Emek Partisi asgari ücretin insanca yaşanacak bir düzeye çekilmesini, asgari ücretlinin her türlü dolaylı ve dolaysız vergiden muaf tutulmasını istedi.
Yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmelerine başladı. Her sene tanık olduğumuz asgari ücretin belirlenmesine ilişkin bu süreç, neticede ortada emekçilerin örgütlü bir tepkisi yoksa gelecek yıl enflasyon tahminleri üzerinden belirleniyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) şaibeli rakamlarına dayandırılan enflasyon tahminlerine ve hükümetin ‘acı reçete’yi içmeye hazır olun söylemlerine bakınca sermayenin ve hükümetin emekçilere biçtiği kefenin ölçüsünü anlamak zor değil. Emekçiler, ‘pandemi koşullarındayız’ ‘işinize ekmeğinize sahip çıkın’ ‘kısa çalışma ödeneğine, hatta ücretsiz çalışma sürelerine razı olun’ gibi sermayeden ve hükümetten yükselen açık ve örtülü tehditleri kabullenmek zorunda kalıyor. KOVİD-19 pandemisi, her zaman kendisinden fedakarlık beklenen işçileri bu sefer ‘amasız, itirazsız’ ölümcül ve ölümüne çalışmaya itiyor. Üstelik asgari ücretli; milyar dolarlık patronlarla aynı vergi oranını ve dolaylı dolaysız vergilerin hepsini bizzat öder durumda. Emekçilerden kesilen vergiler patronlara teşvik ve kısa çalışma ödeneğinin mali kaynağı olarak kullanılıyor. Öyle ki kısa çalışma ödeneği; işçilerin maaşlarından kesilen vergilerle oluşturulan fondan ödenmesine rağmen hükümet ve sermaye lütuf etmiş gibi davranmaya devam edebiliyor. Peki fedakarlık büsbütün emekçilerden beklenirken bunun sermayeye yansıması ne oldu? Hiç. Aksine yeni vergi aflarıyla servetler palazlanmaya devam ederken, ilk asgari ücret görüşmesinde konuşan sermaye temsilcisi halen ‘bizden fedakarlık beklemeyin’ diyebildi. 7 Milyonun üzerinde emekçiyi doğrudan ilgilendiren ve ücretlerin genel düzeyine ilişkin belirleyiciliği bakımından da emek gücünü satarak geçinen bütün emekçilerin doğrudan gündemi olan asgari ücretin birkaç perdelik tiyatro oyunuyla belirlenmesini engellemenin tek bir yolu var işyeri, işkolu ayrımı olmaksızın bütün emekçilerin işyerlerinden başlayarak birleşik mücadelesi. Kentimizde de yüz binlerce emekçi asgari ücret düzeyinde yahut altında-üstünde ücretlerle çalışıyor. Buradaki kapitalist işletmelerin gösterişli laflarla ‘üretim ve kar rekoru kırdık’ dediklerine çokça şahit olduk. Kar rekorları kıranların asgari ücret belirlenirken servetlerinden fedakarlık yapması gerektiği ortadadır. Karlarında en ufak düşüşe bile tahammülü olmayan sermayenin azgın saldırılarına karşı asgari ücret görüşmeleri vesilesiyle de bir kez daha çağrımızdır: Asgari ücret insanca yaşanacak bir düzeye çekilsin. Asgari ücretli her türlü dolaylı ve dolaysız vergiden muaf tutulsun.”