15 Temmuz hain darbe girişiminin 5. yıldönümünde Demokrasi ve Milli Birlik günü kapsamında tüm yurtta olduğu gibi Manisa’da da Valilik koordinesinde gün boyunca çeşitli etkinlikler düzenlendi. Günün final programı ise Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirildi. Sunuculuğunu İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak’ın üstlendiği ve başta Manisa Valisi Yaşar Karadeniz olmak üzere Manisa protokolünün katıldığı programda Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi bir konuşma yaptı. Konuşmasını şiirlerle süsleyen Çerçi, bu ülkenin düşmanlarının tarih boyunca çeşitli denemelerde bulunduğunu ve hiçbirisini gerçekleştiremediklerini vurgulayarak, “Bu aziz millet tarihin pınarlarından süzülerek gelmiştir. Adalet ve barış dağıttı. Bu millet çok çekti. Zalimler ve hainler ülkemize çok eziyet ettiler. Önce bu milletin tarihini ve medeniyetini çocuklarımıza unutturmaya çalıştılar. Ancak başaramadılar. Sonra içimizden devşirdikleri hainlerle darbeler yaptılar. Demokrasi ve hukukumuzu ayaklar altına almaya çalıştılar. Yine başaramadılar. Daha sonra bu necip milleti içten çökertmek için Alevi-Sünni çatışması çıkarttılar. Yine başaramadılar. Akabinde Kürt-Türk diye çatışmalar çıkarttılar. 50 yıldır terör örgütleriyle üzerimize geldiler. Yine başaramadılar. Yakın zamanda gezi olayları ile meşru hükümete karşı kumpaslar planladılar. Yine başaramadılar. 17-25 Aralık’ta yargı darbesi yapmaya kalktılar. Yine başaramadılar” dedi.
“MİLLETİMİZİN DİRENİŞİNE TOSLADILAR”
Hain planların son olarak 15 Temmuz tarihinde vücut bulduğunu hatırlatan Çerçi, bundan sonraki girişimlerin daha güçlü ve daha tehlikeli olduğunu belirterek şu sözlerle uyarıda bulundu; “En son 15 Temmuz’da bütün güçleriyle, içimizden devşirdikleri asker kılıklı adamlarıyla, polis kılıklı adamlarıyla, milletimizin emaneti olan tanklarla, uçaklarla saldırdılar. Milletimizin direnişine tosladılar. Yine başaramadılar. Şimdi milletimin ufuklarında yeni bir tehdit görüyorum. Dikkatli olalım. Son aşamaya geçtiler. Nihai amaçları bu milleti bölmek, bu devleti ve vatanı parçalamak... Gizli ve sinsi emellerini hayata geçirmek için Siyonist baronlar içimizden devşirdikleriyle beraber son oyunlarını oynuyorlar. Bilhassa içimize soktukları terör örgütlerini, onların yandaşlarını ve onlara refakat eden siyasi partilerle tevhid edip, halkın gözünde meşrulaştırarak, son siyasi oyunlarını oynuyorlar. Bizim milletin feraseti ve anlayışı çok yüksektir. Ne söylediğimi anlıyorsunuz. Bugüne kadar başarılı olamadılar. Ancak en büyük oyunlarını şimdi sahneye sürme gayretindeler. Milletimizin engin ferasetiyle bu oyunu bozmamız gerekiyor. Yoksa ülkemizin başına büyük belalar açacaklar. Ben Cenab-ı Allah’ın da yardımıyla necip milletimizin buna izin vermeyeceğini düşünüyorum.”
“BİZİM KAHRAMANLARIMIZ BİTMEZ”
Söz konusu vatan savunması ve milli bütünlüğe kast olduğunda her bir vatan evladının kahraman olduğunu söyleyen Çerçi, “Bu milletin kahramanları hep oldu, hep olacak. Özel Kuvvetler Karargahına girmeye çalışan general kılıklının terörist olduğunu anlayınca komutanımız “Bu adam vatan hainidir. Onu karargâha girmeden öldür. Bu yolun sonunda şehadet var. Hakkını halel et” dediği zaman Ömer Halisdemir, “Hakkım helal olsun. Vatan sağ olsun komutanım” diyor ve görevini ifa edip şehadet şerbetini içiyor. Yine “Darbe yaptık biz. Seni gözaltına alacağım” diyen aşağılığa o güzel adam “Bizde kapıya gelene sıkılmaz. Neredesin şerefsiz? Söyle ben geleyim. Senin hakkından ben gelirim” diyerek cevap veren paşalarımız var. O gece görevli olan Asteğmen oğluna “O şerefsizlerin emrine uyarsan, anam babam var diye buralara bir daha gelme. Onlara dik durup şehit olursan başımın üstünde yerin var” diyen babalarımız var. Genelkurmay önünde bekleyen kalabalığa “Ağabey Genelkurmay’ı kurtarmamız lazım. 500 kişiyiz. İçeri dalalım. En fazla 100’ümüz şehit olur. Kalanlarımız Genelkurmay’ı kurtarır.” Bunu söyleyen bir delikanlı. Böyle yiğitlerimiz var. Koltuk değnekleriyle köprüye koşarken “Nereye” diye soranlara “Cennete, cennete” diyen dedelerimiz var. Bir polis, aracındaki megafonla kalabalığa sesleniyor; “Lütfen buradan ayrılmayın. Varlığınız bize güç veriyor. Biz buradan gidersek, millet korktu der” diyen kahramanlarımız var. Yine köprüde polisin gitmeyin uyarısına karşı, “Ben giderim ağabey. Öleceksek adam gibi ölelim” diyen gençlerimiz var. Sokağa koşan gençlere, “Koşun. Eğer bu gece sokağa çıkmazsak bir daha çıkamayız” diyen teyzelerimiz var. Güneydoğu’da çatışmadan çıkıp, namlusu soğumadan Ankara’ya gelip şehit olan Özel Harekatçı kahramanlarımız var. O gece burayı, Cumhuriyet Meydanı’nı beraber doldurduğumuz 50 bin kahraman Manisalımız var. Bu vatan 15 Temmuz’da, terörde, Çanakkale’de, İstiklal Savaşı’nda, Mohaç’ta, Malazgirt’te şehit olan ecdadımızındır. Pek çok vatan savunmasında yaralanan gazilerimizindir. Dualarıyla bu milleti ayakta tutan gizli kahramanlarımızındır” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.