AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Ender Gök: "Gelecek Bizleriz"

Röportaj: Berna MEMİŞ

AK Parti Gençlik Kolları İl Başkanı Ender Gök, oldukça iddialı olduğunu söylediği büyük projesini de yine ilk kez Yenigün Gazetesi aracılığı ile duyurdu. Ekibi ile gerçekleştirdiği başarılı çalışmaları yankı uyandıran Gök, başkanlığı süresince gerçekleştirdiği projeleri ile de alkış topladı. Genç yaşta ortaya koyduğu yüksek motivesi ile örnek alınan isimler arasına giren Başkan Gök, genç bir siyasetçi ve genç bir girişimci olarak yaşıtlarına da tavsiyelerde bulundu.

Röportaj: Berna MEMİŞ

Siyaset hayatınıza ne zaman başladınız? AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığı’ndan önce hangi görevlerde bulundunuz?

Siyasete başlamam Ak Lise zamanlarına dayanıyor. Halit Görgülü Anadolu Lisesi’nde Okul Temsilcisi iken AK Parti’mizle tanıştım. AK Lise Teşkilatı’nda çalıştım. 2011 yılında İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildim. 2011 yılından bu yana il gençlik kollarında hizmet ediyorum. Sırasıyla il yönetim kurulu üyeliği, seçim işleri başkanlığı ve teşkilat başkanlığı görevlerini icra ettikten sonra bir buçuk yıl önce genel merkezimizin takdiri ile gençlik kolları başkanlığı görevine getirildim. Şu an 27 yaşındayım ve Anadolu Üniversitesi Uluslar Arası İlişkiler okuyorum bu yıl son senemdeyim.

Çocukluktan başlayan bir siyaset hayatınız olmuş diyebiliriz. Neden bu kadar erken yaşları tercih ettiniz?

Çok küçük yaşlardan itibaren siyasete ilgim oldu. Biz siyaseti Recep Tayyip Erdoğan ile beraber tanıdık. 2002 yılında liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan Manisa’ya geldiğinde daha küçük bir çocuktum. Sultan Önü’ndeki miting alanına koşa koşa gitmiş ve Sultan Camii’nin bahçe duvarlarına tırmanarak ellerim patlayana kadar alkışlayıp Recep Tayyip Erdoğanı izlemiştim.

Erdoğan sevgisi nasıl başladı?

Muhafazakar demokrat bir aileden geliyorum. Recep Tayyip Erdoğan 2001 yılında AK Parti’yi kurduğunda annem babam ve aile büyüklerim onun ne kadar büyük bir lider olduğunu, ne kadar başarılı bir insan olduğunu bizlere anlatmıştı. Benim gözümde her zaman farklı bir yerde oldu kendisi. Çocukluktan başlayan bir hayranlık oluştu. Böylece kendisinin videolarını, görüntülerini ve konuşmalarını izlemeye başladım.

Anlıyorum çocukluktan başlayan bir bağ ve sanırım yıllar ilerledikçe daha da güçlenmiş.. Sizin gözünüzle Erdoğan nasıl bir lider?

Liderlik karizması ile yaratılmış olduğunu düşünüyorum. Ayrıca kendisine olan güveni ve bu güveni etrafına da yansıtıyor olması beni etkiliyor. Ülkemizi yıllardır başarılı bir şekilde yürütüyor. Her ne kadar yaşımız genç olsa da eski Türkiye’nin son dönemlerini yaşayan bir nesiliz. 90’ların sonlarını 2000’lerin başlarını yaşadık. Ve bu süreçte ülkemizin sıkıntılarını dertlerini gördük. 2001 krizi ile beraber benim ailemin fabrikası da battı. Büyük sıkıntılara girdik. O dönem hükümetleri bu sıkıntılarda vatandaşın yanında yer alamadı. 2001 krizinin hemen ardından 2002 yılında iktidar olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarı bu sıkıntıları bir bir gidermeye başladı. Ülkenin gelişmişlik seviyesi, vatandaşların yaşam kalitesi her geçen gün artmaya başladı. Ve o kara günler geride kaldı.

Sağ görüşlü bir partinin çizgisini kendinize yakın hissetmişsiniz. Gençler yaşları itibariyle genelde sol tarafa daha yatkın oluyor. Sizin küçük yaşlardan itibaren sağ görüşü seçmeniz nasıl oldu?

Tabi ki her görüşe saygımız var. Lakin hem aile edebimiz terbiyemiz hem de kendi düşünce yapım sağa yatkın. Recep Tayyip Erdoğan ile beraber hem gelişime değişime açık, hem de muhafazakar ve gelenekçi bir yapıya mensup olmaktan gurur duyuyorum. Kendimi bulduğum dava diyebilirim. Aile terbiyesi olarak sağ görüşlü bir ailede yetiştim. Bunun da etkisi olabilir. Gençlerin devrimci ruh, Che Guevara, Marx ve Lenin tarzı özentileri olur illa ki.. Ama ben her zaman ecdada özenmişimdir. Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman Han gibi Osmanlı padişahları ve özellikle Sultan Abdulhamit’in hayat hikayesi beni hep çok etkilemiştir. Sol görüşle aramızdaki fark bu olabilir. Ben her zaman milliyetçi gelenekçi bir görüş açısına sahip oldum. Türkiye olarak Türk devleti olarak bin yıllık bir tarihe sahibiz ve tarihimizde gençlere çok büyük bir önem verilmiştir. Fatih Sultan Mehmet Han 21 yaşında çağ açıp çağ kapatmış, İstanbul’u fethetmiş fatih olmuştur. Peygamber Efendimiz’in (SAS) hadisine mazhar olmuş bir sultanın bir padişahın torunlarıyız biz. En başta bunun bilincinde siyaset yapmamız ve yaşam felsefemizi bu bilinçle belirlememiz gerekiyor. Türkiye’yi tekrar eski kudretine, tıpkı Osmanlıda olduğu gibi dünyada lider devlet konumuna getirmek için çalışmamız gerekiyor. AK Parti olarak 2023 ve 2071 hedeflerimiz var. Bu hedeflere koşacak olan neslin, biz gençler olduğunu farkında ve bilincindeyiz. Bugünün siyasetini yarına göre şekillendirmeye çalışıyoruz. İnşallah güçlü bir Türkiye’yi oluşturacak temelleri sağlamanın derdindeyiz. En büyük hayalimiz rüyamız budur.

İş hayatında da oldukça başarılısınız. Birkaç iş dalında birden çalışıyorsunuz. İş yerlerinizi kendiniz mi kurdunuz yoksa aileden mi geliyor?

Manisa’da ayakkabı ve çanta satışı üzerine faaliyet gösteren dükkanlarım var. Renk Ayakkabı Çanta. Çarşı esnafıyız. 2011 yılından bu yana da fuar ve festival organizasyonu sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Fuarlar ve festivaller organize ediyoruz. İşlerimi kendim kurdum. Ticaret konusunda ailemden destek almadım. Ailemin bana ekonomik olarak sağlayabileceği bir imkan yoktu ama kendilerinin manevi desteğini inkar edemem. Her zaman pozitif etkileriyle yanımda oldular. Rabbime hamdolsun ki bugün hem ticaretimi hem siyasetimi kendi başıma yürütebilir bir hale geldim.

İş dünyasındaki başarınızı nasıl yakaladınız? Yaşıtlarınızdan bir hayli önde bir noktadasınız. İş ve ticaret hayatına girmek isteyen gençlere neler tavsiye edebilirsiniz?

Benim babam ayakkabı imalatçısıydı. Tatillerde babamın yanına gider yardım ederdim. Ailemin dar boğaza girdiği dönemde ise kendimi çalışmaya adadım. Yeri geldi pazarlarda işportacılık yaptım. Festivallerde sergilerde ayakkabı çanta sattım. Hatta bardak mısır bile sattım. Akabinde fuar

organizasyon işi yapabileceğime kanaat getirerek 2011 yılında fuar organizasyonları yapmaya başladım. AK Parti hükümetlerinde gençlere yönelik pek çok yenilik ve birçok kolaylık sağlanmaya başlandı. KOSGEB kredileri gibi, genç girişimci hibe destekleri , vergi muafiyetleri ve sigorta primlerindeki kolaylıklar gibi birçok destek kolaylık sağlanmış durumda. Genç arkadaşlarıma da bu imkanlardan faydalanmalarını öneririm. Türkiye’nin genç girişimcilere ihtiyacı var. Manisa sanayi şehri, girişimciliğe açık bir şehir. Özellikle Manisa’daki genç kardeşlerimin bu yönde ilerlemelerini tavsiye ediyorum. Onlara elimden geldiğince her konuda destek olmak, danışmanlık yapmak isterim.

Manisa’nın iş dünyasını genç bir girişimci olarak nasıl görüyorsunuz?

Bu beni yaralayan ve üzen bir konu aslında. Çünkü dünyaca ileri bir konumda olan Manisa sanayimizde çok fazla Manisalı yatırımcımız yok. Bu sebepten dolayı Manisa’nın sanayisinin şehre olan katkısının çok fazla olabildiğini düşünmüyorum. Kayseri, Kocaeli, Denizli gibi illerde bu konuda büyük başarılar sağlanıyor. Devasa sanayimiz var ancak durum böyle. İnşallah ilerleyen yıllarda yeni açılan fabrikaların çoğu Manisalı olur ve Manisa’ya katkı verir. Bir genç kardeşleri olarak Manisalı yatırımcılara çağrıda bulunuyorum. Manisa’nın ekmeğini yiyen Manisa’da yaşayan bir kardeşiniz olarak Manisa’da yatırım yapmak isterim. Manisa’ya iş imkanları sağlamak isterim. Manisa’ya yatırımcı çekmek ve bunlara danışmanlık yapmak isterim.

Önünüzde bir kongre takvimi var. Bu takvim nasıl ilerleyecek?

Genel merkez olarak kongre takvimimiz işlemeye başlamış durumda. Geçtiğimiz ay itibariyle delege seçimlerimizi tamamladık. İnşallah 17 ilçemizde gerçekleştireceğimiz kongrelerle birlikte enerjisi yüksek daha istekli ve daha heyecanlı bir gençlik kolları teşkilat yapısına kavuşup 2019 seçimlerine gireceğiz. Ağustos ayının 20’si ile Kasım ayı arası gençlik kolları ilçe kongrelerimizi yapacağız. Kasım ayından sonra da aralık ocak ayı gibi il kongremizi gerçekleştireceğiz. 17 ilçemizde inşallah Recep Tayyip Erdoğan’ın da söylediği gibi mental yorgunluğa düşen ve yaşı dolan kardeşlerimizle yollarımızı gençlik kolları olarak ayıracağız.

O zaman gençlik kollarında bir yaprak dökümü olacak diyebilir miyiz?

Gençlik kollarında 18 -30 yaş arası bir sınır var. 30 yaşını dolduran kardeşlerimiz gençlik kollarına veda etmek zorunda kalıyor. Onları da ana kademelere veriyoruz o konumlarda değerlendiriyoruz. Biz gençlik kollarını okul olarak görüyoruz. Hem siyaseten hem bürokratik olarak hem de ticareten iyi noktalara geliyorlar. Kardeşlerimizi ağabeylerimizi iyi yerlere çıkartıyoruz. Bunun en büyük örneklerinin başında Recep Tayyip Erdoğan geliyor. Manisa’daki en büyük örneği de Gençlik Kolları Kurucu İl Başkanımız; şu an Manisa Milletvekilimiz ve MKYK Üyemiz Murat Baybatur.. Ayrıca şu anki AK Parti İl Başkanı Berk Mersinli de geçmiş dönemlerde Gençlik kolları Başkanlığı yapmış bir isim.

