Başkan Çelik; “Büyükşehir çarşı esnafına zorluk üstüne zorluk çıkarırken, milyonlarca lira harcanarak yapılan lüks otel ve işletmelere kıyak üstüne kıyak yapıyor. Ekonomik darboğazın üst düzeye çıktığı şu günlerde, siftah yapmadan dükkan kapatan Manisalı esnafa gelince yokluk, zenginin üst gelirlinin hizmetine yapılan otele dükkana bolluk. Esnaf Cengiz Ergün’ü çarşıya davet ediyor. Vatandaşın derdini dinlemek, birlikte yaşadığımız şehir ile ilgili kararları alırken danışmak büyüklüğünüzden bir şey götürmez. Bakınız vizyon dediğiniz projeler masalarınızda tozlandı. Sizin dağlarınız ne fareler doğurdu. Esnaf ile birlikte hareket etmek gerekirken, bırakın dert dinlemeyi zorbalık derecesine ulaşmış bu yönetim anlayışının artık son bulma zamanıdır. Tek başınıza aldığınız kararların utancını yaşayan vicdan sahibi zabıtalara neler yaptığınızı, istifaya zorladığınız, çoluğu çocuğu, bakıma muhtaç anası babası olan çalışanları sürgün yolladığınızı görünce biz insanlığımızdan çekiniyoruz. Derdiniz nedir merak ediyoruz. Ancak biz Manisa’ya baktığımızda yapılalı birkaç yıl olmuşken, insanlarımızın ölümüne sebep olan ve hala alışılamamış otobüs yollarını görüyoruz. Yetmedi dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan bu yolların etrafını ucube demir korkuluklarla çevirerek aklınız sıra kimleri hizaya getirmeye çalışıyorsunuz. Yaz aylarının sıcaktan bunaltıcı akşamlarında Manisalılar çoluk çocuk parklara çıkar nefes alırdı. Şimdi parklarda çitlerle çevrili seyirlik hale geldi. Vatandaş seyretmek değil, bir avuç kalan toprağa basmayı, ailesiyle vakit geçireceği yerleri görmek istiyor. Sayın başkan farkında mısınız vatandaş Manisa’da refüj üstünde piknik yapıyor. Bu kararlar alınmadan, binlerce lira harcanmadan, kimsenin canı yanar mı?, ekmeğine zarar gelir mi? diye düşünmeden ben yaptım oldu diyerek gerçekleştirmek ancak sizin krallığınıza yakışır. El kadar çarşıda daha fazla yayalaştırılmış alanı nasıl şehre kazandırabiliriz? Esnafım nasıl daha rahat işini yürütür? demeden diyerek düşüncelerini sormadan nasıl birlikte yaşayabiliriz? Çok yazık oluyor bu şehre. Hal böyle olunca esnafımız da hakkını yasal yollardan aramaya başlıyor. Görüyoruz ki neticeler de alınmaya başladı. Esnaf lehine birçok davayı kazanmış ve belediyeden maddi olarak hakkını alıyor. Bu durumda yine vatandaşın cebinden bu paralar dolaylı olarak çıkıyor. Büyükşehir Başkanı biran önce çarşı esnafını dinlemeli, belediyelerinin esas gelir kaynakları olan esnafları üzmemelidir. Kaldırımlara yapılan korkuluklar en azından esnafın mal indirdiği zamanlarda açılır kapanır veya sürgülü bir sistem ile çözülmelidir. Esnaf korkuluk üzerinden kendini tehlikeye atarak yük indirip bindiriyor. İleride bir kaza olsa kim sorumlu olacak. Bu kaldırım korkulukları yolcu güvenliği için yapıldı deniliyor ama ters şeritten gelen otobüsler asıl tehlike bunu tüm vatandaşlar biliyor. hatta bu uygulama yüzünden can kayıpları yaşandı. Ayrıca uygulama tek taraflı olmaz. Kaldırımın karşısında korkuluk var, diğer tarafta yok. Bunu neye göre planladınız. Manisa'nın çözüm bekleyen onlarca sorunu varken tek derdi esnaf olan yönetim, yağmurda göl olan yolları görmüyor. Otopark sorununa çözüm yok. Derdimiz Prime Çarşının oluşumu ve 5-10 milyonluk dairelerin olduğu mahallelere prestij caddeleri yapılması. Bu düzenin hepsi İYİ Parti iktidarında düzelecek. Sloganımız olan bekleyin az kaldı diyoruz. İYİ Parti iktidarında esnafı ile kavga eden belediye değil kardeş olan belediyeler olacak.