Genelgenin yayımlanması ardından telefonlarının hiç susmadığını ve akşama kadar yüzlerce telefona cevap vermek zorunda kaldığını söyleyen Başkan Çetin, “Üyelerimiz eylem yapmak istedi. Bizler bu kararın devletin verdiğini ve sağduyulu olmamız gerektiğini anlatmaya çalıştık. Bir yerde virüs hastalığı var ama açlıkta en büyük hastalık” dedi.
Koronavirüs pandemisinde kahvehanecilerin ve diğer küçük esnafların ‘günah keçisi’ olduğunu söyleyen Başkan Çetin, virüsün kendilerine mal edilmesinden dolayı büyük bir üzüntü yaşadıklarını söyledi. 14 aydır kapalı olduklarını hatırlatan Başkan Çelik, bu süreçte vaka sayılarında beklenen düzeyde bir azalış yaşanmamasından dolayı tam kapanma kararının alındığını belirterek, ‘ Suçlu biz değiliz. Biz olsaydık tam kapanma olmazdı. Bugün serbest bıraktıkları alışveriş merkezleri, zincir marketlerin çoğunda hijyen, sosyal mesafe yok” ifadelerini kullandı.
“Devletin planlayıcısı, programlayıcısı bu süreçte adil davranamadı.” diyen Başkan Çelik, “Biz tam kapanma öncesine kadar 14 aydır kapalıydık. Bizlerde açılmayı bekliyorduk. Şu anda Türkiye’de 120 bin civarı kahveci var. Artık gelir düzeyinin azalmasıyla psikolojik bunalım tavan yapmış durumda herkes elinde tepsisi pazartesi gününü bekliyorduk. Maalesef ki yine bu işin günah keçisi biz olduk. Son genelge bizler için idam fermanı oldu. Beklediğimiz bir durumda değildi” şeklinde konuştu.
Kapanma sürecinde kendi odalarına bağlı 650 mekanın kapalı kaldığını söyleyen Başkan Çetin, esnafın borçlar altında günbegün ezildiğini dile getirdi. Başkan Çetin, “İlk kapandığımızda hiç değilse borcumuz yoktu. SGK, BAĞ-KUR, fatura borçlarımız yoktu. Şimdi birikmiş durumdalar. İlk kapanmada 75 gün kapalı kaldık, borçlandık, tüm birikimlerimizi buna harcadık. Yazın kısıtlamalı açıldık. 65 yaş üzeri ve 20 yaş altı kısıtlıydı. Kahvede kimse kalmadı. Ondan sonra 3 buçuk ay kapalı kaldık. Artık mekan sahiplerinin de yanında çalışan kişilere destek olacak hiçbir şeyi kalmadı. Çünkü 1 lira girmedi kasalara” dedi.
Devlet tarafından esnafa bu zamana kadar verilen destek paketlerini değerlendiren Başkan Çetin, “Devletin desteği adaletsizdi. Biz 14 aydır kapalı kaldık bu süreçte 3 bin lira para verildi. Gelir kaybı desteği olarak. Kira desteği denilen olayı da Manisa’da bizim kendi üyelerimizin yüzde 10’u alamadı. Gelir kaybı desteğini çoğu arkadaşımız aldı. Biner lira. Almayan da çok az kalmıştır. Bu desteği güne bölerseniz günlük 10 liraya tekâmül ediyor. Günlük 10 lira ile ev geçindiril mi? 2-3 kişiysen birer tane simit alıp, suya bandırırsın başka yolu yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz hafta açıklanan esnafa tek seferlik 5 bin ve 3 bin liradan oluşan destek paketini ise olumlu karşıladıklarını ifade eden Başkan Çetin, bunun kendilerine bir can suyu olacağını dile getirdi. Başkan Çetin, “Esnafımız bayram öncesinde de bir destek beklemişti. Ramazan döneminde çoğu esnaf aç karnına oruç tutmaya çalıştı. Geç kalınmış bir karar ancak yine de Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.
Esnafın maddi açıdan kendini toparlayabilmesi için 1 yıl geri ödemesiz ve faizsiz krediye ihtiyaç olduğunu söyleyen Başkan Çelik, “Bizim mekanlarımız açılsın biz evlerimize ekmek götürelim bizim devlet babadan isteğimiz bu. Mekanlarımız açılsın; çalışalım, devlete olan borcumuzu ödeyelim. Hizmet sektöründe 10 milyon kişi işsiz. Bunların 2 milyonu işveren 8 milyonu işçi. Aç bu insanlar, evlerine ekmek götüremiyorlar. 30.000 TL acil can suyuna ihtiyacımız var. 1 yıl ödemesiz bu da taksitlendirilir çalıştığımız süreçte bu borcu da ödemeye çalışırız. Biz hibeden daha çok kredi istiyoruz. Bu kredi bize verilirse toparlanmamız iki yıl sürecek zaten” diye konuştu.
Bu süreçte kahveci esnafının yaşadığı sorunları anlatan Başkan Çetin, parasızlık nedeniyle aile ekonomisine katkı sunamayan üyelerinin en çok da çocukları karşısında zor durumda kaldığını söyledi. Gözlerin dolduğu ve sözlerin boğazda düğümlendiği o anlar, esnafın yaşadığı sorunların ne kadar büyük olduğunu gözler önüne serdi. Başkan Çetin, konuşmakta zorlandığı o anlarda şunları söyledi; “Haziran’da açılmamızın ardından okullar devam etti. Yüz yüze eğitim oldu. Bir gün bir üyem aradı; ‘Sabah çocuğum okula giderken bana seslendi. Sırtımı dönmek zorunda kaldım’ dedi. Bu çok zor bir şey gerçekten. Allah kimseye yaşatmasın. Çaresizlik, hele bir babanın çaresizliği çok zor anlatılır. Bir esnaf arkadaşımız da bana telefon açıp, intihar etme noktasına geldiğini söyledi. İzmir’de ve başka illerde kahveci esnafımızdan intihar edenler oldu. Türkiye’de 7 meslektaşımız intihar etti. İnşallah burada bunu yaşamayız.”
“Bizler devletimize katkı sağlayan işletmeleriz. Kahveci esnafı mahalle için çok önemlidir. Devletin bunları bize yaşatmaması lazımdı.” diyen Başkan Çetin, “Biz düne kadar veren eldik ama son şeylerde çok özür dilerim üyelerim adına, sanki sadaka ister gibi bir duruma düştük. Başka ülkeler için bir sürü yardım kampanyaları yapılıyor. 85milyonluk ülkede 125 bine yakın kahveci esnafımız var ama maalesef 1 lira katkı sağlayamadı insanlar. İş adamları için veya Manisa Büyükşehir Belediyesi için çok büyük paralar değildi bize destek olmak. Diğer büyükşehirlerin çoğu esnafına destek oldu ama maalesef ki Manisa’da bu olmadı” şeklinde konuştu.
Başkan Çetin, Manisa’da ilçe belediyeleri Şehzadeler, Yunusemre, Saruhanlı, Turgutlu, Akhisar’ın ise bu süreçte kendilerine destek olduklarını belirterek belediye başkanlarına teşekkürlerini iletti.
Bu süreçte yalnız bırakıldıklarının altını çizen Başkan Çetin, “Biz siyasilerin masrafsız miting alanıyız. Biz bu süreci unutmayacağız. Biz bu kışı atlatacağız ama yediğimiz ayazı unutmayacağız. Bizim sadakaya ihtiyacımız yok! Bizim mekanlarımızı açsınlar, biz kendi yağımızda kavruluruz. Biz, azla yetinmeyi bilen bir esnaf grubuyuz. Bizim mekanlarımız açılsın. Biz, sosyal dengeleri sağlayan, toplumda barışı sağlayan esnaf grubuyuz. Lütfen bize bu gözle baksınlar. Biz kumar oynanan yerler değiliz!” dedi.
