0
Bakırlıoğlu ,
Ekonomik kriz içerisindeki Türkiye’de halk hızla yoksullaşırken, birileri hızla zenginleşti.
1 Ekim 2021 tarihinde 8,84 lira olan dolar kuru
1 Kasımda 9,54’e yükseldi ve 20 Aralıkta 18 lirayı geçti.
Dövizdeki yüzde 100’den fazla artışla başta akaryakıt olmak üzere iğneden ipliğe her şeye zam geldi. Piyasa tıkanma noktasına geldi. İnsanlar mal ve hizmetlere ulaşmakta zorluk çekti.
Fakat 20 Aralık akşamı Cumhurbaşkanının mevduata kur garantisi vereceklerini açıklamasının ardından dolar kuru hızla düşmeye başladı. Cumhurbaşkanının açıkladığı yeni düzenleme esas itibariyle 'örtülü faiz arttırımıdır'.
Gelinen noktada tüm dünya faiz arttırırken faiz indiren, TL ye akıl almaz derecede değer kaybettiren, enflasyonu arttıran ve halkı fakirleştiren iktidar 'örtülü' olarak faizi arttırmak zorunda kalmıştır üstelik kur farkı oluşursa bu farkı da zaten yoksullaşan halkın sırtına yüklemiştir.
Dövizdeki devasa dalgalanma sonrası sormamız gereken önemli bir soru var. Bu dalgalanma sonrasında kimler zenginleşti kimler fakirlesti?
Bu süreçten birilerinin zenginleştiği ortada. Cumhurbaskanı’nın açıklaması öncesinde kimler döviz sattı?
Bunun araştırılması gerekli. Merkez bankasının faiz indireceğini, ne kadar indireceğini bilen ve bunu karardan bir gün önce açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin kardeşinin örtülü faiz artırımından haberi olmamasının imkanı var mı?
Cumhurbaşkanı herkesi spekülatör olmakla suçluyor, suçu dış güçlere atıyor fakat döviz kurunun ikiye katlanmasında ve sonradan düşmesinde bizzat kendi parmağı var. Eğer spekülatör arıyorsak önce saraya bakmamız gerekiyor.
Genel Başkanımızı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da belirttiği gibi, asıl sorulması gereken Cumhurbaşkanı açıklamasından önce kimlerin ne döviz satışı yaptığıdır.
Kimler ne kadar dolar ve euro sattı?
Çünkü kamuoyunda mevduat faizlerinin dolar kuruna endeksli hale geleceğini ve doların, euronun düşeceği haberini alan bazı kişilerin açıklamadan önce yüklü miktarda satış yaptığı konuşulmaktadır.
O akşam yaşanan döviz hareketliliğinin mutlaka açıklanması gerekiyor.
Bu durum daha önce de yaşanmış ve bizzat Merkez Bankası Başkanının “devaülasyon yok” mesajı verirken kendi parasını dolara çevirdiğine ve bir gecede servetini ikiye katladığına Türkiye şahit olmuştu.
Yine aynı durumun yaşandığı gerçeğiyle karşı karşıyayız.
TBMM’de Meclis Araştırma komisyonu kurularak 1 Ekim tarihinden bu yana yaşana döviz hareketlerinin incelenmesi ve 1 milyon dolar üzerinde alım ve satım yapanları açıklanması gerekmektedir.
Halkımız kendi sırtından zenginleşen ve bundan sonra da zenginleşecek olanları bilmek hakkıdır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.