KYÇ Türkiye Polis Emeklileri Sosyal Yardım Derneği Manisa Şubesi, çalışan, emekli polislerin Özlük Hakları ve Ek Gösterge Sorunu ile ilgili gerçekleştirilen gün süren imza kampanyası sonuçlarını açıkladı.
Toplanan 247 imza Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, TBMM Başkanlığına, İçişleri Bakanlığına, Emniyet Genel Müdürlüğüne, Mecliste grubu bulunan AK Parti, CHP, MHP, İYİ, Parti Genel Merkezlerine gönderildi. Dernek lokalinde yapılan açıklamada Dernek Başkanı Mustafa Okutucu, imza kampanyasına 247 kişinin destek verdiğini söyledi.
Dernek Başkan Yardımcısı Mustafa Kemal Güngör yaptığı açıklamada, “Ülkemizin Genel Emniyet, Asayiş ve Kamu düzenini sağlayarak toplumun huzur ve istirahatını temin eden halkın ırz, can ve malını koruyup bu hizmeti gece gündüz demeden kesintisiz bir şekilde çalışan ve emekli olan polisler, emeklilik hayatlarında kendi ailelerinin huzurunu ve geçimini sağlamada büyük zorluklar yaşamaktadırlar. Çalışırken almış oldukları emniyet hizmetleri tazminatı, aile yardımı, fazla mesai ve 2006 yılından beri seyyanen verilen 100 lira ile birlikte giydirilmiş olan maaşlarının yüzde 50’si oranında kesilerek ellerine geçen cüzi parayla emekli hayatı sürdürmeye çalıştıkları bir gerçektir. Polis Statüsünün devam ettirilmesinin verdiği ekonomik ve sosyo-psikolojik sıkıntıları yaşamakta ve ağır travma sonucunda intiharlara varan sonuçlarla karşılaşılmaktadırlar. Ek gösterge Düzenlemesi ile ilgili Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 06 Haziran 2022 günü yapmış olduğu açıklama ve Basına yansıyan hali ile incelediğimizde; Gece, gündüz, cumartesi, pazar, yılbaşı, resmi ve dini bayramlarda izin kullanmayan bu günler için ekstra bir ücret almayan, mesai saati açısından diğer mesleklerin en az 2 katı çalışan, polisleri diğer Devlet Memurları ile bir görüp kıyaslamak doğru değildir. Fazla Çalışma ve mesai konusunun atlandığı, her türlü bölücü, yıkıcı, ideolojik dış destekli iç destekli terör örgütleri – kaçakçılık mafya tarzı her türlü organize suç örgütleri ile organize veya pasif toplumsal olaylar, asayiş ve kabahatler yönünden her türlü suç ile gece gündüz kanla canla mücadele eden Emniyet Teşkilatının bu mücadelesini yok sayarak diğer Devlet Memurları ile bir tutmanın hakkaniyet ölçüleri bakımından doğru olmadığını düşünüyoruz. Polis Mesleğin zor ve meşakkatinin düşünülmediğini, 1970-1980-1990’lı yıllarda Emniyet Teşkilatına alınan personel ortaokul-lise mezunu olarak göreve başlamıştır.1.dereceye düşemeden emekli olmuşlardır. Dolayısıyla verilecek 600 puan emekli maaşını 600-800-1100-1500 gibi ek gösterge ile alan meslektaşlarımızın maaşına çok katkı getirmemektedir. Bu yönüyle 1. dereceye düşememiş Polislerin mağduriyeti devam edecektir. Aynı Unvana sahip aynı işi yapan Aynı teşkilata bağlı Polisler arasında ayrımcılık olmuştur. Bu mağduriyet atlandığı! 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu - 1 sayılı Cetvelde yer alan - Hizmet Sınıfları İtibariyle Unvan veya Aylık Alınan Derecelere Göre Ek Göstergeler cetveli, 7. maddesi Emniyet Hizmetleri Sınıfını düzenlemiş, e) bendi Kadroları bu sınıfa dahil olup da, yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan aa) bendi Yüksek Öğrenimliler bb) Diğerleri diye ikiye ayrılmış aynı işi yapan polisler arasında tahsil farkı gözetilerek mağduriyet oluşturulmuştur. Aynı cetvelde ki 4 - Eğitim Ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı b) Öğretmen ve diğer personel başlıklı bölüme bakıldığında öğretmenler arasında yüksek öğrenimliler ve diğerleri diye bir ayrım görülmemektedir. Yine 18.05.1994 tarih 527/14 sayılı KHK ile 01.01.1995 tarihinden geçerli Ek Gösterge düzenlemesinde bir defaya mahsus, Tahsil Farkı Gözetilmeksizin, tüm Astsubaylarımıza 3600 ek gösterge verilerek, aynı unvana sahip ve aynı işi yapan meslek mensuplarında ayrımcılık yapılmadan eşit bir düzenleme yapılmıştır. Bu yönüyle polisler açısında Tahsil Farkı düzenlemesinin atlandığı, sadece Yüksek öğrenim görmüş veya görmemiş diye daha düşük ek gösterge rakamı öngörülmesinin hakkaniyete ve yapılan işe uygun, adil ücret ilkesine aykırı olduğu Anayasamızın 2,10, ve 55. Maddelerine aykırı olduğu kanaatindeyiz. 