Şehzadeler İlçesi Selimşahlar Mahallesinde toplam 2 bin 250 dönüm araziye pamuk ekimi başladı. Selimşahlar Mahallesinde çiftçilikle uğraşan Murat Malta, 17 seneden sonra tekrar pamukla anılmak bizim için çok güzel bir duygu.” Dedi.
“PAMUĞA KÜSEREK MISIR EKMEYE BAŞLAMIŞTIK”
Selimşahlar Mahallesinde çiftçilikle uğraşan Murat Malta, duygularını şöyle ifade etti, “ 17 seneden sonra tekrar pamukla anılmak bizim için çok güzel bir duygu. 2 bin yıllarında pamuğu bırakıp mısır ekmeye başladık. Aradan geçen 17 sene sonra devletimiz bizlere pamuğa ihtiyaç olduğunu söyledi bizlerde karar vererek pamuk ekmeye başladık. Çünkü biz son 17 seneyi saymazsak bu günlere pamukla geldik. Pamuktan kazanarak geldik. Selimşahlar Mahallemizde 8 bin dönüm arazimiz bulunmaktadır. Toplam arazinin yüzde 25’i civarı araziye pamuk ekimi başladı bu sezonda. Yaklaşık olarak 2 bin 250 dönüm araziye pamuk ekimi yapılacak. Ben pamuk ekimine 500 dönüm pamuk ekerek tekrar başlamış oldum. Mahallemizde pamuk ekmeye başlayan 6 kişiyiz diğer çiftçilerimiz ise korkuyor ve kararsız durumdalar. Ama pamuk ekimine başlayanlar olarak onlara tavsiye ediyoruz çünkü bereketli ve kazançlı bir ürün. Pamuk ekimine bizler tekrardan öncülük ettik ve önümüzdeki yıllarda üretimin daha da artacağına inanıyorum. Neden artacak? Çünkü pamuk üretimi devlet tarafından desteklenmeye başladı ve kazancı güzel olacak bundan sonra. 1999 yılında pamuk ekimini bırakarak mısır ekmeye başladığımızda pamuğa küsmüştük. O zaman uygulanan yanlış politikalar yüzünden daha önceki elde ettiğimiz kazancı elde edemez olduk ve pamuğa küserek mısır ekmeye başlamıştık. Ama şimdi devletimiz destek veriyor ve pamuk ekimi için teşvikte bulunuyor.”
“HEM BİZ KAZANLIM HEM DE DEVLETİMİZE KAZANDIRALIM”
Malta son olarak şunları söyledi, “2001 yılında biz ciddi bir şekilde pamuğa küstük. 17 sene ekmedik. Çünkü pamuk emek istiyor, sabır istiyor, çok meşakkatli ve çok nazik bir ürün. Bu kadar uğraş veriyorduk ama karşılığını alamıyorduk. Şunu da belirtmek istiyorum. Pamuk ülke ekonomisine yüzde 18 katma değeri bulunan bir bitki. Topraktan çıktığıyla kalmıyor. Ama mısırda durum öyle değil. Mısırı üretip topluyorsun, işletmeye götürüyorsun, tavuk yiyor ve olay bitiyor. Ama pamuk öyle bir şey değil. Pamuk topraktan çıktığı zaman toplanıyor, tüccara gidiyor, tüccardan iplikçiye gidiyor, iplikçiden fabrikaya gidiyor, orada işleniyor, tekrardan dokumaya gidiyor ve kazak, pantolon, gömlek vb. giyim malzemeleri üretiliyor ve birçok farklı alanda kullanılıyor. Bu süreçte birçok esnaf arkadaşımız rızkını kazanıyor ve devletimize de katma değer olarak dönüşü bulunuyor. Ben buradan Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığımıza seslenmek istiyorum. Bizleri babamız yetiştirdi ama bizim çocuklarımız pamuk üretimini bilmez ve pamuk çıkartamazlar. Çünkü çok nazik bir üründür. Bizler yıllar önce pamuğa küsmüştük ama şimdi tekrardan bir şans verdik ve barıştık. Bu yüzden bizim elimizden tutsunlar ve devlete katma değer getiren pamuk üretimine tekrardan başladığımız gibi devam edelim. Hem biz kazanlım hem de devletimize kazandıralım. Son olarak 2017 yılının bütün üreticilerimize, vatanımıza, milletimize hayırlar getirmesini diliyorum. İnşallah mahsullerimizde güzel olur ve hayırlı bir sezonla tekrardan pamuğa dönüş yapmış oluruz.”
“BABAMIZDAN BİZLERE KALAN MİRASTI PAMUK”
Pamuk üreticisi murat Malta’nın babası 81 yaşındaki Osman Nuri Malta ise şu şekilde konuştu, “Ben 81 yaşındayım ve 2 binli yıllarda pamuk ekimini bırakmadan önce 50 sene bu topraklarda pamuk üretimi yaptım. Bizim babamızdan bizlere mirastı pamuk. Ama babamızdan kalan bu mirası 2 binli yıllarda para etmediği için bırakıp mısır ekimine başlamak zorunda kaldık ve o zaman işleri oğluma devrettim. Devletimizin tekrar destek olması ve teşvikleri ile tekrardan pamuk ekimine döndük ve baba mirası beyaz altının tekrardan üretimine başladık. Bizler pamuğu para kazanamadığımız için bırakıp mısıra dönmüştük ama şimdi devlet pamuk üretimini desteklemeye başladı ve bunun sonucu iyi olur kazanmaya başlayabilirsek bizde pamuk üretimine devam edebiliriz. Şimdilik devletimizin desteği çok güzel ama bu destek sürekli olmalı ve üreticiler korunarak üretime devam edebilmeleri sağlanmalıdır.” SERKAN KÜL