0
Türkiye’nin bugün ve bundan sonraki yıllarda da kuraklık ve su krizi ile karşı karşıya olduğu bilim insanları, kamu kurumları ve uzmanlarca sık sık dile getirildiğini söyleyen Bakırlıoğlu su kaynakları yönetiminin ulusal düzeyde tek elden yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
Çiftçiye Ruhsat Yok, HES’e JES’e Var
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu yaptığı basın açıklamasında; yer altı sularına ilişkin alınan yasaklama kararları su krizinin gerçek boyutunu ortaya koymaktadır. Çiftçinin tarımsal sulama kullanma amaçlı su kuyusu sondajına izin vermeyenler ülkenin dört bir yanında HES’ler ve JES’ler için bol keseden ruhsat dağıtmaktadır.
Su kaynakları bundan olumsuz etkilendiği herkesçe bilinmektedir. Bu durum su yönetimi açısından büyük bir çelişkidir.
Manisa’nın birçok bölgesinde su seviyesi 70-80 metrelere kadar düşmüş ve kaynaklar giderek azalmaktadır. Yer altı ve yer üstü su kaynaklarını koruma amaçlı alınan bu tedbirler ve yasaklar maalesef tarımsal üretimi olumsuz etkileyecek kaçak sondajlarla kuyu açılmasına neden olacaktır.
Çiftçinin üretmek için suya ihtiyacı var. Ben su vermiyorum, sondaja izin vermiyorum demek tek başına sorunu çözmüyor. Bu durum maalesef işi içinden çıkılamaz hale getiriyor.
Çiftçi Kaçak Sondaj’a Yönleniyor
Çünkü 2018 yılında Menderes ovası havzasında konulan yasaklara rağmen su seviyesinde bir yükselme ve artma olmadığı belirtilmektedir. Aksine kaçak kuyu açılması yüzünden yer altı su kullanımız daha da artmıştır.
Ülkenin tarımsal üretiminin % 10’unu karşılayan ve kapalı havza yapısına sahip Konya Ovasında aşırı kullanım nedeniyle ortaya çıkan sorunlar uygulanan tüm yasaklara ve kısıtlamalara rağmen ne yazık ki çözüme kavuşmamıştır. Konya Ovasında 38 bin ruhsatlı kuyuya rağmen bunun üç katı yani 100 binden fazla kaçak sondaj kuyusu olduğu bildirilmektedir. Ülke genelinde bu sayının bir milyonu bulduğu söyleniyor.
Ulusal Düzeyde Su Yönetimi Şart
Ülkemizdeki 270’e yakın ruhsat verilmeyen alt su havzası bulunmakta.
Su yönetimi ülkenin içinde bulunduğu iklim ve su krizi içerisinde önemli bir konudur. Şu anda su kaynakları yönetilemez hale gelmiştir.
Su yönetimi planlanırken insanların içme ve kullanma suyu ihtiyacı, tarım ve sanayinin ihtiyacı dikkate alınarak ya da üretim planlanarak yapılmalıdır.
DSİ’nin Yarım Kalan Baraj ve Gölet İnşaatları Tamamlanmalı
Öncelikle yapılması gereken; DSİ’nin yarım kalan tesis inşaatları tamamlanarak hizmete sokulmalı, bekleyen projeler hayat geçirilmelidir.
Yerüstü su kaynakları verimli kullanılmalıdır.
Manisa’da halen 22 baraj, 7 gölet, 30 sulama ve 6 taşkın ve ıslah projesi hala inşa halindedir.
Bunların inşaatlarının bitirilmesi ve hizmete alınması Manisa tarımı için büyük önem taşımaktadır.
Ürün Deseni Değiştirilebilir
Çiftçiye su vermiyorum demek tarımsal üretimi sekteye uğratmaktan başka bir işe yaramıyor.
Çiftçiye alternatif sunulması gerekiyor.
Tarımsal üretim ve su yönetimi Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı olmasına rağmen bu konuda bir iş birliği ve koordinasyon bulunmuyor. Öncelikle su yönetiminde bir tek seslilik gerekiyor.
Ürün deseninin değiştirilerek daha az su isteyen bitkilerin yetiştirilmesi ve bu ürünlerin desteklenmesi, açık sulama kanallarının yerine kapalı boru sistemi kullanılması, vahşi sulamadan vazgeçilerek damla sulamanın yaygınlaşması ve desteklenmesi su yönetimi konusunda ek tedbirler alınmalıdır.
Su Kanunu Çıkarılmalı
Su konusundaki çok başlılık maalesef su kaynaklarının korunmasındaki en büyük zafiyettir. Bu nedenle siyasi irade insiyatif alarak en kısa zamanda çerçeve bir su kanunu çıkarmalıdır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.