04.06.1937 tarih 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu Memleketin Genel emniyet ve asayiş işlerinden İçişleri Bakanının mesul tutmuş ve Genel Kolluğun Silahlı Kuvvet olan Polis ve Jandarma olduğu düzenlenmişse de; 27/07/2016 tarih ve 668 sayılı KHK ile Hem Türkiye Cumhuriyeti Jandarması, hem de Sahil Güvenlik Komutanlığının silahlı genel kolluk kuvveti olduğu düzenlenmiş ve Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı, İçişleri Bakanlığına bağlanmıştır. Bu düzenleme ile Silahlı Genel Kolluk olan üç teşkilat İçişleri Bakanlığına bağlanmıştır. 668 Sayılı KHK ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36 ncı maddesinde düzenlenen "hizmet sınıflarına" 8 nci madde olarak "Jandarma Hizmetleri Sınıfı: Bu sınıf Jandarma Genel Komutanlığı kadrolarında bulunan subay, astsubay ve uzman jandarmaları" kapsar." ve 9 uncu madde olarak "Sahil Güvenlik Hizmetleri Sınıfı: Bu sınıf Sahil Güvenlik Komutanlığı kadrolarında bulunan subay ve astsubayları kapsar." şeklinde ekleme yapılmıştır. 668 sayılı KHK ile İçişleri Bakanına, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının her kademedeki personeli yönünden geçici görevlendirme yetkisi verilmiştir. 02.01.2017 tarih ve 682 sayılı KHK ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline ilişkin disiplinsizlik ve cezaları, disiplin amirlerini ve kurullarını, disiplin soruşturma usulü ile diğer ilgili hususları düzenlemektir denilerek üç Kurumun disiplin Mevzuatı birleştirilmiştir. 06.01.2017 tarih ve 680 sayılı KHK ile Emniyet Genel Müdürlüğü personeli yönünden geçerli olan ödüllendirme sistemi, Jandarma Genel Komutanlığı personeli yönünden de geçerli hale getirilmiştir” dedi.
Emniyetle askerin omuz omuza mücadele verdiğini söyleyen Güngör, “Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına yetki veren kanundaki askeri görevler yönünden bakıldığında emniyet teşkilatının askerimiz ile omuz omuza Yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da terörle mücadele de yer almakta ve Şehit Gazi vermektedir. Bu yönüyle de bakıldığında vatan savunmasında polisin askeri görevleri ve yurtdışı görevleri jandarmamız gibi yerine getirdiği görülmektedir. İşaret edilen bu yasal düzenlemeler ve Yurtdışı Terörle Mücadele düşünüldüğünde her üç teşkilat personeli arasında görev ve hizmet yönünden bir birliktelik sağlanmış ve sadece sorumluluk alanları, rütbe isimleri ve farklı teşkilat yapıları dışında bir fark kalmamıştır. Aynı veya çok benzer görevleri yapan Emniyet Hizmetleri Personelinin Jandarma ve Sahil Güvenlik Hizmetleri sınıfında ki personel arasında, çalışılan teşkilat ve görev yerleri dışında bir fark bulunmadığı, emniyet teşkilatı personeline daha düşük ek gösterge rakamı öngörülmesinin hakkaniyete ve yapılan işe uygun, adil ücret ilkesine aykırı olduğu Anayasamızın 2,10, ve 55. Maddelerine aykırı olduğu kanaatindeyiz” dedi.
Güngör sözlerini şöyle sürdürdü: “ Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline yeni düzenleme ile 600 Puan artırılarak 4200 Ek Gösterge verilecektir. Askeri görevler dahil yurt içi ve yurt dışında birlikte hizmet yaptığımız bu teşkilatlar ile emniyet hizmetleri sınıfı personeli olarak, özlük haklarımız ve ek göstergelerimizin eşitlenmesini, bunun da ilk adımı olarak 4200 ek gösterge verilmesini istiyoruz. 18.05.1994 tarih 527/14 sayılı KHK ile 01.01.1995 tarihinden geçerli Astsubaylarımıza “Tahsil Farkı Gözetilmeksizin, bir defaya mahsus” olarak yapılan düzenlemede olduğu gibi Emekli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personelinden Öğrenim durumu değişmeyenlerin derece ve kademelerine tahsil farkı gözetilmeksizin – bir defaya mahsus intibak yapılarak 1.Dereceye düşürülmesi, 4200 Ek Göstergenin, 650, 800, 1100, 1500 ek göstergelerden maaş alan Polis Emeklisine de verilmesini, 1.maddede ki 4200 Talebimizin verilmemesi halinde 3600 Puan Ek göstergenin verilmesini, eğitim öğretim hizmetleri, jandarma hizmetleri ve sahil güvenlik hizmetleri personelleri gibi ek gösterge cetvelinde tahsil farkının olmadığı görülmektedir. Yapılacak düzenleme ile emniyet hizmetleri sınıfı personeli arasındaki tahsil farkı ayrımcılığın kaldırılmasını talep etmekteyiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM ne göndermiş olduğu Kanun Teklifinin yukarıda sıraladığımız talepler doğrultusunda incelenip tekrar düzeltileceğine inanıyoruz.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.