0
Yapılan açıklamada,
Son zamanlarda ülkemizin yaşadığı her olağanüstü durumda basınımız hedef tahtası haline getirilmektedir.
'Ciğerimizi yakan yangınlarda da bir kez daha üzülerek gördük ki; kimi zaman milletimiz çaresizliğin acısını, devlet yapamadıklarının hesabını basın mensuplarından soruyor. Birlik olmamız gereken kriz zamanlarında fatura yine öncelikle mesleğimize kesilmeye çalışılıyor.
RTÜK gibi devletin radyo ve televizyon denetleme kurumu da yayın kuruluşlarını yangın haberlerini çarpıtmakla suçlayıp söndürme çalışmalarını vermeyenleri ağır cezalarla tehdit ediyor.
Habercilik; siyasetin devletin ya da milletin oyun bahçesi değildir.
Gazeteci istediğiniz zaman yanınıza alacağınız, istemediğinizde kapının önüne atacağınız ya da cezalandıracağınız kişi değildir.
Hak arayışları her zaman saygı ve hukuki zemin üzerine olmalıdır.
İGC olarak meslektaşlarımıza yapılan her türlü olumsuz davranışı kınıyor, hukuki zeminde takipçisi olacağımızı vurguluyoruz.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak toplumun haber alma hakkı adına çalışan, görevini her koşulda yapmaya çabalayan meslektaşlarımıza karşı olumsuz tutum ve davranışlardan vazgeçilmesini talep ediyoruz.
Saygılarımızla.İzmir Gazeteciler CemiyetiYönetim Kurulu'denildi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.