Tarih: 30.11.2016 15:51

Çocuklarımızın Katilisiniz

Facebook Twitter Linked-in

Dün gece Adana Aladağ'da yaşları 11-16 arasında değişen kız çocuklarımızı bu harami saltanatının zihniyeti öldürdü.

Aladağ Kız Öğrenci Yurdu ülkeyi diğer tarikat ve cemaatler gibi saran Süleymancıların yurt genelindeki 1300 civarındaki yurdundan biriydi.

Uğur Mumcu, daha 1987'de 'Rabıta' adlı eserinde Süleymancıların ekonomik ve siyasi ilişkilerini detaylı biçimde izah etmişti.

Süleymancılar ülke genelinde 'Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği 'adı altında yurt işleten imtiyazlı bir İslamcı yapıdır.

 

Bu yapı diğer tarikat ve cemaatler gibi,

Milli Eğitim Bakanlığının teşkilat esasına ilişkin yasa ve Milli Eğitim Bakanlığı özel yurtlar yönetmeliği 5.maddesine göre ancak lise ve üstü okullarda özel yurt açabileceği, İlk ve orta derece için yurt açıklamasının kanunen mümkün olmayacağı ilkelerini çiğnemiş;

Ülkeyi bizlere cehennem, tarikat ve Cemaatlere cennet haline getiren AKP sayesinde bu yasalar hiçe sayarak çocuklarımız için ölüm mekânları kurmuştur.

AKP Bakanlığının eğitim öğretim alanındaki kamu hizmet ve sorumluklarını yerine getirmemesinin bedelini Ensar'da ve Aladağ'da çocuklar bedeni ile ödemiştir.

Soma’da, Ermenek’te madenci ölümlerine fıtrat diyen siyasal İslamcı akıl, Ensar için bir kereden bir şey olmaz demişken Aladağ için de 'kader sonuçta' diyebilmiştir.

Adana Aladağ'daki vahşete kader diyenler, bunu siyasi bir ahlak sorunu yapmayanlar, Ensar'da olduğu gibi münferit diye adlandıranlar, basit bir ihmal teknik bir konu gibi göstermeye çalışanlar; sadece siyaseten değil insani tavır olarak da ahlaksızdır ve kendi siyasal ikballerini siyasal İslamcı faşist rejimlerini korumaktadır.

Vahşete kader sonuçta diyen hocası da madencilerin ölümüne de fıtrat diyenler de aynı çürümüş aklın diliyle konuşuyorlar.

Konya'da, Kulp'da ölen çocukların faillerini ortaya çıkarmayanlar, ceza vermeyenler bugün Aladağ'ın sorumlusudur.

Aladağ özelinde belki Valilik, belediye bu milli eğitim yetkilileri bu yurda ruhsat verdiği için sorumlu görülebilir.

 

Peki ya Devletin kendisi olan hükümet?

Onların hiç mi suçu yok?

 

Ensar’dan Aladağ'a bu yurtları, kursları denetlemeyenler, kaçak yurt açmaya göz yumanlar; ölümler yaşandığında cinayetlerin ortağıdır, tecavüzler yaşandığında tecavüzcünün önüne yatanlardır.

Sorumluluk, suç ortaklığı ölenlere rahmet ailelere sabır dileyerek bu işten sıyrılacağını düşünen Numan Kurtulmuş’ta, İsmet Yılmaz'da Süleyman Soylu'da, Binali Yıldırım'dadır.

Sorumluluk ve suç ortaklığı; taciz ve tecavüzlerin ölümlerin bir kerelik olduğunu münferit olduğunu, fıtrat olduğunu söyleyen AKP de eğitim, sosyal politikalarını, belirleyen eski yeni milli eğitim bakanları aile bakanları ile siyasal rejimini kuran eskinin başbakanı olan Cumhurbaşkanındadır.

Ülkede çocuklarımız ile ilgili yaşanan her şeyin sorumlusu AKP’nin siyasal İslamcı zihniyetidir. Millî Eğitim Bakanından başlayarak tüm kamu yetkilileri derhal onurları, haysiyetleri, vicdanları varsa istifa etmelidir.

HABER MERKEZİ




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —