Yunusemre Belediyesi, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle Saruhan Otel’de yerel ve ulusal basın çalışanlarına yönelik bir yemek düzenledi. Yemeğe Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi’nin yanı sıra Basın İlan Kurumu İl Müdürü Yusuf Kahraman, Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ertuğrul Aytaç ile belediye başkan yardımcıları katıldı. Programın açılış konuşmasını Cemiyet Başkanı Ertuğrul Aytaç gerçekleştirdi. Aytaç konuşmasında, “Bu geceyi bize düzenleyen Yunusemre Belediyesi’ne teşekkür ederim. Günümüzü, her yıl olduğu gibi bu yıl da sıkıntılı bir süreç içerisinde kutlamaya çalışıyoruz. Yerel ve ulusal basının çeşitli sorunları var. Bu sorunlar dün de vardı bugün de var yarın da olacak. Anadolu medyası kurulduğundan bu yana memleket menfaatine büyük katkı sunmuştur. 15 Temmuz gecesi ulusal ve yerel medyanın verdiği mücadele takdire şayandır. Manisa yerel medyası, örnek teşkil edecek şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Patron yoksa, çalışan da yoktur. Bugün yerel gazeteler zararına çalışmaktadır. Ama çalışan hakları asgari ölçüde karşılanmaya çalışılıyor. Yerel gazetelerin ilan haklarının arttırılması gerekir” dedi.
“Yanımda durduğunuz için teşekkür ederim”
Manisa ve Türkiye genelinde gerçekleştirilen kazı çalışmalarının Ankara’nın gündemine oturduğunu ve bunda yerel-ulusal basının desteğinin çok önemli olduğunu belirterek sözlerine başlayan Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi ise, “Öncelikle gününüz kutlu olsun. Ağız tadıyla mesailer diliyorum. Belediyeciliği sadece rutin hizmetler olarak algılamadık. Bunu bu şekilde kabul etmiyoruz. Ancak bu rutin işler belediyenin karnesinin oluştuğu yerlerdir. Bunlarda aksama oldu mu belediye çalışmıyor deniyor. Biz bu çalışmaları yapıyoruz. Ancak geçenlerde Ankara’nın gündemine oturan bir konu var. Bu da yolların kazılması. Ciddi bir karmaşa ve yetki aşımı söz konusu. Kamu malını korumakla yükümlü ilçe belediyelerinin yetki alanına bir taciz söz konusu. 1843 adet sokak ve cadde var bizim sorumluluğumuzda. 6 cadde de büyükşehir sorumluluğunda. Özel bir firma geliyor. Buraları tarumar ediyor. Aylardır bunun mücadelesini tek başıma veriyorum. Yerel ve ulusal basınımız bu konuda çok iyi bir duruş sergiledi. Bir vatandaş kalkacak elinde bakanlık belgesi var. Bu Türkiye genelinde bunu yapabilirsin belgesi. Bu belge; Yunusemre’nin sokaklarını tarumar edebilirsin belgesi değil. Belirli bir disiplin içerisinde ilçe belediyelerin koordinesinde yapabilirsindir bu belgenin alt şartı. Burası sahipsiz bir yer değil. Kamu malına sahip çıkacak bir kurum var. Bunun bir denetimi olmalı. 15 sokak bir anda kazılabilir mi? Şehir tarumar edilebilir mi? Bugün kar yağdı. Karın altında çukurlar var. Arabalar bu çukurlara düşüyor. Böyle şehir olabilir mi? Bunu defalarca dile getirdim. Ancak karşılıklı bir zeminde buluşamadık. Basın buna sahip çıktı. Hepinize teşekkür ediyorum. Bu konuyla ilgili insanımızın başını çok fazla şişirmek de doğru değil. Yasal zeminde mücadelemiz devam edecek. Firma dinlemiyor. Bugüne kadar olduğu gibi bu konuda sizleri yanımda görmek istiyorum” dedi.
