Tarih: 22.09.2016 16:57

Eğitim Bir Sen ‘Eğitime Bakış 2016’ Raporunu Paylaştı

Facebook Twitter Linked-in

Eğitim Bir Sen Manisa Şube Başkanı sendikaları tarafından hazırlanan ‘Eğitime bakış 2016’ raporunun detaylarını paylaştı. Eğitim-Bir-Sen’in, 402 bini aşkın üyesiyle eğitim hizmet kolunun yetkili sendikası ve Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olduğunu anlatan Öner, 24 yıldır özlük ve özgürlük mücadelesi verdiklerinin altını çizdi.
“Eğitim çalışanlarının mali ve sosyal haklarını korumak ve geliştirmek, sorunlarını gündeme getirmek ve çözmek, ‘herkes için ve daha iyi eğitim’ anlayışıyla eleştiri ve öneriler ortaya koymak, ücretlerde ve gelir dağılımında adaleti sağlamak hedefleri için çalışıyor ve üretiyoruz.” diyen Öner, “Medeniyetimizin kök değerlerini idrak etmiş, daha özgür, daha müreffeh ve daha mutlu insanların yaşadığı ‘daha güçlü, daha huzurlu, daha adil Türkiye’yi inşa etmek amacıyla çıktığımız sendikal yolculukta, hem sendikacılık hem de sivil toplum noktasında yeni eşikler oluşturmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede, akademik çalışmalarımızla geçmişe, güne ve geleceğe ışık tutuyor, eğitim çalışanları için elde ettiğimiz kazanımlarla emeğin değerini arttırıyor, akademik sendikacılık anlayışının hakkını veriyoruz. Üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasının arkasında sendikamızın ürettiği baskı var. Üniversiteye girişte uygulanan katsayı adaletsizliğinin sona ermesinde kararlılığımız; Kur’an-ı Kerim, Siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerinin ders programlarına dahil edilmesinde talebimiz ve takibimiz var. Kesintisiz eğitim dayatmasının tarih olmasında, 4+4+4 kademeli eğitim anlayışının hayat bulmasında, eğitim konusuna siyasi değil, pedagojik bakışımız var. Vesayetçi eğitimin kartviziti konumundaki Milli Güvenlik Bilgisi Dersi’nin kaldırılmasında, özgürlükçü ve sivil eğitim sistemi/felsefesi perspektifimizle Eğitim-Bir-Sen olarak ortaya koyduğumuz ısrar var. Bu çerçevede, yakın tarih olarak nitelenebilecek son on beş yıllık süreçte eğitime dair millet eksenli, pedagoji eksenli, insan ve irfan eksenli değişikliklerde katılım, katkı, öneri ve eleştiri zemininde öncü/paydaş sıfatıyla etkileyici ve belirleyici olduk.” şeklinde konuştu.
Öner açıklamasını şöyle sürdürdü: “Biz, slogan değil, çözüm üretmenin; sorun pazarlamanın değil, ortak akılla çözüm için yol almanın peşinde olduk. Bu yüzden söz üretmedik, bilimsel araştırmalarla çözümün bir paydaşı, öznesi olduk. Eğitim çalışanlarının profesyonel gelişimine destek olmanın ve öğretmenlik mesleğinin itibarını yükseltmenin yanında eğitim politikalarının oluşturulmasına ve eğitimde kalitenin artırılmasına dönük araştırma, izleme ve değerlendirme içerikli çalışmalar, raporlamalar yaptık. Bu noktada eğitime, eğitimciye, eğitim sistemine dair raporlarımızın, çalışmalarımızın, çalıştaylarımızın, yayınlarımızın, seminer, sempozyum ve kongrelerimizin eğitimle ilgili, ilişkili her kişi ve kurum tarafından takip ve takdir edilmesinin sorumluluğunu büyük bir onurla taşıyoruz. Bununla birlikte, bu sorumluluk, eğitimle ilgili spesifik konu ve mecraların ötesinde Türkiye’nin eğitimle ilgili durumunu, konumunu, olana dair verilerini ve olması gerekene yönelik analizleri içeren daha kapsayıcı ve aynı kapak altında kamuoyuna sunulacak yıllık rapor çalışması yapmak noktasında bir karar almayı ve bunun gereğini yapmayı gerektirdi. Eğitime Bakış 2016: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nun fikri ve düşünsel altyapısı bu şekilde gelişti ve oluştu. Raporumuz, Türkiye’de eğitimle ilgili hemen hemen bütün göstergeleri içeren, farklı açılardan değerlendiren, her birine yönelik analizlere yer verilen ve bu yönleriyle bu alanda bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı çalışmadır. Rapor hazırlanırken, eğitime dair ulusal ve uluslararası göstergeler, parametreler incelenmiştir. Raporumuzun, birçok veriyi toplu olarak sunmak niteliğiyle, gerek öğretmenlerin ve eğitimle ilgili araştırma yapan akademisyenlerin gerekse eğitim politikalarıyla siyasi ve idari karar alıcıların çalışma masalarında yer alacak temel bir kaynak olacağına inanıyoruz. Bundan sonra ‘Eğitime Bakış’ ana temasıyla her yıl izleme ve değerlendirme raporu yayımlamak konusundaki kararımızı da bu vesileyle sizlerle ve eğitim camiasıyla paylaşmış olalım. Böylece, Türkiye’de eğitimin mevcut durumunu ve küresel görünümünü sürekli ve istikrarlı bir disiplinle mercek altına almış olacağız.”
Rapordan detaylar da aktaran Öner, “Türkiye’nin mevcut eğitim durumunu ortaya çıkaran raporda yer alan önemli başlıklar şöyle: “6-13 yaş aralığında net okullaşma neredeyse yüzde 100’e ulaştı. Lise çağındaki her 100 gençten 15’i eğitimin dışında. Mesleki eğitime devam eden öğrenci oranı OECD ortalamasının üstüne çıktı. Özel öğretim kurumlarının sayısı artıyor. Temel liselerde kayıtlı öğrencilerin beşte üçü 12. sınıf öğrencisi. Açık öğretimdeki öğrenci artışı sinyal veriyor. Eğitim düzeyi arttıkça iş gücüne katılım artıyor. Eğitim düzeyi arttıkça ekonomik kazanç artıyor. Ortalama sınıf mevcutlarında OECD ortalaması yakalandı. İlk ve ortaokullarda yaklaşık 60 bin derslik ihtiyacı var. Öğretmen dağılımındaki dengesizlik fırsat eşitsizliğinin en büyük gerekçesi. Öğretmen atama ve yer değiştirmeleri fırsat eşitsizliğini artırma riski oluşturuyor. Öğrenciler öğretmen, öğretmen adayları ise atama bekliyor. 130 bin öğretmene ihtiyaç var. Her 5 lise öğrencisinden 1’i kronik devamsız. Ortaöğretimdeki sınıf tekrarı sorun olarak varlığını sürdürüyor. Ortaöğretim mezuniyet oranları hala düşük. Yükseköğretime geçişte fırsat eşitsizliği devam ediyor. Öğrenci başına yapılan harcamalar artıyor ama yetersiz.” (İHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —