Açıklmada'Türkiye’nin egemen ve tam bağımsız ülke kararlılığından, Silahlı Kuvvetleri
dahil olmak üzere devletin kurumlarının milletin emrinde, milletin iradesine, medeniyet ve inanç değerlerine hassasiyetle yol almasından rahatsız bir zevat, bu gece kendini açık etti.
Aktif görevde oldukları dönemde neye hizmet ettikleri herkesçe bilenen, kağıt üzerinde “deniz kuvvetleri emeklisi” gerçekte ise tavırları itibariyle “amiral eskisi” 103 vesayet mankurtu; Kanal İstanbul ve Montrö anlaşmasına dair cümleler üzerinden “fikir beyanı” sığınmasına da fırsat verecek fakat esasında darbe heveslerini ortaya koyan “muhtıra çağrışımlı” bir açıklama yaptı.
Vesayet döneminin tetikçisi, milli irade esaslı sivil siyaset sürecinin emeklisi sıfatlarına haiz demokrasi sefili güruh; çeşitli iletişim kanallarından gece yarısı deklare ettikleri açıklamayla, siyasete ve millet iradesine müdahale etme niyetlerini, gaflet, delalet ve millet iradesine ihanet gayretlerini beyan etmişlerdir.
FETÖ ayarlı açıklamanın satır aralarına gizlenmiş heves ve hedefleri, açıklamayla gün ışığına kavuşan kirli niyetleri milletimizle birlikte görüyoruz ve not ediyoruz. Milletimizin, bu türden hedefleri, niyetleri ve fiilleri, failleri, iştirakçileri ve azmettiricileri ile maşeri vicdanında mahkum etme iradesini ve tarihin çöplüğüne gönderme dirayetini herkese bir kez daha hatırlatıyoruz.
Bu açıklama göstermektedir ki; emekli de olsa bazı darbe heveslilerinin siyasete müdahale etme, millet iradesine çelme takma, darbe çığırtkanlığı yapma ve gayrı milli odaklara selam çakma hastalığı devam etmektedir.
Yine bu açıklama, Silahlı Kuvvetler bünyesinden ihanet ve vesayet mankurtlarını temizleme iradesinin gerekliliğini, doğruluğunu ve isabetli sonuçlarını da teyit etmiştir. Bu açıklamanın amiral eskileri tarafından yapılmış olması; vesayet virüsünün, darbe mikrobunun, milli irade karşıtlarının Silahlı Kuvvetlerde barındırılmadığını, milletin ordusunun millet düşmanlarından arındırıldığını tescil mahiyetindedir.
Bir kısım kendini bilmez mütekait askerin sözde ülkenin bekasını düşündükleri izlenimi vererek siyasete müdahale etme cüretleri; hukuki açıdan ihanetin, fiili açıdan açık bir zavallılığın, akılsızlığın ve ahlaksızlığın göstergesidir.
Ülkenin bekasını, devletin bağımsızlığını, milletin egemenliğini tehlikeye sokan şeyin geçmişte 10 yılda bir yapılan darbeler olduğu, bu darbelerle bu ülkenin bütün kayaklarının sömürüldüğü, emperyalizmin operasyon sahası haline getirildiğini unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.
Türkiye’nin bekasının ve bağımsızlığının teminatı; millet ve onun emsalsiz iradesidir. Bunun yakın tarihteki en büyük ve en haşmetli örneği 15 Temmuz’dur. 15 Temmuz gecesi darbecilere meydanları dar eden millet, Türkiye’nin geleneğinden vesayeti, geleceğinden muhtıra ve darbeyi bir daha asla tekrar etmeyecek kazımış, söküp atmıştır.
Biz, açıklamayı yapanlar ve yazanlar kadar yayanlar, yaptıran ve yazdıranların da farkındayız. Bu yönüyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 103 darbe tetikçisi, amiral eskisi ve açıklamaları hakkında soruşturma başlatmış olmasını doğru buluyoruz. Bu kararın faillerle birlikte iştirakçileri ve azmettiricileri ortaya çıkaracak bir hukuki süreç üretmesini de bekliyoruz.
Darbeye tevessül eden, milletin iradesini ve inanç değrelerini hedef gösteren. Sivil siyasi iradenin hukukunu yok etmeye yeltenen herkese haddi bildirilmeli, darbe heveslileri yargı önünde hesap vermelidir.
Bu kapsamda, ilk adım olarak “emekli amiral” tanımına sığınma imkanları sona erdirilmeli; rütbesini, üniformasını siyasete müdahale aracı olarak kullananların bütün rütbeleri ellerinden alınmalı, o rütbeler üzerinden kazandıkları kazanç ve imtiyazlar sona erdirilmelidir.
Vesayet muhipleri bilmelidir ki 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı milletin yazdığı destan bu ülke için sadece bir milat değil, şehitlerin kanıyla verilmiş bir ahittir. Diyanet-Sen olarak şehitlerimize verdiğimiz sözün, millet iradesinin yanında, ahdimizin arkasında; darbelerin, vesayetin, emperyalizmin, ihanetin karşısındayız.'dedi.