Bu kongre takvimi sürecinde yeniden Gençlik Kolları İl Başkanlığı için aday olacak mısınız?

Genel merkezimiz ve büyüklerimiz takdir ederse yaklaşık bir buçuk yıldır bu görevi yürütüyoruz. İnşallah daha yapacağımız işler vereceğimiz hizmetler olduğu kanaatindeyiz. O nedenle bu göreve devam etmek istiyoruz.

Liseden bu yana siyasetin içersinde yer almış biri olarak siyasi hedefleriniz nelerdir?

Evet genç yaştan beri siyasetin içersindeyim ve hala yaşımız genç .. Öğreneceğimiz çok şey ve yürüyeceğimiz çok yolumuz var. Gençlik Kolları İl Başkanlığı görevi benim için gerçekten çok büyük bir şeref ve onur. Allah nasip ettiği sürece öncelikle Manisa gençliği için yapacağımız çok şey olduğu kanaatindeyim. Bayrağı daha ileriye taşımak için mücadele vereceğiz. Şu an için en büyük hedefimiz; 2019’da büyük şehri kazanan kadronun gençlik kolları teşkilatının başında olmak. 17 ilçe belediyesi ile beraber en az altı milletvekili ile mecliste temsil edilen AK Parti teşkilatının Gençlik Kolları Başkanı olarak görevimizin başında olmak.

Siyasi idealleriniz neler? İlerleyen yıllarda kendinizi nerede görüyorsunuz?

Açık konuşmak gerekirse her insanın idealleri hayalleri bir rüyası vardır. Bizim de hayalimiz rüyalarımız vardır. Biz siyaseti hizmet aracı olarak görüyoruz. Vatandaşla birlikte olmak bizi mutlu ediyor. Allah nasip ederse ilerleyen dönemlerde tabi ki siyasi olarak daha üst noktalarda hizmet etmek isteriz. Ama bunu bencil olarak tek başına isteyen bir insan değil de daha çok ekip ruhu ile çalışan bir insanım. Ekibimle teşkilatımla ve çevremde çalışan insanlarla beraber ilerlemekten mutluluk duyan bir insanım.

Başkanlığınız boyunca AK Gençlik, Manisa’da gözle görülür başarılı çalışmalar sergiledi. Bu ekip ruhunu nasıl yakaladınız?

AK Parti Manisa Gençlik Kolları temeli sağlam bir teşkilat. Direkleri sağlam kurulmuş bir teşkilat. Ben şu an Manisa İl Gençlik Kolları’nın beşinci il başkanıyım. Ama Türkiye geneline baktığımızda onuncu -on beşinciye kadar gençlik kolları başkanı değiştiren illerimiz var. Bu Manisa gençlik kollarında önceden beri gelen bir istikrar olduğunun bir göstergesi. Biz de aldığımız bu bayrağı ileriye taşımak için canla başla heyecanla mücadelemizi gerçekleştiriyoruz. Uyum içersinde olmamızın en büyük faktörlerinden birisi bu. Menfaat gözetmeden kardeşçe çalışmamız da bize güç sağlıyor. Gençlik kollarındaki tüm arkadaşlarım kardeşlerim hiçbir maddi ve manevi karşılık beklemeden aşkla inançla dava şuuru ile hareket ettiler. Birbirimize olan sevgimiz saygımız sonsuz. Bu da sahadaki başarıyı tetikleyen bir unsur.

Celal Bayar Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanlığı ilk kez sizin döneminizde AK Parti çizgisinde olan bir başkan çıkardı ve bu başarınız da büyük yankı uyandırdı..

