını umarak ve niyet ederek imsak vaktinden (tan yerinin ağarmasından) itibaren güneş batıncaya kadar yemek, içmek ve cinsel ilişkiden uzak durmak suretiyle yerine getirilen bedeni bir ibadettir. 

Oruç ergenlik çağına eren akıllı, erkek ve kadın her müslümana farzdır. Akil-baliğ olduğu hâlde, oruç tutamayacak derecede hasta olanlar ile yolcu olanlar, oruç tutmayabilirler. Hastalar iyileşince, yolcular da memleketlerine dönünce tutamadıkları günlerin orucunu Ramazan dışında başka bir zamanda kaza ederler. Oruç tuttuğu takdirde kendisinin veya çocuğunun zarar görmesi muhtemel olan gebe veya emzikli kadınlar da oruç tutmayabilirler. Durumları normale döndüğünde tutamadıkları oruçları kaza ederler. Lohusa olan kadınlarla âdet gören kadınlar bu hâllerinin devam ettiği günlerde oruç tutamaz, namaz kılamazlar. Bu sebeple Ramazan ayında tutamadıkları oruçları Ramazan’dan sonra uygun bir zamanda kaza ederler, yani gününe gün tutarlar. Kılamadıkları namazları ise kaza etmezler. Bunun yanında hastalıkları oruç tutmalarına engel olan iyileşme durumu olmayan kronik hastalar ile oruç tutamayacak durumda yaşlı olan kimseler ise tutamadıkları her bir gün için fidye verirler. 2023 yılı için belirlenen fidye miktarı kişi başı günlük 70 liradır.

Ergenlik çağına gelmeyen çocuklara oruç tutmak farz değildir. Ancak bünyelerine zarar vermeyecek şekilde çocukları da yavaş yavaş oruç tutmaya alıştırmak uygun olur.

Her ibadette olduğu gibi oruçta da niyet şarttır. Dolayısıyla niyetsiz oruç sahih değildir. Ramazan orucuna, akşam namazından kuşluk vaktine kadar imsak vaktinden sonra bir şey yiyip içmemek ve oruca aykırı bir iş yapmamak kaydıyla niyet edilebilir. Kalben niyet etmek yeterli ise de dil ile niyet etmek de menduptur. Oruç için sahura kalkılması da niyet sayılır. Hz. Peygamber (sav) sahura kalkılmasını da tavsiye etmiştir.

İmsak (oruca başlama vakti) ile iftar (orucu açma) vakitlerine dikkat etmek ve bu vakitlerde özenli davranmak gerekir. İmsak girmeden önce yeme içmeyi bırakmak, orucu açmak için ise iftar yani akşam namazı vaktinin girdiğinden emin olmak dikkat edilmesi gereken hususlardandır. 

Oruçlu olduğunu bilerek yemek içmek veya cinsi münasebette bulunmak orucu bozar, bu durum hem kaza hem kefaret gerektirir. Yani peş peşe olmak kaydıyla iki kameri ayı oruç tutarak geçirmek ve bir gün de kaza etmek gerekir. Bu da yaklaşık altmış gün ceza bir gün kaza olmak üzere altmış bir gün oruç tutmak demektir.  Unutarak yemek ve içmekle oruç bozulmaz. Peygamberimiz oruçlu olduğunu unutarak yiyip içenlerin oruca devam etmelerini, onları Allah'ın yedirip içirdiğini söylemiştir.

Yemek, içmek ve cinsi münasebet orucu bozduğu gibi sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddeler ile uyuşturucular ve tiryakilik gereği alınan tüm maddeler de orucu bozan şeylerdendir. Her ne sebeple olursa olsun, ağızdan alınan ilaçlar da aynı hükme tabidir. Ramazan ayında mazereti olmadığı hâlde oruç tutmayan Müslüman büyük günah işlemiş olur. Allaha tövbe etmesi ve tutmadığı oruçları kaza etmesi gerekir. Rabbim bizleri Kur’an-ı Kerim’in indirildiği ay olan Ramazan-ı Şeriften en güzel şekilde istifade edenlerden eylesin. Ramazan ayımız mübarek olsun.

Günün Fetvası: 

Orucu bozup hem kaza hem de kefâret gerektiren durumlar nelerdir?

Oruç, ibadet niyetiyle tan yerinin ağarmasından (fecr-i sadık), güneş batıncaya kadar, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir. Oruçlunun söz konusu yasak fiillerden uzak durması anlamındaki “imsak”ın ihlal edilmesiyle oruç bozulur.

Başlanan Ramazan orucunun aşağıdaki fiiller sebebiyle bozulmasından dolayı hem kaza hem de kefâret gerekir:

a) Cinsel ilişkide bulunmak. Oruçlu iken cinsel ilişkide bulunmak her iki taraf için de kaza ve kefâreti gerektirir.

b) Meşru bir mazeret bulunmaksızın, gıda veya gıda hükmünde olan ya da yenilip içilmesi mutat bir şeyi bilerek yemek ve içmek Hanefilere göre kaza ve kefâreti gerektirir (Merğînânî, el-Hidâye, 1/122; İbn Abidin, Reddü’l-muhtâr, 2/409-411). Şafiîlere göre ise bu durum sadece kazayı gerektirir (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 2/177-178).

SÖZLÜK:   

Teheccüd:

Karşıt anlamlı bir kelime olan (ezdâd) teheccüd sözlükte “uyumak; uyanmak, uykudan güçlükle uyanmak” anlamına gelir (Hatîb eş-Şirbînî, I, 348; İbn Âbidîn, II, 24). 

Teheccüd namazı, yatsı namazını kılıp bir miktar uyuduktan sonra kalkılıp gece kılınan nafile bir namazdır.

Teheccüd namazı, adını İsrâ sûresinin 79. âyetinde geçen “tehecced” (teheccüd namazı kıl) kelimesinden almaktadır. 

Fahreddin er-Râzî’nin ifadesiyle gece mânevî lutuf, feyiz ve bereketin en bol ve en mükemmel şekilde elde edildiği zaman dilimidir (Mefâtîḥu’l-ġayb, XXII, 36). 

Teheccüd namazı kılacak kişi, “Niyet ettim Allah rızası için teheccüd namazı kılmaya” şeklinde niyet edebilir. Teheccüd namazının iki-sekiz rekât arasında çiftli sayılarda kılınması tavsiye edilmiştir. Bununla birlikte, dileyen kimse daha fazla da kılabilir. Bu durumda iki rekâtta bir selam vermek daha faziletli olmakla birlikte, dört rekâtta da selam verilebilir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 468-469). İki rekâttan fazla kılındığında arada konuşma, yeme içme gibi namaza aykırı davranışlarda bulunulmamışsa, tekrar niyet etmek gerekmez. Dört rekât olarak kılındığında, ikinci rekât sonunda teşehhüd için oturulduğunda “tahiyyat”tan sonra “Allahümme salli” ve “Allahümme barik” okunur. Üçüncü rekât için ayağa kalkıldığında önce “Sübhâneke” okunur, sonra “Eûzü besmele” çekilir ve Fâtiha suresi okunur.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —