İşte BTP liderine sorulan sorular ve verdiği cevaplar.
Soru: Türkiye bir seçime gidiyor. Türkiye tarihinin en önemli seçimi deniliyor? Siz ne diyorsunuz?
Hüseyin Baş: Ülkenin kurumlarının, yargı mekanizmasının ve denetim mekanizmalarının tehdit altına girdiği bir dönemdeyiz. Bu kurumların bir an önce eski haline getirilmesi ve daha fazla bozulmasının önüne geçilebilmesi için önümüzdeki seçim çok önemli. Bugün vatandaşımız bunu çok önemsemeyebilir. Fakat yeniden cumhuriyet ayarlarına, fabrika ayarlarına dönülmesi için bu seçim çok önemli.
Soru: Türkiye’nin en önemli sorunu ne sizce?
Hüseyin Baş: Türkiye’de tek cümle ile sorunlar tarif edilemez. Çünkü eğitim sistemi bozuk, sağlık sistemi bozuk, ekonomi sistemi bozuk, dış ve iç politika yanlış işletiliyor. Terör sorunumuz var. Türkiye’de biriken pek çok sorun var. Ne yazık ki mevcut iktidarın bunu çözebilmek için ne bir gayreti mevcut ne de bunu çözebilecek bir duygu dünyası mevcut. Bundan çok uzak bir durumdalar. Bağımsız Türkiye Partisi şunu anlatmak istiyor; Türkiye’de insanlar yoksul olmasın, ekonomiyi düzeltelim, yolsuzluk olmasın, insanları kandırmayalım ve bu ülkeyi sen sağcısın, sen solcusun, sen alevisin, sen sünnisin, sen Türksün, sen Kürtsün diyerek bölmeyelim. Bu ülkenin bütün vatandaşları eşit haklara sahip ve kardeş gibi yaşayabilsinler, geçim dertleri olmasın. Böyle bir ülke sağlayalım istiyoruz. Bizim farkımız şu; BTP ekonomide bir teze sahip, biz milli ekonomi modeli diyoruz. Sömürüye karşı çıkan, halkların kendi kaynaklarını kullanabildiği ve kendi para üretme kabiliyetini ortaya koyabildiği bir sistemimiz var.
Soru: Aynı zamanda hukukçusunuz. Sosyal medya üzerindeki kısıtlama girişimlerine ve engellemelere ne diyorsunuz?
Hüseyin Baş: Kanuna baktığınız zaman hukuki olarak bir sorun yok. Türkiye’de hiç bir kanunda sorun yok, kadına yönelik şiddetin önüne geçecek ya da cinayete ilişkin kanunda da bir sorun yok. Hatta Türkiye’de yolsuzluğu engellemek için gerekli kanunlarda da bir sorun yok. Yeni çıkarılan sosyal medya metninde de belli ufak değişikliklerle kanunen bir problem bulamazsınız. Fakat Türkiye’deki problem uygulama alanlarında. İktidarın yani bugünkü hükümetin yargıyı, adalet mekanizmasını tanımadığı ve kafasına göre uygulattığı bir sistem olduğu için Türkiye’de temel problem kanunu uygulamada. Ve biz sosyal medya yasasında şunu görüyoruz, muhalifsen ve de gerçekleri konuşuyorsan cezalandırılacaksın.
Soru: Sizi Altılı Masaya neden almadılar?
Hüseyin Baş: Şimdi Altılı Masa ile ilgili deniliyordu ki çok ilerleme sağlandı, komisyonlar kuruldu ve buraya yeni birinin oturması makul olmayabilir. Partilerin diğer tabakalarından bu dillendiriliyordu. Ben de şunu söylüyorum; ‘Bugüne kadar yapılan tüm çalışmaların altına imzamı atıyorum deseydim sorun neydi? Zaten ben bunu göze alarak bu çağrıda bulundum. Yedi her zaman altıdan büyüktür. Masanın kararına saygı duyuyorum ama mantıklı bulmuyorum. Altılı Masadan çıkan karara bugün Türkiye'de en çok sevinen eminim ki iktidar. Masada heyecan oluşmadı, genişleme oluşmadı, yeni kalabalıklar buraya akın etmediler vs.
Biz, Türkiye'de muhalefete bir heyecan katmak istedik, muhalefeti güçlendirmek istedik. Muhalefet bileşenlerinin bir bölümü veya büyük bir bölümü veya tamamı ama en azından birileri bunu istemedi. Yani buradaki sonuç bu.
Soru: Siz 6’lı masada olsaydınız neleri değiştirirdiniz? Masaya ne katardınız?
Hüseyin Baş: Kimi tercih edilecekleri noktasında büyük oranda gençlerimiz kararsız. Ona ulaşamayan siyasilerin eksiği. Şimdi Altılı Masada aslında oluşturacağımız en büyük faktör burası olacaktı. Biz gençlere ulaşabilen, gençlerin dilinden konuşabilen ve bizzat genç olan bir siyasi yapılanmayız. Dolayısıyla Altılı Masa bunun önüne geçmiş oldu. Bence en büyük eksik bıraktıkları husus orası oldu. Ama bundan sonra dediğim gibi ben Altılı Masanın da ne yaptığına ilişkin çok fazla kafa yormuyorum. Benim meselem önümüzde bir seçim var. Ve bu seçimde bu iktidarı değiştirmemiz lazım. Türkiye'de şu anda insanımız bakıyor. Kötünün iyisi diyor. Ben ne yapayım diyerek ilerliyorlar. İşte o kötü kelimesini, tabirini kaldırmamız lazım. İyisi budur dedirtmek lazım. İşte bizim olduğumuz yer bu olabilirdi. Siz bir masa kuruyorsanız veya bir hükümet yapıyorsanız veya yeni bir yapılanmaya giriyorsanız insanların aklındaki soru işaretlerini kaldırın.