Tarih: 14.04.2022 00:20

BTP Lideri Hüseyin Baş’tan siyasete Game Of Thrones benzetmesi

Facebook Twitter Linked-in


Programa BTP’nin kurucu lideri Prof. Dr. Haydar Baş’ı anarak başlayan Hüseyin Baş, 14 Nisan’ın Haydar Baş’ın ikinci vefat yıl dönümü olduğunu hatırlattı ve “Bizim partimiz bir fikir, düşünce partisidir, bir okul adeta. Buradan çok insan yetişti, Türkiye siyasetine katıldı. Bu fikrin, siyasetin mimarı merhum genel başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş'ı, 14 Nisan günü Türkiye'nin bütün illerinde aynı anda düzenlenecek salon programlarıyla anacağız. O'nu hem anacağız hem anlatacağız” dedi.
“Türkiye’de taht oyunları oynanıyor”
Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarına ilişkin sorulara da cevap veren BTP Lideri, yaşananları bir dönemin dünyaca ünlü dizisi Game Of Thrones’e (Taht Oyunları) benzetti.
Baş, “Türkiye'de taht oyunları mesabesinde bir süreç işliyor. Kim aday olacak, nasıl olacak? Millet İttifakı'nın adayını merak ediyoruz ama Cumhur İttifakı'nın adayı da en az Millet İttifakı'nın adayı kadar önem arz ediyor. Bunun konuşulmadığı bir yerde, diğer tarafın adayı konuşuluyor. Spekülasyonlar üzerinden Cumhurbaşkanı belirlenmez. Cumhurbaşkanı önemli bir kavram, hele de başkanlık sisteminde cumhurbaşkanı Türkiye'nin bütün yetki merkezi” dedi.
“Erdoğan 3. kez adaylık hakkı varsa ben de adayım”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasaya göre 3. kez aday olmasının mümkün olmadığını da ifade eden BTP lideri şöyle devam etti; “Tabi anayasa ne kadar dinleniyor, bunu zaman içinde gördük ama anayasaya göre bu olamıyor. Eğer Cumhurbaşkanımız üçüncü kez aday olacaksa ben de YSK'ya gidip Cumhurbaşkanı adaylığımı açıklayacağım. Benim de önümde bir engel var. Anayasamıza göre 40 yaşının altındakiler Cumhurbaşkanı adayı olamıyor. Ben de 40 yaşının altında bu ülkenin yüzde 60 ile aynı yaş ortalamasının içinde olan bir insanım. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımız 3. kez aday olabiliyorsa ben de YSK'ya başvuru yapacağım.”
Merkez Bankası’nın kasası nasıl boşaldı?
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş programda ekonomi üzerine de değerlendirmeler yaptı.
Baş şunları söyledi; “Merkez Bankası tam takır kuru bakır. Bu kadar dövize ihtiyaç olunan bir ortamda dövizi durduramıyorum. Dolayısıyla benim cari açık vermemem lazım. Bizim SEKA diye bir fabrikamız vardı. Bunları özelleştirdiler, arkasından da tek tek kapatıldı ve biz bugün 3 milyar dolarlık kağıt ithal ettik. Ben eğer SEKA'ya bugün sahip olsaydım, kendi kağıdımı üretseydim 3 milyar dolar cebimde olacaktı. Biz her yıl 2,5 milyar dolarlık buğday, 4 milyar dolarlık pamuk, 1,5 milyar dolarlık soya fasulyesi ithal ediyoruz. Sadece 11-12 milyar dolar kendi katma değerimizi oluşturabileceğimiz ürünleri yurt dışından ithal ediyoruz. Niye? Özelleştirme adı atında, AB uyum yasaları adı altında, tahditler adı altında çiftçiyi bitirdiler, Cumhuriyetin kazanımı olan üreten fabrikaları bitirdiler. Her şeyi ithal ediyoruz ve ' paramız var ki ithal ediyoruz' diyorlar. Sonra döviz patlıyor ve sonra da kur korumalı mevduat deniyor enflasyon patlıyor.”
“Konutta vatandaşlık fiyatına endeksli enflasyon var”
Konut piyasasındaki fahiş fiyatlara da değinen Hüseyin Baş sorunun yabancılardan kaynaklandığını ifade etti.
Baş, “Türkiye'de bir emlak enflasyonu var. Biz Türkiye'de emlak fiyatı belirlemiyoruz bugün, vatandaşlık satma fiyatı belirliyoruz. Türkiye'de yerli kim ev alabiliyor? Girin bugün ilanlara bakın ‘vatandaşlığa uygundur’ diye yazıyor. Vatandaşlık fiyatına endeksli bir enflasyonumuz var konutta. İşte biz bunu değiştireceğiz. Biz 84 milyonluk bir ülkeyiz ve herkes rahat etsin” dedi.
“Gidecekler, beni Ümit Özdağ'a bağlatma…”
Giderek büyüyen sığınmacı sorununa da değinen Hüseyin Baş, “Ben Esad ile görüşerek bu problemi çözerim. Bunu diyebilecek bir siyaset var mı Türkiye'de? Esad benim komşu devletimin devlet başkanı. Sen kabul etsen de böyle, etmesen de böyle. BM'de toplantı oluyor buraya Suriye adına Esad veya Esad'ın bir temsilcisi katılıyor. Burası bir devlet ve bu devletin bir yöneticisi var. Dolayısıyla senin ülkende mülteci veya sığınmacı olarak yaşayan o ülkenin insanlarıyla ilgili bir sorun yaşıyorsan, ki bugün yaşıyoruz, bunu bu devletin yöneticisi ile oturur çözersin. Ben bunu yaparım diyen bir irade var mı? Ben Hüseyin Baş olarak bunu yaparım ve emin olun bu işi 3 gün içinde yaparım” ifadelerini kullandı.
“Suriye ya da Afganistan'dan adam gelmiş. Bu katil mi, hırsız mı? Bunun hukuki ve toplumsal durumu nedir? Ben bunu bilmeden alıp sokağa saldım, her yerde yaşayabiliyor, birçoğumuzdan da lüks ve rahat hayat yaşıyor” diyen BTP lideri, “Esad geri dönün dediği halde gitmeyenler var? O zaman ne yapacaksınız?” sorusuna ise şu dikkat çekici cevabı verdi; “Gidecekler, beni Ümit Özdağ'a bağlatma... O gidecek, öyle bir şey yok. Bu ülkede hukuk diye bir gerçeklik var. Mesela Türkiye'den vize istemeyen ülkeler var. Bu ülkelerde 90 gün kalabilirsin ama 91. gün tekmeyi basar sana. Bunlara vatandaşlık verilmiş, neyin vatandaşlığını veriyorsun, neye göre veriyorsun? Ben bu ülkenin vatandaşı olabilmek için dedemi kaybettim, babam 40 yıl bu ülkenin geleceği için mücadele etti. Benimle o adam aynı statüde, olmaz. Bunu kabul etmiyorum ama öncelikli olarak bu sorunu çözmemiz lazım.”
Saray’a metaverse göndermesi…
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumunu ve yöneticilerin meseleye bakışını metaverse göndermesi yaparak açıklayan Baş şöyle konuştu; “Türkiye'de bu kadar yoksulluk varken bir gözlük takıyoruz ve bir sarayın içindeyiz ve bu sarayın içinde öyle bir hayat yaşıyoruz ki, zannediyoruz Türkiye'nin her yeri böyle. Hepimiz zengin, hepimiz iyiyiz. Bugün bizi yönetenlerin yaşadığı hayat ve bize gösterdiği şey metaversenin ta kendisi…”
“Türk gencinin rol modeli Atatürk olmalı”
Konuşmasında Türk gençliğinin bir rol modele ihtiyacı olduğunu da ifade eden BTP lideri, bu rol modelin Mustafa Kemal Atatürk olduğuna dikkat çekti.
Baş, “Çocuklarımıza ‘büyüyünce ne olacaksın’ diye sorduğumuzda 'Atatürk olacağım' dediklerinde bu iş tamamdır. Ben bunu şirin görünmek için söylemiyorum. Ben bunu kendi adıma hayal ediyorum ve herkese de tavsiye ediyorum. Atatürk'ün içinde çocukluk da var, kavga da var, barış da var, dostluk da var, teknoloji de var, gelecek de var, her şey var. Türk gençliğine bir rol model lazım. Bu gençliğin rol modeli Atatürk olmak zorundadır. Bu benim ülkemin geleceğidir aksi halde elimizde vatan diye bir şey kalmaz.”


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —