Manisa İl Müftülüğü 2022 Ramazan Sayfası Hazırlayan: Sebahattin GÖKSU / İl Vaizi
27.04.2022 Çarşamba (26 Ramazan 1443)
Günün Ayeti:
“Doğrusu biz Kur`ân`ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir. ” (Kadir sûresi, 97/ 1-5)
Günün Hadisi:
“Siz Kadir gecesini Ramazan`ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” (Buhârî, Leyletü`l-Kadir, 3; Müslim, Sıyam, 216)
Günün Duası:
“Allahümme inneke afüvvün tuhibbül-afve fa`fü-annî: Allah`ım, Sen çok bağışlayıcısın, afvı seversin, beni bağışla” (Müsned, VI/182)
Günün Makalesi:
KADİR GECESİ /Recep KARADUMAN / Yunusemre Din Hizmetleri Uzmanı
İslam alemi olarak pandemi nedeniyle iki yıldır camilerimizden uzakta, buruk bir sevinçle geçirdiğimiz ramazanlardan sonra yeniden hep birlikte camilerimizde omuz omuza çocuğuyla, genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle saf tutarak özlediğimiz Ramazan ayına bizleri kavuşturan Allah'ımıza hamd olsun. Ramazan ayı tüm güzellikleri İftarı, sahuru, teravihi, mukabelesi, itikafı ve bereketi ile hanelerimize misafir oldu. Bugun akşam Ramazan ayının başka bir güzelliği olan Kadir gecesini idrak edecek olmanın heyecanı sardı Müslüman beldelerini. Anlam olarak “Kadir”; değer, kıymet ve itibar demektir. Bu geceye Kadir Gecesi denilmesi onun şeref ve kıymetinden dolayıdır. Yüce Rabbimiz Kur’an’da Kadir Gecesi’ne bir tam sure (Kadir Suresi) ayırmıştır. Surede mealen şöyle buyrulmaktadır: “Şüphesiz, biz Kur’an’ı Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadr, 1-5) Dinimizde kutsal mekânlar ve zamanlar vardır, bu mekanlar ve zamanlar kendilerinde vuku bulan önemli hadiselerle değer kazanırlar. Kadir Gecesi’nin kıymeti ise Kur’an’dan gelmektedir. Peygamber Efendimiz de, “…Bu ayda öyle bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Bu gecenin hayrından mahrum kalan, bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir.” (Nesâî, Sıyâm, 5.) buyurarak Kadir Gecesi’nin önemine vurgu yapmaktadır. Bin ay yaklaşık seksen yıl, seksen yıl ise bir ömürdür. Bunun için Kadir Gecesi’nde yapılan ibadet ve taatler seksen yıllık bir ömür boyunca yapılanlara bedeldir. Her ne kadar bazı âlimlere göre bu ifadeler kesretten kinaye olsa da, bir yönüyle Allah’ın rahmetinin ve lütfunun da bir tecellisi, müminler için geri çevrilmeyecek bir kapı niteliğindedir. Bir hadis-i şerifte geçmiş ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanmalarına karşılık Müslümanlara da Kadir Gecesi’nin verildiği belirtilmiştir. (Malik, İ’tikaf, 6. Ayrıca geniş bilgi için bkz. Mustafa Uzun, “Kadir Gecesi”, DİA, XXIV, 124-125.) Bu hususiyet başka hiçbir geceye verilmemiştir. Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.), hayatına baktığımızda bu gecenin nasıl geçirilmesi gerektiği konusunda yüce bir örneklik ortaya koyduğunu ve bizlerede bu gecenin kadrini bilmeye ve onu ihya etmeye davet ettiğini görürüz. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Kim Kadir Gecesi’ni, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Leyletü’l-Kadr, 1.) Bir başka rivayette ise Hz. Aişe’nin (r.a.) Hz. Peygamber’e (s.a.s.) bu gece nasıl dua etmesi gerektiğini sorması üzerine Rasulüllah’ın (s.a.s.), “Allahümme inneke afuvvun tuhıbbü’l-afve fa‘fu annî’ (Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet!)” (Tirmizî, Deavât, 85.) şeklinde dua etmesini tavsiye ettiği görülmektedir. Bu gece sahip olduklarımızın muhasebesini yapmamız gerektiği bir zaman dilimindeyiz. Böyle mübarek bir gecede Rabbimize iltica etmeliyiz, Okuduğumuz Kur'an-ı Kerimi gönüllerimize indirmeli, kendimize kılavuz edinmeliyiz. Zira Sâd Suresi, 29. ayetinde; “(Ey Muhammed!) Sana bu mübarek Kitabı, ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.” buyurmaktadır Cenab-ı Allah. Toplumsal hayatımıza bakmalı neler yaptığımızı neler yapmamız gerektiğini tefekkür etmeliyiz. Ayrca gecemizi namaz kılarak, tövbe istiğfar ederek, dualar ederek geçirmeliyiz. Kadir Gecesi, Yüce Allah’ın rahmet ve bağışlamasının sağanak halinde yeryüzüne indiği, dileyen her mümini ilahî armağanlara garkettiği bir gecedir. Bu itibarla Kadir Gecesi dilek ve isteklerimizi Yüce Allah’a arz etmek için değerli bir fırsattır. Evveli rahmet ortası mağfiret sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan ayını uğurlarken cümlemizin Rahmanın rahmetine kavuşan kullarından olmasını rabbimden niyaz ediyor Kadir gecenizi tebrik ediyorum.
Günün Fetvası:
Kadir Gecesinin tayini hakkındaki rivayetler nasıl anlaşılmalıdır? Kadir Gecesi Kur’an’da belirtildiğine göre, içerisinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Kur’an, Ramazan ayında (Bakara, 2/185) ve bu gecede indirilmiştir (Kadr, 97/1). Kadir gecesinin Ramazan ayında olduğu kesindir. Ancak hangi güne tekabül ettiği konusunda farklı rivayetler vardır.
Zirr b. Hubeyş anlatıyor: “Ubey b. Ka’b’a; (r.a.) İbn Mes’ud’un, (r.a.) ‘Senenin bütün gecelerini ihya eden kimse kadir gecesine tesadüf edebilir.’ sözünü hatırlattığımda, bana şu cevabı verdi: ‘Kendisinden başka ilah olmayan Yüce Allah’a yemin olsun ki, kadir gecesi Ramazan ayındadır. Kadir gecesi; Resûlullah’ın (s.a.s.) bize namaz kılmamızı emir buyurduğu gecedir. O da Ramazan’ın 27. gününün gecesidir. O gecenin alameti, o gecenin sabahında güneşin beyaz ve ışınları gözü almayacak şekilde doğmasıdır’” (Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 179).
Abdullah b. Ömer’den gelen bir rivayette Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kadir gecesini aramak isteyen 27. gecede arasın.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, VIII, 426) buyurmuş, böylece 27. geceyi ibadet ve zikirle uyanık olarak geçirmemizi tavsiye etmiştir.
Kadir gecesinin Ramazan ayının 27. gecesinde olduğu (Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 179-180) genel kabul görmüş olmakla birlikte, Ramazan’ın son on gününün tek gecelerinde (Müslim, Sıyâm, 207) veya son yedi gecesinde aranması ile ilgili farklı rivayetler de vardır (Müslim, Sıyâm, 205-206). Dolayısıyla Ramazan’ın son gecelerini Kadir gecesiymiş gibi değerlendirmek gerekir.
Esma-ü’l-Hüsna:
Samed: Sözlükte “bir şeye yönelmek” anlamındaki samd (sumûd) kökünden türeyen samed “ihtiyaçların giderilmesi için kendisine başvurulan kimse” demektir. Samed ayrıca içi boş olmayan kütle halindeki şeyler için kullanılır. Her şeyin kendisine muhtaç olduğu, kendisinin hiç bir şeye muhtaç olmadığı; ihtiyaçların giderilmesi ve ızdırapların dindirilmesi için başvurulacak tek merci demektir. Kâdir:Sözlükte “gücü yetmek; ölçü ile yapmak, planlamak; kıymetini bilmek; rızkını daraltmak” anlamlarına gelen kadr (kudret) kökünden sıfat olup “her şeye gücü yeten” demektir.Allah Teâlâ, istediğini, istediği gibi yapmaya gücü yetendir. Her şeyi takdir eden, planlı ve ölçülü yapandır. Hiçbir şey O’nu âciz bırakamaz. Âlem, mutlak irâde ve kudrete sahip olan Allah tarafından yaratılmıştır.
