Alzheimer Demans Parkinson Hasta ve Yakınları Derneği Genel Başkanı SHU Hakan Berktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ikiye ayrılarak Aile Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere iki ayrı bakanlık olarak hizmet vermesi gerektiğini söyledi.
Haber: Nezih VAROL
Alzheimer Demans Parkinson Hasta ve Yakınları Derneği Genel Başkanı Sosyal Hizmet Uzmanı Hakan Berktaş, Türkiye'de oluşan yeni koşulların gözönüne alınarak dezavantajlı gruplara daha çabuk ulaşmak ve verilen hizmet kalitesini arttırmak amacıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın (ASHB) ikiye ayrılarak 'Aile Bakanlığı' ve 'Sosyal Hizmetler Bakanlığı' olmak üzere iki ayrı bakanlık olarak hizmet vermesi gerektiğini söyledi. Korunmaya Muhtaç Çocuklar, Suça Sürüklenen Çocuklar, Çalışan Çocuklar, Şiddet Mağduru Kadınlar, Engelliler, Kronik Hastalar, Yaşlılar, Afetzedeler, Mülteci ve Göçmenler, Şehit Aileleri ve Gaziler, İstihdama Ulaşamayanlar ve benzeri bir çok dezavantajlı gruplara destek hizmeti sunmakla sorumlu olan ASHB'nın geçtiğimiz yıllar boyunca yükünün arttığını, bu noktada önem ve değerinin de daha iyi anlaşıldığını belirterek şu değerlendirmede bulundu: "Bu çok önemli bakanlığımız bünyesinde Huzurevleri, Yaşlı Bakım Merkezleri, Engelli Bakım Merkezleri, Kreşler ve Gündüz Bakımevleri, Aile Danışmanlığı Merkezleri, Çocuk Yuvaları, Yetiştirme Yurtları, Kadın Konukevleri bulunuyor, ayrıca Adalet Bakanlığı bünyesinde gerek mahkemelerde, gerekse cezaevlerinde sosyal hizmet birimleri kurulmuştur, keza Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde de Sosyal Hizmet Birimi oluşturulmuş, KYK’ larda ve Gençlik Merkezleri'nde hizmet verilmektedir. Belediyeler bünyesinde oluşturulan Sosyal Hizmet Birimleri ve Beyaz Masalar sayesinde daha çok insana ulaşılmaktadır. Yine İçişleri Bakanlığı bünyesindeki Emniyet İl Müdürlükleri'nde ASHB ile entegre olmuş birimler bulunmaktadır. Hastanelerde Tıbbi Sosyal Hizmet Birimleri, Hasta Hakları, Çalışan Hakları, Evde Sağlık Birimleri kurulmuş, bu alanlarda Sosyal Hizmet Uzmanları kadro bulmuşlardır. Sağlık Bakanlığı bünyesinde de Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri kurulmuştur. Sonuç olarak ülkemiz nüfusunun yarısından fazlasını doğrudan ilgilendiren sosyal hizmetlerin bölük pörçük birimler halinde Devlet kurumları içinde temsil edilmesi ve hizmet üretmesinden çok daha fazlasının yapılması gerektiği kanaatini taşıyorum. Bugün için toplamda 35 milyon ihtiyaç sahibi insanımıza ulaşan, aynı ve nakdi yardımlar ile psiko-sosyal destek sağlayan, tüm bu dezavantajlı grupları kanatları altında koruyan ASHB'nin ikiye ayrılarak Aile Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak daha aktif olabilecek iki ayrı bakanlık kurulması fikrini seslendirmek istiyorum. Bu çerçevede sosyal hizmetlerin önemini bilen ve sosyal hizmetler kökenli yöneticilerin önünün açılarak Devlet kademelerinde çok daha aktif ve sorumluluk bilincini taşıyan yetkilerle donatılmasını arzu ediyorum. Sosyal Hizmetler ülkemizin sosyolojik nitelikteki tüm gerçeklerini kuşatmaktadır. Bu sosyolojik karşılığın TBMM çatısı altında da temsil edilmesi gerektiği çok açıktır. Bahsettiğim sorunları bilen, insanımızı tanıyan yöneticiler daha çok insiyatif alarak bu sorunların çözümü noktasında Devlet ve millet buluşmasını sağlayacaktır."