0
Manisa tarımının büyük bir bölümünü oluşturan ve Türkiye'de önemli bir ihraç ürünü olan kuru üzümde kalitenin artması için Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalara devam ediliyor. Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, çürük ve hasarlı üzümlerin kurutulması sırasında oluşan, kanserojen etkisi nedeniyle insan sağlığı için zararlı olan ve kuru üzüm ihracatını da olumsuz etkileyen Okratoksin-A için seferberlik başlattı. Seferberlik kapsamında çiftçileri bilgilendirici faaliyetler yürüttüklerini söyleyen Manisa Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk, 'İl Müdürlüğünce bu kapsamda sezon başından beri çiftçileri bilgilendirmek, temiz ve kalıntısız üzüm elde etmek için bağcılık yapılan tüm köylerde eğitim çalışmaları yapılmaktadır. Özellikle hasatın yaklaştığı, ilaç kalıntısı ve Okratoksin-A açısından kritik olan bugünlerde eğitim, bilgilendirme ve farkındalık çalışmalarına hız verilmiştir. Çiftçilerin dikkatini çekmek için bağcılığın yoğun olduğu 10 ilçede, bilgilendirme pankartları asılmış, afiş ve broşürler dağıtılmıştır' dedi.
'Mücadelede en önemli aşama sağlam, hasarsız tane elde etmektir'
Okratoksin-A'nın oluşumu hakkında bilgi veren Öztürk, 'Üzümler olgunlaşmaya başladığı dönemden itibaren hasarlı tanelerde küfler tarafından Okratoksin-A oluşur. Önlem alınmadığı takdirde hasat, kurutma ve depolama dönemlerinde de toksin (zehir) oluşumu devam eder. Okratoksin-A ile mücadelede en önemli aşama sağlam, hasarsız tane elde etmektir. Bunun için Külleme, Salkım Güvesi, Unlu Bit mücadelesi doğru bir şekilde yapılmış olmalıdır. Okratoksin-A’yı oluşturan küflerin ana kaynağı toprak olması nedeniyle, topraktaki küflerin üzüm tanelerine bulaşmasını azaltmak temel gerekliliktir. Hasatın yaklaşması nedeniyle bu dönemde toprak işlemesi yapılmamalıdır' ifadelerini kullandı.
Oratoksin-A oluşumunun önlenmesi için iyi tarım uygulamaları esas olduğunu belirten Öztürk, 'Kaliteli kuru üzüm elde edebilmek için olduğu kadar, Okratoksin-A oluşumunun önlenmesi için de iyi tarım uygulamaları esastır. Bağda üretimden itibaren Okratoksin A’nın oluşumuna fırsat vermemek en önemli çözümdür. Bağ topraklarında bulunan bu küfler, üzüm tanesinde yerleşip gelişebilmek için tanenin üzerinde delik veya çatlak şeklinde açık yara yerlerine ihtiyaç duyar. Bu nedenle tanenin delinmesi ve çatlamasını en aza indirecek, Okratoksin-A oluşma riskini azaltacak yetiştiricilik uygulamaları benimsenmelidir' dedi.
Oratoksin-A oluşumu ve bulaşmasının engelleme yöntemlerini açıklayan Öztük şu ifadelere yer verdi: 'Bağ tesisi, budama, toprak işleme, gübreleme, sulama, hormon uygulamasının uygun şekilde yapılması ve hastalık ve zararlılarla mücadele edilmesi ile Okratoksin-A oluşumu ve bulaşması engellenebilir. Uygun şartlarda hasat ve kurutma yapılmalıdır. Çürük, küflü salkımlar hasat sırasında ayrılmalı, öncelikle sağlıklı salkımların hasadı tamamlanmalıdır. Sağlam tanelerle küflü, çürük taneler birlikte kurutulmamalıdır. Çürüklü küflü salkımlar sağlıklı salkımlarla birlikte bandırılmamalı, sergide birlikte serilmemelidir. Bozuk salkımlar daha önceden ayrılmalıdır, ayrılmamış ise böyle salkımlar görüldüğü her yerde uzaklaştırılmalıdır. Hasattan sonra; kuru üzümler serin ve kuru ortamlarda depolanmalıdır. Kuru üzümler plastik kasa veya temiz, sağlam ve küçük çuvallar içinde depolanmalı, çuvallar yer veya duvar ile temas etmemeli, çuvalda 5 sıradan fazla üst üste istifleme yapılmamalıdır. Depolama yerinin sıcaklığı 5-10 C ve % 65 nem koşullarını içermelidir. Depoda bulunan kuru üzümler kesinlikle ıslatılmamalıdır'
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.