Tarih: 18.01.2021 16:23
Manisa Ak parti Salih Hızlı ile devam dedi
Muradiye Spor Salonunda yapılan kongreye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kongreye video konferans yoluyla katılarak partililere seslendi.
20 Kasım 2019'da AK Parti Manisa İl Başkanı olarak atanan Salih Hızlı, tek listeyle gerçekleşen kongrede delegelerin oylarıyla yeniden başkanlığa seçildi. Kongreye son Başbakan Binali Yıldırım, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, AK Parti Manisa Milletvekilleri, MHP Manisa İl Başkanı Ömer Baysal, sivil toplum kuruluşları ve partililer katıldı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Adıyaman, Aydın, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Kilis, Manisa, Mardin ve Muş 7. Olağan İl Kongrelerine, Vahdettin Köşkünden video konferans yöntemiyle bağlanarak partililere hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, Şubat ayı sonuna kadar tüm il kongrelerini bitirerek 7. Olağan Büyük Kongre öncesi hazırlıkları tamamlamayı hedeflediklerini söyledi. Salgın şartlarından dolayı, Ekim ve Kasım aylarındaki birkaç il dışında il kongrelerine katılamadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah, aldığımız tedbirlerin ve geçtiğimiz günlerde başlattığımız aşı sürecinin başarıya ulaşmasıyla, bahar aylarından itibaren yeniden sizlerle yüz yüze hasret gidermeyi istiyoruz" dedi.
AK Parti'nin milletin kurduğu, bugüne kadar da milletin getirdiği bir parti olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, parti teşkilatlarından üye kayıtları ve diğer çalışmalar vesilesiyle vatandaşlarla sürekli temas halinde olmalarını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz, yılın 365 gününü, günün 24 saatini milletimizin hizmetine adayan bir partiyiz. Dolayısıyla, AK Parti yöneticisi, her gün, her an milletimizle birlikte olan kişidir. Bu ülkede tatlı su demokratları vardır, demokratlıkları zoru görene kadardır. Bu ülkede bir de tatlı su siyasetçileri vardır, onların da yüzleri seçimden seçime görülür. Biz şartlar ne olursa olsun millî iradeye bağlılığımızı, milletimize olan hizmetkârlığımızı sürdüren bir kadroyuz" diye konuştu.
Önlerine hangi engeller çıkartılırsa çıkartılsın, millî iradeyi üstün kılma mücadelelerinden taviz vermediklerini, başlattıkları yatırımları, projeleri, icraatları da en küçük bir kesintiye uğratmadıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Kuru kuruya demokratlık yapmadık, milletimize her alanda Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların katbekat üstünde hizmetler getirerek bu mücadeleyi yürüttük. Hamdolsun, bu sayede 81 vilayetimizin tamamında eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, spordan toplu konuta her alanda yüzümüzü ağartan hizmetlere imza attık. Ülkemizin bugünkü fiziki çehresinin sembolü olan eserlerin önemli bir bölümünü biz inşa ettik. Bugün de her ay birkaç tane köprünün, yolun, barajın, tesisin açılışını gerçekleştirerek hizmet siyasetimizi, eser siyasetimizi sürekli bir adım öteye taşıyoruz. Sel gider kumu kalır, insan ölür eseri kalır. İnşallah son nefesimize kadar milletimize eser bırakmak için çalışmayı sürdüreceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılının koronavirüs salgınının yol açtığı sıkıntıların gölgesinde tamamlandığına işaret ederek, sağlık altyapısının gücü ve aldıkları diğer tedbirler sayesinde, bu sıkıntılı dönemi en az kayıpla tamamlamanın gayreti içinde olduklarını, daima milletin yanında olduklarını gösteren pek çok programı hayata geçirdiklerini aktardı. Salgın döneminde dahi süren yatırımları süratle tamamlayarak milletin hizmetine sunmaya özel önem verdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küresel siyasi ve ekonomik düzenin yeniden yapılanma sürecinin salgınla birlikte hızlandığı gerçeğini göz önünde bulundurarak ülkemizi yeni döneme hazırlayacak çalışmalara yöneldik. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden ticarete her alanda bu yeni sürece uygun atılımlar içindeyiz" açıklamasında bulundu.
Ekonomide güçlü bir yükseliş için gereken reformları yürüttüklerini ve geliştirdikleri politikaları kararlılıkla uyguladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Ülkemizin potansiyelini yatırım, üretim, büyüme, istihdam ve ihracat odaklı bir yaklaşımla harekete geçiriyoruz. Aynı şekilde dışarıda da tarihî bir dönüşümün altyapısını oluşturuyoruz. Doğu Akdeniz'den Karabağ meselesine kadar kritik meselelerde ortaya koyduğumuz güçlü irade sayesinde, bu konudaki kararlılığımızı tüm dünyaya gösterdik. Türkiye'nin bölgesel ve küresel gücü yükseldikçe ülkemize yönelik saldırıların da arttığı bir gerçektir. Bundan daha tabii bir şey de olamaz. Çünkü Türkiye yaptığı hamlelerle, zulüm ve sömürü üzerine kurulu asırlık bir düzeni kökünden sarsıyor. Artık bölgemizde, başka coğrafyalarda masa başında çizilen haritalar hayata geçirilemiyor. Artık bölgemizde, kapalı kapılar ardında yapılan planlar, masumların kanını pahasına uygulanamıyor. Artık bölgemizde, tabii kaynakların kolayca yağmalanması için rahatça iç savaşlar çıkartılamıyor, terör olayları körüklenemiyor. Artık bölgemizde, küçük çekişmeler kangren hâline dönüştürülerek ülkeler cendereye alınamıyor. Bu düzeni bozan bir ülkenin hedef tahtasına oturtulmaması mümkün mü? Türkiye'nin aleyhinde yürütülen kampanyalarda kullanılan malzemelere bir bakın, hepsinin de gerisinde işte bu sancıyı göreceksiniz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihin kendi hükmünü verdiğine vurgu yaparak, Türkiye'yi demokrasi üzerinden eleştirenlerin, kuyrukları sıkıştığında demokrasi adına en utanç verici pratiklere imza atmaktan çekinmediklerine işaret etti. "Çünkü bunlar için demokrasi kendi çıkarlarına hizmet ettiği sürece yücedir, çıkarlarına zarar verdiği anda ise derhal gözden çıkartılabilecek bir yüktür" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde Türkiye'yi insan hakları ve özgürlükler konusunda eleştirenlerin, en küçük bir sıkıntıyla karşılaştıklarında, dünyanın en faşist uygulamalarına yöneldiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü bunların hak ve özgürlük anlayışının sınırları, kendi refah ve konforlarının tehdit edildiği yerde biter. Terör örgütlerini başka yerlerde desteklerler, kendi topraklarında en küçük bir eyleme izin vermezler. Fikir ve ifade özgürlüğünün en büyük savunucusu görünürler, ama işin ucu kendilerine dokunduğunda yasakçılıkta sınır tanımazlar. Bu büyük Türkiye'nin kendi demokratik ve ekonomik önceliklerini belirleme, bunlara göre adımlar atma politikasının ne kadar doğru olduğunu göstermektedir" ifadelerini kullandı.
"Büyük ve güçlü Türkiye'ye hiç olmadığımız kadar yakınız" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeter ki millet olarak birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkalım. Gerisi gerçekten çok kolaydır. İnşallah bu aydınlık geleceği, milletimizle omuz omuza hep birlikte inşa edeceğiz" diye konuştu.
AK Parti'nin bugüne kadar 15 ayrı genel seçime, mahalli seçime, Cumhurbaşkanı seçimine, halk oylamasına girmiş ve hepsinden birinci parti çıkmış bir siyasi kadro olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 seçimlerinin kritik öneme sahip olduğunu, 2023 seçimlerinin Türkiye için tarihî bir dönüm noktasında yaşanacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hâlâ eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanların, vesayetin, darbenin, terörün, sefaletin hâkim olduğu o kötü günleri ülkeye geri getirmek isteyenlerin var güçleriyle çalıştığı uyarısında bulunarak şöyle devam etti: "Geçtiğimiz 18 yılda Türkiye'nin demokratik ve ekonomik kalkınması yolunda büyük mücadeleler, gayretler ve fedakârlıklar sonunda elde ettiğimiz kazanımlara göz dikenlerin pervasızlıkları giderek artıyor. Hamdolsun milletimiz bunların gerçek yüzünü, gerçek niyetini, geçmişte ülkeye verdikleri zararı bildiği için, hiçbirine itibar etmiyor. Kendi partilerinin bünyesini örümcek ağı gibi saran taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık, ahlaksızlık işlerinin üzerini örterek güçlerini korumanın peşinde olanları milletimiz çok iyi görüyor. CHP'nin başındaki zat partisindeki taciz ve tecavüz olaylarına tam 56 gündür sessiz, niye konuşmuyor, neden bütün bunlarla ilgili herhangi bir işlem yapmıyor? Şahsımıza ve partimize yönelik saldırıların artmasının gerisindeki sebeplerden biri de işte ayyuka çıkan bu kokuşmuşluğu gizleme gayretidir." Cumhurbaşkanı Erdoğan bu saldırıların önünü millete doğruları anlatarak keseceklerini belirterek, "Gönül seferberliği anlayışıyla milletimize ne kadar yakından kendimizi anlatır, yalanları ortaya koyar, gelecek vizyonumuzu paylaşırsak, ülkemize ve şehrimize o derece büyük hizmet etmiş oluruz" dedi. "Kendini bu büyük ailenin, bu büyük davanın ferdi olarak hisseden herkese, gönlümüz de kapımız da partimizin tüm kademeleri de sonuna kadar açıktır, açık kalacaktır" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin yüzü geleceğe dönük bir parti olduğunu ve bu şekilde hareket etmeyi sürdüreceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrelerde görev alacak partilileri tebrik ederek görevi devredecek ve bugüne kadar parti teşkilatlarında görev alanlara da teşekkür etti.
AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı, "Manisa olarak Cumhurbaşkanımızın hedeflediği güçlü Türkiye potansiyelini gerçekleştireceğiz." dedi.
Tarım ve Orman Bakanıo Dr. Bekir Pakdemirli, geçen yılın 11 ayında tarım ve gıda ürünleri ihracatının yüzde 4,3 arttığına dikkati çekerek, 16,9 ihracat yapıp, 5 milyar dolar ihracat fazlası verildiğini ifade etti.
Manisa'nın da 9,7 milyar liralık tarımsal üretim değeriyle Türkiye'de ilk 10'da yer aldığını hatırlatan Pakdemirli, kente 18 yılda 10,8 milyar lira destek ve yatırım sağladıklarını, 2019'da ilk kez dane zeytine destek verdiklerini, kente üretilen kuru üzüme TMO aracılığıyla son 2 yıldır müdahale alımı yaptıklarını, 713 projeye kırsal kalkınma kapsamında 200 milyon lira hibe verip, 6 bin 200 kişinin istihdamına katkı sunduklarını aktardı.
Pakdemirli, kente ormancılık ve sulama yatırımları da yaptıklarını dile getirerek, 2023 yılına kadar 15 gölet, 18 sulama tesisini, 15 toplulaştırma projesini, 6 milyon fidan dikimini ve ORKÖY kapsamında 15 milyon liralık destek sağlamayı amaçladıklarını belirtti.
Alaşehir'de 1 milyon 827 bin metrekare jeotermal ısıtmalı Sera Organize Sanayi Bölgesi'nin sondaj çalışması devam ettiğini anlatan Pakdemirli, 'Bu teknolojik sera ile tarımsal ihracat katma değerlenecek ve artacak, 2 bin kişiye istihdam sağlayacağız, projeler için tüm imkanları seferber ettik.' dedi.
Pakdemirli, AK Parti kongrelerinin parti içi demokrasinin göstergesi, tazelenme ve yenilenme araçları olduğuna dikkati çekerek, 'Kongreler, 2023, 2053, 2071 hedeflerimiz için tazelenmenin gücü. seçim arifesini beklemeden her zaman hazır olmalıyız. 2023'e çok daha iyi hazırlanalım. Dünya, her gün yeni bir sürpriz, siyaset buna göre evriliyor. Hepimiz daha çok çalışmalıyız. Çünkü sayın cumhurbaşkanımızı ve AK Parti'ye sağlam bir itimat ve gönül bağı var.' diye konuştu.
İnsanlığın Kovid-19 salgını, iklim değişikliği ve kuraklık, gıda ve su savaşları gibi pek çok sorunla mücadele ettiğini dile getiren Pakdemirli, 'Tüm bu sebeplerden ötürü geleceğe dair çok iyi bir projeksiyon yapmalıyız. Planlı, tutarlı ve tedbirli olarak geleceğe hazırlanmalıyız.' ifadelerini kullandı.
Pakdemirli, Türkiye'nin 2020 gibi zor bir yılı AK Parti sayesinde en az sorunla geçirdiğini anlatarak, şunları kaydetti: 'Ya Türkiye'de başka parti iktidar olsaydı. Karabağ'da Azerbaycan'ın yanında durabilecek miydi? Kuzey Kıbrıs, Doğu Akdeniz'de, Karadeniz'deki haklarımıza sahip çıkabilecek miydi? Suriye ve Irak'ta güvenliğimiz acaba ne durumda olurdu? PKK ve terör örgütleriyle mücadelede hangi seviyede olurdu. Muhalefet iktidar olsaydı, sağlıkta dünyanın örnek gösterdiği ülke olabilir miydik? Pandemide gıdayla ilgili problem yaşanmamasını hangi parti sağlardı. Bu sorunları cevabı hiçbiri, bu yüzden AK Parti'nin önemini daha iyi anlıyoruz. Bu yüzden Cumhurbaşkanımıza ve partimize sahip çıkalım.'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir de kongrelerin parti içi demokrasi bayramı olduğuna işaret ederek, kongrede yönetimde olsun ya da olmasın, teşkilatlardaki herkesin isminin önündeki sıfata takılmadan AK Parti davasını ileriye taşımak için gayret göstereceğine inandığını vurguladı.
AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur da kongrelerin tazelenme yeri olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Önemli olan bu davaya hizmet etmektir. Bu konuda bize en güzel örnek sayın başbakanımızdır. Kendisi Ulaştırma Bakanlığı yaptı, Cumhurbaşkanımız görev tevdi etti, Başbakanlık yaptı, arkasından meclis başkanlığı yaptı. 'Görev istenmez, verilir' dedi. 'İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olur musun' dendiğinde 'hayır' demedi. Gece gündüz orada çalıştı. Bizim için rol model oldu. Binali Yıldırım her daim 'her şartta davamın liderimin, milletimin yanındayım' dedi.'
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —