Sayıştay tarafından yayınlanan Yunusemre Belediyesi 2019 Denetim Raporu’na istinaden basın açıklaması düzenleyen ve belediyeyi karalama girişiminde bulunan CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak’a yanıt gecikmedi. AK Parti Yunusemre İlçe Başkanı Fatih Katıöz, gerçekleştirdiği açıklamada Arcak’ın üslubunun yanlış olduğunu ifade ederek, kendisini temiz siyasete davet etti.
AK Parti Yunusemre İlçe Başkanı Fatih Katıöz, Sayıştay 2019 raporlarının yayımlanmasının ardından açıklamada bulunan ve Yunusemre Belediyesi’ne karalama kampanyası başlatan CHP İlçe Başkanı Yalçın Arcak’a cevap verdi. Sayıştay raporlarında şeffaf bir şekilde halka sunulan bulguların uyarı niteliği taşıdığını belirten Katıöz, CHP’li belediyelere ait Sayıştay raporlarından örnekler verdi. Raporlarda yer alan bulguların Arcak tarafından yolsuzluk ve kirli işler olarak nitelendirilmesi ve “Yunusemre Belediyesi Dingo’nun ahırına çevrilmiş, gelen yemiş giden yemiş!” gibi çirkin söylemleri bir CHP klasiği olan “Çamur at izi kalsın” siyasetinin yansıması olarak yorumlayan Katıöz, şunları söyledi: “CHP’de yıllara sari bir hastalık olan iftira kültürü, bugün de kendini gösterdi. CHP’nin ilçe başkanı Sayın Arcak, haleflerinin yolundan ilerliyor. Önceki yıllarda da Manisa’nın en çalışkan ve ilçesiyle bütünleşen belediyesi Yunusemre’ye çeşitli iftiralar atılmış, bugüne kadar attıkları iftiralar hep asılsız çıkmıştır. Yunusemre Belediyesi yaptığı projeler ve sosyal yardımlarıyla örnek teşkil eden bir belediyedir. Taşlamanız devam etse de biz meyve vermeye devam edeceğiz.”
KATIÖZ ÖRNEKLER VERDİ
Belediyelere ait Sayıştay raporlarında her sene bu tarz bulguların yer aldığını ve büyük çoğunluğunun tavsiye niteliği taşıdığını belirten Katıöz açıklamasına şu şekilde devam etti: “Herkesin kolayca erişebileceği Sayıştay raporlarında belediyelerde tespit edilen bulgular birer uyarı ve tavsiye niteliği taşımaktadır. Bu bulguların CHP İlçe Başkanı’nın dediği gibi yolsuzluk ya da kirli iş olarak nitelendirilmesi art niyettir. Türkiye’de CHP’li başkanlarca yönetilen birçok belediye de Sayıştay tarafından uyarılmıştır ve bu raporlar internette yayımlanmıştır. Çok uzaklara gitmeden İzmir’den birkaç örnek vermek gerekirse; Seferihisar Belediyesi’nin Sayıştay raporlarına baktığımız zaman 22. Maddede Doğrudan Temin ve Pazarlık Usulüyle Yapılan Mal ve Hizmet Alımlarının Kanunda Öngörülen % 10’luk Sınırı Aşması ve Kamu İhale Kurumunun Uygun Görüşünün Alınmaması, yine aynı raporun 24. Maddesinde Piyasa Fiyat Araştırması Yapılmadan Özel Hakka Sahip Olmayan Kişiden Doğrudan Temin Suretiyle Hizmet Temin Edilmesi ibareleri yer almaktadır. Buca Belediyesi’ne ait 2019 Sayıştay raporunun 4. Maddesinde ise Doğrudan Temin Yöntemiyle Yapılan Bazı Alımlarda Aynı Tip Mal ve Hizmetler İçin Farklı Fiyatlar Ödenmesi ve 5. maddesinde akaryakıt dahil kiralanan araçlarda çalışılmayan süreler içinde akaryakıt ücreti ödenmesi kamu zararına yol açtığı raporlarda tespit edilmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi Sayıştay raporlarına gelince 2018/2019 raporlarında Buca belediyesine tahsis edilen Yedigöller rekreasyon alanının kimlere peşkeş çekildiği, ayrıca 2018 raporunun 6. Maddesinde yapılan ihaledeki iş kalemlerinin maliyet ve metrajlarıyla oynanarak 10 kat fazla fiyata ihale edilerek kamuyu fahiş miktarda nasıl zarara uğrattığı açıkça belirtilmiştir. Menemen Belediyesi’ne ait raporlara zaten hiç değinmiyoruz. Saygıdeğer basın mensupları görüldüğü gibi CHP’li belediyelerin durumu Sayıştay raporlarında net bir şekilde ortadadır. Kamu zararı almış başını gitmiştir. Yunusemre Belediyesi’nin raporlarının neresinde görevi kötüye kullanma ve kamu zararından bahsedilmektedir?”