Muktedir:Sözlükte “gücü yetmek; ölçü ile yapmak, planlamak” mânalarındaki kadr (kudret) kökünün iftiâl kalıbından türemiş bir sıfat olup “gücü yettiği fiilen sabit olan” demektir.Naslarda Allah’a nisbet edilen kādir, kadîr ve muktedir isimlerinden birincisi ve üçüncüsü esmâ-i hüsnâ listesinde mevcuttur. Bu üç ismin kādirden başlamak üzere gittikçe zenginleşen bir anlam içerdiği kabul edilir. Zira aynı kökten gelen kelimelerin harfleri arttıkça mânaları da güçlenir. Buna göre muktedir, zât-ı ilâhiyyeye kudret izâfe eden kavramlar içinde muhtevası en zengin olan isimdir. Kudret kökünden türeyen kādir ve kadîrde kudretin kullanılacağı hususlarda bir tür sınırlama söz konusu iken muktedirde böyle bir durum yoktur (Hattâbî, s. 86). Ayrıca kādir ve kadîr güç yetirme sıfatını Allah’a izâfe ederken muktedir, gerçekleştirilenden hareketle aynı sıfatı fiilî mânada zât-ı ilâhiyyeye nisbet etmektedir Allah Teâlâ, kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf edendir. O’nun “Kâdir” oluşu, istediğini, istediği anda ve istediği şekilde yaratma gücüne sahip olması demektir. “Muktedir” olması ise, bilfiil gücünü yarattıklarında göstermesidir.
Ramazan Sözlüğü:
Ramazâniyye:
Divan şiirinde ramazan ayını konu edinen manzumelerin genel adı.Divan şairlerinin ramazan ayı vesilesiyle padişahlara, yüksek rütbeli kişilere ve hâmilerine sundukları çoğu kaside şeklindeki ramazâniyyelerin beyit sayısı genellikle on-yirmi arasında değişmektedir. XVII. yüzyıldan itibaren yazılmaya başlanan ramazâniyyeler XVIII. yüzyıl ve sonrasında yaygınlaşmıştır. En çok ramazâniyye yazan divan şairi bu türde on üç kasidesi bulunan Enderunlu Fâzıl’dır. Sâbit, Nazîm, Edirneli Kâmî, Nedîm, Koca Râgıb Paşa, Şeyh Galib, Enderunlu Vâsıf, Sünbülzâde Vehbî gibi isimler dikkat çeken ramazâniyye şairleri arasında sayılabilir. İslam, milletimizin dünya tasavvurunu inşa etmiş ve her türlü faaliyet alanında etkisini göstermiştir. Milletimizin ruh dünyasını yansıtan edebiyat da İslam’ın etkilediği ve şekillendirdiği çok verimli bir alandır. Edipler, şairler duygu ve düşünce dünyalarında bulunan bu tesirle birçok eser ve yazın türü meydana getirmişlerdir. Çoğu kaside türü Ramazaniyelerin bir kısmı bestelenerek mûsikîde ilahi olarak icra edilmiştir. Ramazaniyelerde genellikle şu konular işlenmiştir: a) Ramazan hilâlinin görülmesi ile bu durumun halka duyurulması, b) Müslümanlar arasında yaşanan Ramazan sevinci, c) Ramazan ayının rahmet ve bereketiyle gelmesi, bu bereketin insanlar tarafından maddi ve manevi olarak hissedilmesi, d) İftar neşesi, kandilleri kuşanan camiler, kılınan teravihler, e) Kadir Gecesi, f) Ramazan ayının bitmesinin oluşturduğu hüzün.
Ramazaniyyelerde Kadir Gecesi:
“ Sûretinde vâzıh olmuş ey perî nûr-ı ilah Ve'd-duhânın şemsi yüzündür saçın Kadr ü Berât” (Nesîmî Dîvânı)
Hz. Peygamberin 'inşikakü'l-kamer' mucizesini şiirde çeşitli anlam ilişkileri içinde ele alan şairler, ayın ikiye bölünmesini iki şahide, saçları Kadir ve Berat Gecelerine, yüzü bayrama, kaşı bayramın gelişini müjdeleyen, haber veren yeni aya benzetirken aynı zamanda hilale benzeyen kaşı Recep ayının ra harfine yani üç ayların başlamasını hatırlatırken anlamlandırırlar.
Kadir geceleri fırsat sizindir Böyle Hakk mihmanı can ele girmez Peygambere yüzler sürmek bizimdir Gitti bu günkü gün dün ele girmez (Kul Nesîmî)