“Güvenilir bir ekibimiz var”
Sosyal yardım konusunda da Yunusemre Belediyesi tarafından çok önemli işler yapıldığını ve güvenli bir ekip oluşturulduğunu kaydeden Çerçi şunları söyledi: “Bir diğer önemli işimiz sosyal belediyecilik. Bu son yıllarda çok gelişti. Bunun için özel olarak kurduğumuz ekiplerimiz var. Yunusemre Belediyesi bu konuda çok önemli işler yapıyor. Vatandaş size güvenirse, yardım işlerinde neredeyse belediye bütçesine dokunmadan bu işler gerçekleştirilebilir. Biz bu güveni tesis ettik. Yerine ulaştırabilirseniz, bağışlar güvenle gelir. Kültürel anlamda da çok önemli işler yapıyoruz. İki önemli festivali ilçemize kazandırdık.”
“İkinci etapta özel çalışmamız olacak”
TOKİ projesinden de bahseden Başkan Çerçi, gazetecilere önemli bir müjde vererek, “Üçüncü başlığımız ise, şehrin geleceğinin imar ve inşası. Futbol antrenörünün takımı ve futbolu doğru okuması gibi, yöneticinin şehri doğru okuyup doğru hamleleri başlatması gerekir. Bakın kentsel dönüşüm projesi var. 5 bin 500 konutluk TOKİ projesi var. Örnek bir projedir. İkinci etap yakında başlayacak. Bu etapta bazı özel çalışmalarımız var. Şehit yakınları, adliye, engelliler ve basın çalışanlarıyla ilgili kontenjan çalışmamız var. İkinci etapta basın çalışanlarımızı ev sahibi yapacağız” dedi.
“Yeni sanayi bölgeleri geliyor”
Şehrin istihdamına yönelik de çok önemli adımların önümüzdeki dönemde atılacağının altını çizen Çerçi şunlar söyledi: “İlçemizde 5 adet yapılaşma halinde sanayi sitesi var. Organize hariç diğer sanayi sitelerinde ciddi sorunlar var. Şehrimizde ciddi bir konut açığı var. Nereden biliyoruz? TOKİ’de katılım şartlarını sınırlamamıza rağmen, 8 bin 300 kişi bu şartları kanıtladı ve başvuru yaptı. On bin ilave göç var. Mevcut konut açığı var. 1700 kişinin nikahını kıydık. Bu da bir konut açığı oluşturuyor. Şimdi yeni bir proje daha var. OSB Kent Projesiyle ilgili kararı meclisten geçirdik. Bu da yetmez. Sadece konut yaparak bu sorunu çözemezsiniz. Birçok ayağı var. İstihdam sorununu çözmek gerekir. Özellikle küçük esnafımızdan büyüme talebi var. Ancak sorun ne? Belediyelerin yeni alanları tahsis edememesi. Şimdi biz yeni ve çok önemli bir çalışma başlattık. Yeni sanayi bölgeleri oluşturacağız. Önümüzdeki iki üç sene içerisinde Yunusemre ve Manisa yeni orta ölçekli sanayi bölgeleriyle tanışacak. Bu konuda çok geç kalındı. Ancak biz çalışmayı başlatıyoruz. Bu çözülürse, sanayi sorunu çözülecek ve yeni istihdam alanları oluşacak. Kent vizyonu denilen şey budur. Şehrin geleceğini doğru okumak. Şehrin geleceğini doğru planlamak.”
“Basın çok önemli bir sınav verdi”
15 Temmuz darbe girişimi ve bu darbe girişiminde basının üstlendiği vizyonu da takdir eden Başkan Çerçi konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “15 Temmuz’da ciddi bir sınavdan geçtik. Ancak milletimiz bu hainliğe izin vermedi. Halkımız kendi iradesinin bilincinde. Milletin iradesine kimse ipotek koyamaz. Çok şükür milletin bu direnişinde basınımız da başarıyla bu sınavdan geçti. El ele bu belayı da def ettik. Ancak uyanık olmak gerekir. Su uyur düşman uyumaz. Her zaman hazır ve tetikte olmalıyız. Bu terör denen bela da, uluslararası güçlerin maşaları ve aracıları. İnşallah birlik ve beraberliğimiz bozulmadan bunlarla da mücadelemizi sürdüreceğiz.” (İHA)