Görevi kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için:
-Görevin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle;
Kişilerin mağduriyetine,
Ya da kamunun zararına neden olma,
Ya da kişilere haksız bir menfaat sağlama,
-Görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek;
Kişilerin mağduriyetine,
Veya kamunun zararına neden olma,
Ya da kişilere haksız bir menfaat sağlama,
Durumlarından hiç birisi mevcut değildir.
Kanun maddesinde ifade edilen kişilere menfaat sağlama, kişileri mağdur etme ya da haksız bir menfaat veya kamunun zararına neden olma da söz konusu değildir.
Peki söz konusu ilçe başkanına bizler soruyoruz. Sayın Arcak, Yunusemre Belediyesi’nde kamu zararı söz konusu olmamasına rağmen göstermiş olduğu hassasiyetle, vatandaşlık görevini yaparak kamu zararı oluşturduğu Sayıştay Raporlarıyla kesinleşen CHP’li belediyeler için de suç duyurusunda bulunacak mıdır?
“BU ATAMALAR BÜTÜN BELEDİYELERDE YAPILMAKTADIR”
Arcak’ın Özel Kalem Müdürlüğü’ne yapılan atamalarla ilgili açıklamalarına da yanıt veren Katıöz, “Özel Kalem Müdürlüğü kadroları 657 sayılı Devlet memurları Kanunun 59. Maddesine göre sınavsız memuriyete geçiş için belirlenmiş istisnai kadrolar arasındadır. Özel kalem müdürü kadrolarına yapılan atamalarda, 657 sayılı Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve dereceye yükselmesine ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın tahsis edilmiş derece aylığı ile memur olarak açıktan atama yapılabilmektedir. Özel kalem müdürlüğünün istisnai kadrolar arasında yer almasından dolayı, belediye başkanları istedikleri kişiyi atayabilmektedir. Kaldı ki Sayıştay Raporları’na göz atıldığı zaman bu uygulamanın CHP’li belediyelerde de yapıldığını görürsünüz. Yine birkaç örnek vermek gerekirse; Adana Seyhan Belediyesi’nde 2017 yılında iki kişi, Ankara Yenimahalle’de 1 kişi, İstanbul Beşiktaş Belediyesi’nde 2014 yılında 1, 2015 yılında 2, 2017 yılında 2 ve 2019 yılında 1 kişi olmak üzere 5 yılda 6 kişi Özel Kalem Müdürlüğü’ne atanarak memur olmuştur.” dedi.
“EDEP YAHU”
Arcak’ın sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamalarda kullandığı üslubu yanlış bulduğunu ifade eden Katıöz açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı; “İlçe başkanı, Manisa Adliyesi’ne giderek Belediyemiz hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin hakkıdır. Yargı da başvurunuzu inceleyip karara varacaktır. Sayın Arcak’ın aynı zamanda avukat olduğunu düşünürsek bunu bilmemesi düşünülemez. Bildiği halde kirli bir üslupla siyaset yapması ise kabul edilemez.
Şöyle ki; 6085 sayılı Sayıştay Kanunundaki Sayıştay’ın görev tanımıdır.
SAYIŞTAYIN GÖREVLERİ (Madde 5)
'Sayıştay;
a) Kamu idarelerinin mali faaliyet, karar ve işlemlerini hesap verme sorumluluğu çerçevesinde denetler ve sonuçları hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisine doğru, yeterli, zamanlı bilgi ve raporlar sunar.
b) Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin; gelir, gider ve mallarına ilişkin hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığını denetler, sorumluların hesap ve işlemlerinden kamu zararına yol açan hususları kesin hükme bağlar.
c) Genel uygunluk bildirimini Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.
ç) Kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapar.'
Yukarıda görüldüğü gibi Sayıştay zaten bir hukuki denetleme ve karar organıdır. Kamu kurumlarında denetleme sonucu ortaya çıkacak cezai mueyyideleri yapan ve yaptırtan bir kurumdur. Görevini de Yalçın Arcak’a devretmemiştir. Ayrıca açıklamalarında kullandığı halkı kine ve ayrışmaya sevk edecek seviyesiz üslup bizleri rahatsız etmiş ve bu iftiraların arkası kesilmeyeceği düşünüldüğünden açıklama yapma gereği doğmuştur. Millete hizmet sevdasıyla yola çıkmış olan AK Parti merkezi hükümetinden yerel belediyelere ve tüm teşkilatlarımızla bu düsturda bıkmadan yorulmadan Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın önderliğinde çalışmalarımıza kimsesizlerin kimsesi olarak devam edeceğiz. Sayın Arcak’ı da daha temiz bir üslupla, iftiradan uzak siyaset yapmaya davet ediyorum. Aksi halde bu yaptıkları kendilerine bir şey katmayacağı gibi yine 18 yıldır olduğu gibi necip milletimiz tarafından sandıklara gömüleceklerdir.’’
Yaptığımız bu açıklamaları kamuoyunun bilgisine sunar, dünyayı etkileyen Covid-19 salgınından kurtulduğumuz ilk günlerde tüm Yunusemreli hemşehrilerimizle kucaklaşma özlemizi bildirir, hayırlı günler dilerim.
Fatih KATIÖZ
AK Parti Yunusemre İlçe Başkanı