Evet Celal Bayar Üniversitesi kurulduğu günden bu yana bizim görüşümüzde bir kardeşimizin kazanamadığı bir üniversite öğrenci konseyi seçimleri vardı. Çeşitli siyasi partilerin desteklediği adayların katıldığı bu seçimler bizim için çok önemliydi. Biliyorsunuz üniversiteler gençlik için önemli bir kaledir. Ve biz 1992 yılında kurulan üniversitemizde hiçbir zaman AK Partili bir kardeşimizi konsey başkanı olarak göremedik kazandıramadık. Rabbime hamdolsun ki bu tarihi dönemeç de bize nasip oldu. Geçtiğimiz yıl CBÜ’de gerçekleşen Üniversite Öğrenci Konseyi Başkanlığı seçimleri bizim desteklediğimiz aday Muhsin Sakar kardeşimiz kazandı.

Birçok farklı faaliyetler gerçekleştiriyor ve projelerinize her gün bir yenisini ekliyorsunuz. Kısaca bahsedecek olursanız neler yaptınız?

Söylediğiniz gibi pek çok etkinliğimiz oluyor. Son olarak şu an kütüphaneler projemiz üzerinde çalışıyoruz. 17 ilçemizde ücra okullarımızda liselerde kütüphaneler yapıyoruz ve bu çalışmayı gençlik kolları ekibi olarak tamamen kendi emeğimiz ile gerçekleştiriyoruz. Kütüphanelerimiz tamamlanıyor. Kitap kampanyamız devam ediyor. Badanasıyla boyasıyla kitapları dolabıyla her şeyi biz hazırlayıp

hazır bir kütüphanenin anahtarını okullarımıza veriyoruz. 15 Temmuz Şehitleri Hatıra Ormanı oluşturduk. 81 ilin gençlik kolları teşkilatı arasında demokrasi nöbetlerinde stand kuran tek teşkilat biziz. Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine erzak yardımında bulunduk. 3 bin kişilik vefa iftarı gerçekleştirdik. Her yeni gün bizim için yeni projeler için çalışmak manasına geliyor.

Başka ne gibi projeleriniz var?

Bunların yanı sıra şu an 17 ilçe arası Futsal Turnuvası düzenliyoruz. Sloganımız “Takımını kur gel” olacak. 16-30 yaş arası gençlerin takımları ile turnuva düzenleyeceğiz. Salon futbolu turnuvası. Sürpriz projemiz de var. Detaylarını ilerleyen günlerde vereceğiz. İlk olarak size bahsediyorum. Çok büyük çaplı on binlerin katılacağı gençlerin ve 7’den 70’e herkesin takdir edeceği ilgi duyacağı sanatsal kültürel ve spor faaliyetlerinin yer alacağı, çok yönlü bir gençlik festivali düzenleyeceğiz. Gelenekselleşecek olan bu gençlik festivalini, Manisa’mıza kazandıracağız. Manisa kültüre sanata ve spora doyacak. Manisa bu festivalde buluşacak. Oldukça iddialı bir proje.

Size dönelim.. Hayattaki prensipleriniz ve ilgi alanlarınız neler? Kendinizi nasıl tanımlarsınız?

İlkeli bir insanım. Hedefleri olan bir insanım. Bir işim varsa yorulmadan sonunu getirene kadar çalışırım. Bazen demoralize olduğunuz anlar olabilir. Ama ekip arkadaşlarımı kırmamaya çalışırım. Çok sert mizaçlı bir insan değilimdir. Bununla beraber otoriteyi severim. Çok gevşekliğe tahammülüm yoktur. Karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde hoşgörü ile yaklaşmaktan zevk alırım. Tarihe ilgim büyük. Tarihi eserlere ilgi duyar ve tarihi yerleri gezmeyi severim. Doğa beni rahatlatıyor. Geçtiğimiz yıllarda futbola da büyük ilgim vardı. Ancak şu an spora çok vakit ayıramıyoruz. Arabalar da hobilerim.

Yaşıtlarınız gülüp eğlenirken iş ve siyaset dünyası arasında gidip geliyorsunuz bunaltıcı olmuyor mu?

Evet yaşıtlarımız hayatın tadını çıkartırken biz siyaset ve ticaret meşgalesi içersindeyiz. İnsan hayatta zevk aldığı şeyi yapmalı. Ben gerçekten siyaset yapmaktan ve hizmet etmekten ticaretle uğraşmaktan zevk alıyorum, severek yapıyorum. Tabi yeri geldiğinde kendimize de zaman ayırıyoruz ama yaşıtlarımıza göre çok daha az oluyor bu zaman. İnanır mısınız bazen önceden yaptığımız çoğu program bozuluyor. Bir siyasi program çıkıyor ve biz sosyal aktivitelerimizi bozup direkt siyasi programlara geçmek durumunda kalıyoruz. Memnun olmasam burada olmazdım. Bu yoğunluk beni mutlu ediyor. Ekibim ve ben görevlerimizden ötürü çok mutluyuz. Motivasyonumuz yüksek.

Başkanlığınız boyunca sizi en çok etkileyen olay hangisiydi?

Bir buçuk yıllık görev sürecimiz içersinde 15 temmuz hain darbe girişimini yaşadık. Bizim neslimiz darbeye oldukça yabancı bir nesil. Darbeleri büyüklerimden dinleyen birisiyim. Darbe olduğu gün Ankara’daydım. Ankara’da Kızılcahamam kampımızı tamamlayıp meclisteki çeşitli görüşmelerimizin ardından Manisa’ya döndük. Partimize geçtik orada yaşadıklarım beni derinden etkiledi. İstanbul AK Parti İl Başkanlığı’na askerlerin baskın yaptığını öğrenen 16-17 yaşlarında liseli bir kardeşimiz korku ve panik halinde yanımıza gelip “Başkanım İstanbul İl Başkanlığı’nı basmışlar birazdan buraya da gelirler. Bizi buradan alırlar bence buradan gidelim evimize dönemlim” dedi. Daha TRT’deki darbe bildirisi yayınlanmamıştı. Ben daha cevap vermeye kalmadan yanımızdaki 30-40 kişilik genç arkadaşlarım her biri aynı anda “Burası bizim kalemiz alacaklarsa bizi buradan alsınlar. Canımızı veririz kalemizi vermeyiz” şeklinde tepkilerde bulundular. Ekibimle gurur duymamı sağlayan ve bende iz bırakan en önemli hadiselerden birisi de budur.

Genel merkezimiz sayın Cumhurbaşkanımızın Marmaris’te olduğunu ve yakın illerin Marmaris’e geçmesi talimatını verdi. Oradaki tek amacımız şuydu: “Sayın cumhurbaşkanımıza bir şey olacağına bizlere olsun.. Bu vatanın bu milletin ona ihtiyacı var. Bu yolda bir değil bin Ender feda olsun” anlayışı ile yola çıktık. Yola çıkmadan önce AK Parti Manisa Milletvekilimiz Murat Baybatur ve İl Başkanı Zülfikar Gürcan ile istişarede bulunduk. Onlar da kendi araçlarıyla Marmaris’e gelmek istediler ve üç araba yola çıktık. Yola çıkarken gençlik kollarındaki arkadaşlarım benimle birlikte gelmek için birbiriyle yarıştılar. Birbirleri arasında “Senin çocuğun var sen gitme ben gideyim” gibi konuşmalar geçti. Daha sonra yolu yarılamıştık ki, Cumhurbaşkanımızın Marmaris’ten ayrıldığı yönünde yeni bir bilgi geldi ve biz gelen talimat ile birlikte yarı yoldan dönerek Manisa’da meydanlara çıktık.