Son zamanlarda UKOME’nin aldığı karara şikayet olmuş. Yolcu fiyatıyla kart indirimi ve paralı biniş. Orada şöyle bir yanlış anlama olmuş. Vatandaşın biri şikayet etmiş. Sanki paralı yolcuyu cezalı taşıyormuşuz gibi. Aslında Türkiye’de havuz sisteminden çalışmanın özelliği UKOME’ler bilete zam veriyor fakat kartta indirim yapıyor cazip olsun diye. Yani devamlı yolcu gibi. Paranın da özelliği şehrimize gelen misafirler için o anda karta ulaşamayanlar için ayrı bir hizmet para verip biniyor. Orada bir şikayet oluyor. Para ve kart aynı olacak diye mahkemede karar verilmiş. Tam incelenmemiş veya ne bileyim gözden kaçmış. Burada hem kamusal olarak kayıt dışılığını artırdı. artı şoförlerimiz yüzde 10, yüzde 20 biniş yapan yolcu yüzde 50’lere çıktı. 8-9 bin kişi merkezde parayla biniyordu, bu 20 binlere çıktı. Tabi ki bu seyahat esnasında kart basıp geçmek şoförlerimizi meşgul etmiyordu ama 100 lira gibi 200 lira gibi bütün paralar araba kullanırken para üstü vermek küsuratlı, hizmeti aksatmaya başladı. Trafiğe de etkisi var, kaza riski de çok. Benim görüşüm bu yasada yanlış olarak algılanmış. UKOME tam parayı maliyet hesabını yapıp tam parayı bildiriyor fakat kartta indirim yapıyor, öğrencide de indirim yapıyor. Biz yine aynı sistemin uygulanmasını istiyoruz. Böylece hem kamu zararı olmaz hem de kayıt dışılığını azaltır. Hizmet yaygın olur. Herkes para veriyor, şoförlerimizin dikkatini azaltıyor. Parayla kartın aynı olması bayileri de sıkıntıya soktu. İleride bayi kıtlığı olacak. Bir an önce yetkili mercilerden bir düzenleme bekliyoruz. Eski düzene dönmek istiyoruz. Bu karar Manisa halkına, trafiğe, herkese olumsuz etki yapıyor.
2020 yılı Mart ayında dünyada ve Türkiye’de başlayan pandemi şartları dolaysıyla halk otobüsleri olarak toplu taşıma esnafı olarak sıkıntılı günler geçirdik. O günlerde tabi pandemi çok etkiliydi. Hocalar televizyonlarda toplu taşımanın riskli olduğunu belirttiler. Bize göre çok az etkisi vardı. Çünkü maskesini takıyordu. Şoförlerimiz dikkat ediyordu. 2 yıl boyunca maske, mesafeye dikkat ettik. Halk otobüsleri olarak tüm tedbirleri aldık. 250 tane şoförümüz var 4-5 tanesi bile koronaya yakalanmadı. Çünkü halk otobüslerinde vatandaşlarımız birbirleriyle sohbet etmek durumunda değildi. 2 yıllık dönemde yolcu taşıma oranlarımız yüzde 10’lara kadar düştü. Sonra yüzde 40-50’ye çıktı. Şoför esnafımız elindekilerin hepsini tüketti. O zor dönemi atlattık derken vatandaşlar otobüslere binmeye başladı. Hastalık etkisini yitirdi. Fakat bu sefer savaş çıkınca. Akaryakıt fiyatları artmaya başladı. Son haliyle geçen yıldan bu yana yüzde 236 akaryakıta zam geldi. Geçen yılın şartlarında 2 yolcu 1 litre mazot alıyordu, bu yıl 4 yolcu 14 litre mazot almıyor. Daha önceki gibi imkanımız olsaydı bu süreci atlatırdık. Pandemi, savaş ortamı, akaryakıt fiyatları, hızlı enflasyon bizi bitirdi. Böyle olunca hizmeti kaliteli yapamaya başladık. Bazı araçlarımız sanayide, ağır masraflı olanlar yaptıramıyor. 5-6 otobüs eksik çalışıyor. İşi yürütüyoruz ama sürekliliğimiz günden güne azalıyor.
Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkanına desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Otobüs başına bu ay 2 bin lira destek verdi. Yılsonuna kadar devam edecek. Köy arabaları da ücretsiz taşımıyor. Şehir arabalarına biraz daha katkı olacak 2 bin 500 lira bekliyoruz çünkü ücretsiz taşıma var. Belediyenin desteği olmazsa işimiz daha da zorlaşacak. Belediye Başkanımız Cengiz Ergün ve meclis üyelerine teşekkür ediyorum.
